'İşaretler saldırganın FETÖ mensubiyetini gösteriyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Rus Büyükelçi Karlov'u silahlı saldırı sonucu öldüren saldırgan) Bağlantıların öncelikli olanı tamamıyla Feto Terör Örgütüne mensup olduğudur yani bunu gizlememize filan gerek yok. Yetiştiği yerden tut, iltisaklarına varıncaya kadar onlar bunu gösteriyor."

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Aralık 2016 19:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani ile görüşmelerinde her iki ülkenin milli güvenliğini tehdit eden Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) mücadele konusunu da ele aldıklarını belirterek, "Arnavutluk topraklarının Türkiye'ye tehdit teşkil eden unsurlardan arındırılması bizim de haklı beklentimizdir. Terörle mücadele ve güvenlik alanında Arnavutluk emniyeti ile verimli bir işbirliği içerisindeyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Türkiye ile Arnavutluk arasında yapılan ikili anlaşmanın imza törenine katıldı ve ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan ve Nishani'nin huzurunda, Anadolu Ajansı (AA) ile Arnavutluk Telegrafik Ajansı Arasında İşbirliği Anlaşması ise AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı ile Arnavutluk Telegrafik Ajansı Genel Müdürü Gezim Podgorica tarafından imzalandı.

İmza töreninin ardından konuşan Erdoğan, "Dostumuz ve müttefikimiz, kardeş ülke Arnavutluk'un Cumhurbaşkanı değerli mevkidaşım Nishani'yi, Ankara'da misafir etmenin mutluluğu içerisindeyiz. Dün Avrasya Tüneli'nin açılışına katılmak suretiyle bizleri İstanbul'da da sevincimizi, mutluluğumuzu paylaşmak suretiyle mutlu ettiler." diye konuştu.

Avrasya Tüneli'nin, Türkiye'nin Asya ile Avrupa arasındaki 5'inci geçişi olduğunu ve bunun kendileri için ayrı bir önem taşıdığını ifade eden Erdoğan, bu tünelin İstanbul'un sıkıntılı olan ulaşım problemini çözmede de önemli bir sıçrama tahtası olduğunu vurguladı.

Erdoğan, "Asya ile Avrupa kıtalarının bu tür bağlantısı tabii ki bir tarihi projeydi ve bu tarihi proje ta Sultan Abdülhamid'e, onların bazı eskiz çalışmalarına kadar varıyordu." dedi.

Nishani ile baş başa, ardından da heyetler arası görüşmelere geçtiklerini bildiren Erdoğan, aralarında gerek siyasi, gerek güvenlik, gerek ekonomik, ticari, kültürel ilişkileri değerlendirme fırsatı bulduklarını ifade etti.

- "Arnavutluk, Balkanların barış ve istikrarı için kilit bir ülkedir"

Arnavutluk'un güvenlik alanında yapmakta olduğu katkılardan dolayı memnuniyet içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Arnavutluk ordusunun uluslararası görünürlüğüne, eğitimine ve modernizasyonuna katkımız bundan sonra da devam edecektir. Arnavutluk'un Avrupa Birliği ile bütünleşme sürecinde katettiği ilerlemeyi yakından takip ediyoruz. Son dönemde özellikle yargı reformu kapsamında atılan adımların katılım müzakerelerine başlanmasıyla sonuçlanmasını ümit ediyoruz. Arnavutluk'un Avrupa Birliğine büyük katkı sunacağına inanıyorum. Zira Arnavutluk, Balkanların barış ve istikrarı için kilit bir ülkedir. Son yıllarda Arnavutluk'un bu yolda başta Sırbistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi olmak üzere izlediği yapıcı politikayı takdirle izliyoruz."

Türkiye-Arnavutluk ikili ticaret hacminin geçen yıl 300 milyon doları aştığına dikkati çeken Erdoğan bu rakamın kendileri için yeterli olmadığını söyledi.

İki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının yatırımlar, hizmetler ve tarım ürünlerini kapsayacak şekilde genişletilmesini, bu sayede ikili ekonomik ilişkilerde yeni bir sıçrama yapılmasını temenni ettiklerini belirten Erdoğan, yakında Gıda, Tarım Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in Arnavutluk'u ziyaret edeceğini bildirdi.

İkili ticaret hacminin en kısa sürede en az 1 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, Türk firmalarının Arnavutluk'taki yatırımlarının yaklaşık 3 milyar dolara, bunların sağladığı istihdam gücünün de 9 bin kişiye ulaştığına işaret ederek, özellikle enerji, tarım, altyapı, turizm, imalat gibi sektörlerde Arnavutluk'un Türk müteşebbislere cazip imkanlar sunduğunu da dile getirdi.

