AK Parti lideri ve Başbakan Erdoğan, seçilmiş biri için en büyük tehlikenin 'koltuk sevdası' olduğunu belirterek, "Görevini hakkıyla yapan birisinin koltuk sevdası yapacak vaktinin olacağına ihtimal vermiyorum" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Partili belediye başkanlarını, "koltuk sevdalısı" olmamaları konusunda uyararak, koltuk sevdasının büyük tehlike olduğunu belirtti.
AK Partili belediye başkanları 4 günlük eğitim için Ankara'da biraraya geldiler. Başkanlara hitap eden Erdoğan, "Bir seçilmiş belediye başkanı için en büyük tehlike koltuk sevdasıdır. Bu hepimiz için de geçerlidir. Asla koltuklarınızla, koltuklarımızla muhabbetinizi, muhabbetimizi ilerletmeyelim. O koltuklarda geçirdiğiniz zamanların çoğalması bilin ki sizlere de bizlere de oy veren insanların ihtiyaçlarına koşmak için ayırdığınız zamanların azalması anlamına gelmektedir. Şehirlerimizin o kadar çok sorunu var ki ben görevini hakkıyla yapan bir belediye başkanının uzun uzun koltuk sefası yapacak vaktinin olacağına pek ihtimal vermiyorum. Buna imkan bulduğunuz taktirde kendinize 'Ben ne yapıyorum? Bu vakti milletin hangi hizmetinden çalıyorum' diye sormanız lazım" dedi.
Mazeret, tembelin sermayesidir
Belediye başkanlarından 'mazeret üretmemelerini' isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu ülkenin vefakar insanlarına yıllar yılı anlatacakları kalıcı, yararlı
ve hayırlı hizmetler verin, eserler bırakın. İnsanımıza hizmet konusunda AK
Parti'li hiçbir arkadaşımdan asla mazeret duymak istemiyorum. İsteksiz, heyecansız
ve tembel bir kişinin en büyük serveti mazeretidir. Tıkandığınız noktada gelin,
çözümü birlikte arayalım. Bir meseleye 'neden yapılamıyor' mantığıyla takılıp
kalırsanız, o meseleyi çözme noktasına bir türlü gelemezsiniz. Yapılması gereken,
işe daima 'nasıl yapılır' sorusunu aramakla başlamaktır."
İnsan, bilgi ve para yönetimi
Başbakan Erdoğan, belediye başkanlarından 3 şeyi dikkatle izlemelerini isteyerek,
bunlardan birincisinin "insan yönetimi" olduğunu söyledi ve bir belediye
başkanının personelini çok iyi idare etmesi ve bu anlayışı oradaki halka çok
iyi yansıtması gerektiğini vurguladı.
İkinci unsurun "bilgi yönetimi" olduğunu anlatan Erdoğan, başkanların hem okuyarak, hem de dünyadaki örnek belediyecilik uygulamalarını yerinde görerek bunu bölgelerine uygulamalarını istedi. Erdoğan, "Halk, belediyelerin yap boz tahtasına dönüştüğü şeklinde hep şikayetlerde bulunuyor. Bunları değerlendirmeliyiz" dedi.
Üçüncü unsuru da "para yönetimi" olarak açıklayan Erdoğan, başkanlardan, belediyelerini muhasebeci mantığıyla yönetmemelerini istedi. Para yönetiminin ise farklı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Para parayı kazandırır. Ama yönetemezsek hep kayıptır" diye konuştu.
Haksızlığa uğrayanın hamisi benim
Başkanlardan, yüzde 80-90'ı tamamlanmış projeleri bitirmeleri, israftan kaçınmaları,
herkesin altına makam arabası vermemeleri ve hizmet sunarken araç gereç almak
yerine bunları kiralamalarını isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Önünüzde
sadece bir hizmete sınavı değil, büyük bir demokrasi sınavı da var. Yerel yönetim
yasalarının çıkması ile birlikte geniş yetkilere, bir o kadar da yükümlülüklere
sahip olacaksınız. Vatandaşlar arasında eşitlik ve adalet ölçüsünde hizmet vermenizi
istiyorum. Zengin, fakir, o kökenden, bu kökenden, o mezhepten, şu mezhepten,
o partiden, bu partiden gibi medeniyet anlayışımızı özünden yaralayacak ayrımların
bizim kitabımızda yeri yoktur, olamaz da. Bilin ki herhangi bir belediyemizde
ayırımcılığa ya da haksızlığa uğradığını ifade eden bir vatandaşımızın hamisi
ben olacağım."
yenişafak