- "FETÖ, her iki ülkenin de milli güvenliğine tehdit oluşturuyor"

Nishani ile terörle mücadeleyi de ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bilhassa, her iki ülkenin milli güvenliği için tehdit oluşturan Fetullahçı Terör Örgütü'yle mücadele konusunu görüştük. Bu konudaki bizlere verdiği destek sebebiyle Sayın Nishani'ye tekrar şahsım ve milletim adına ayrıca teşekkür ediyorum. Arnavutluk topraklarının Türkiye'ye tehdit teşkil eden unsurlardan arındırılması bizim de haklı beklentimizdir. Terörle mücadele ve güvenlik alanında Arnavutluk emniyeti ile verimli bir işbirliği içerisindeyiz. Ülkemiz terörle ve organize suçlarla mücadeledeki tecrübelerini Arnavutluk ile paylaşmaktadır. Bu alanda eğitim programları düzenliyoruz. İnşallah bundan sonra da bu işbirliğini geliştireceğiz."

Türkiye'de yaşayan Arnavut kökenlilerin kendileri için kültürel zenginlik olduğuna işaret eden Erdoğan, Tiran ve İşkodra'daki Yunus Emre Enstitüleri ile Ankara'daki Şemsettin Sami Frasheri Arnavut Kültür Merkezi'nin faaliyetlerinden duyduğu memnuniyetin altını çizen Erdoğan, 13 Mayıs 2013 tarihinde Nishani ile temelini attıkları Tiran Namazgah Camisi'nin hızla yükseldiğini kaydetti.

Namazgah Camisi'nin iki ülke arasındaki sarsılmaz dostluğun bir nişanesi olacağını vurgulayan Erdoğan, ortak gayretleriyle bu caminin bitirilip kardeşlerine hediye edileceğine inandığını söyledi.

Kosova'nın tanınmasına, uluslararası ve bölgesel örgütlerde yer almasına yönelik desteklerinin süreceğini de belirten Erdoğan, önümüzdeki hafta Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi'yi misafir edeceğini, onunla da bu gelişmeleri tekrar gözden geçireceklerini dile getirdi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Biz Arnavut milletini severiz, kardeş tanırız, kendimizden uzak görmeyiz" sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AA ile Arnavutluk Telegrafik Ajansı arasında imzalanan anlaşmanın hayırlı olması temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'u silahlı saldırı sonucu öldüren saldırgana ilişkin, "Bağlantıların öncelikli olanı tamamıyla Feto Terör Örgütüne mensup olduğudur yani bunu gizlememize filan gerek yok. Yetiştiği yerden tut, iltisaklarına varıncaya kadar onlar bunu gösteriyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Arnavut gazetecinin, Türkiye'de büyük bir Arnavut topluluk bulunduğunu belirterek, "Türkiye Arnavutlarının sizin ülkenizde siyasi ekonomik hayata katkıları nelerdir?" sorusu üzerine "Ülkemde şu anda benim özellikle gerek vatanımın gerek milletimin kalkınmasındaki gayreti, yeri neyse Arnavut vatandaşlarımın da konumu, yeri aynı." diye konuştu.

Özellikle doğup büyüdüğü mahallede çok Arnavut komşusu bulunduğunu, onlarla beraber büyüdüğünü anlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hatta Allah rahmet etsin, bizim bir Suat ablamız vardı, Arnavut. Kısmen onun elinde de büyüdüm diyebilirim. O denli biz böyle kaynaşmıştık, böyle bir durumumuz söz konusuydu ve bulunduğumuz bölge de bostanlar bölgesiydi. Bölge hep bostanlıktı. Bütün yeşillikler oralarda yetişirdi, salatalıklar, her şey. Oralarda da Arnavut kardeşlerimiz vardı, o bostanlıkları onlar işletirdi, onlar çalıştırırdı. O günden bugüne tanıdığım bildiğim ve şu ana kadar ülkemde onların olumsuz hiçbir şeylerini görmedim, bilmiyorum. Hep dayanışma içerisinde olduk, hep beraber yaşadık, bugünlere beraber geldik. Bundan sonra da inanıyorum ki yine aynı sevgi, saygı içerisinde geleceğe yürüyeceğiz."

Herhangi bir sıkıntı olmadığını dile getiren Erdoğan, "Gayet iyiyiz. Çocukluğumuzdan bu yana, şu anda da öyleyiz. İstanbul Bayrampaşa, İstanbul Küçükçekmece bizim bütün Arnavut vatandaşlarımızın gerçekten huzurlu, müreffeh olduğu yerlerdir. Kendilerinden memnunuz, mutluyuz. Sağ olsunlar bu ülkede onlar hiçbir zaman bir ayrılık sebebi olmamıştır, hep birlik, beraberlik içinde yaşamıştır." diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarının ardından Arnavut gazeteci Türkiye ile bir bağı bulunduğunu belirterek, dedesinin Çanakkale Savaşı'nda şehit olduğunu söyledi. Muhabirin bu sözleri salondakilerce alkışlanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Sağ olun, Allah rahmet etsin" dedi.

- El-Bab'ın son durumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TSK birlikleri ve Özgür Suriye Ordusu'nun El-Bab'a girdiği yönünde bilgiler bulunduğu belirtilerek, El-Bab'daki son duruma ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanımızla görüştüm. Şu anda El-Bab tamamıyla Özgür Suriye Ordusu ve askerimiz tarafından kuşatma altındadır. Tabii DEAŞ artık orada son havliyle her türlü yola başvuruyor ve canlı bomba olarak, el yapımı bombalarla her türlü saldırıyı yapıyor. Bu son kısımda tabii maalesef birkaç şehidimiz, yaralılarımız oldu ama artık El-Bab'ın Halep'le olan yol hattı tamamıyla Özgür Suriye Ordusu ve askerin kontrolü altında. Temenni ederim ki El-Bab çok daha uzamadan tamamıyla düşer ve El-Bab'ın kendi insanı, halkı kendi topraklarına yerleşme imkanını bulmuş olur."

- "Polis teşkilatımızın içerisinde de ne yazık ki bu kirli örgüt hala var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un ölümüne ilişkin soruşturmada gelinen son duruma ilişkin sorusu üzerine, şu açıklamalarda bulundu:

"Bağlantıların öncelikli olanı tamamıyla Feto Terör Örgütüne mensup olduğudur, yani bunu gizlememize filan gerek yok. Yetiştiği yerden tut, iltisaklarına varıncaya kadar onlar bunu gösteriyor. Şunu çok açık net söylemek zorundayım, maalesef tabii silahlı kuvvetlerimizin içerisinde olduğu gibi polis teşkilatımızın içerisinde de ne yazık ki bu kirli örgüt hala var. Bunların temizlenmesi de tabii ki devam ediyor, devam edecek. İşte ByLock olaylarıydı vesaire bunların temizlenmesine devam ediyoruz. Onun için tabii hassas olmak durumundayız ve bu hassasiyetle devam etmek durumundayız."

Rus Büyükelçi Karlov'un böyle bir suikast ile hayatını kaybetmesinin kendilerini üzdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu üç yıllık Türkiye'deki görevi esnasında müstesna diplomatlardan bir tanesi olarak ben kendisini gördüm, tanıdım. Türkiye'nin iç işlerinde hiçbir zaman müdahil olmamış tam aksine 'Türkiye-Rusya münasebetlerini daha iyi bir noktaya nasıl taşırım' bunun gayreti içerisinde olmuş bir diplomattı, bundan dolayı kendisine tekrar rahmet diliyorum.

Öbürü, tabii bedelini ödedi. Bazıları spekülasyonlar yapıyorlar, 'Niye işte canlı yakalanmadı da şöyle oldu, böyle oldu.' Canlı yakalamaya çalıştığınız zaman bedel ödendiğinde de işte İstanbul'da olduğu gibi. Ne oldu? 'Bir tanesini canlı yakalayalım' dediler, 5 tane polis üzerine gitti, bir kişi orada 5 polisimizi şehit etti. Yani bunlar o andaki ruh halidir, o andaki tasarruf halidir. Bu tasarruflarda bazen başarılı olursunuz, bazen başarılı olmayabilirsiniz. Burada da tabii vuran arkadaşımız, kendi elini tekrar öbür tarafa doğru sallayınca 'Buradan bir bomba mı çıkaracak acaba' endişesiyle kalkıp onu orada vurma durumunda kaldı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan sonraki süreci de tabii şu anda Rusya'dan da biliyorsunuz gelen soruşturma heyetiyle bizim soruşturma heyetlerimiz birlikte çalışmalarını yürütüyorlar. Birlikte bu çalışmayı yapmak suretiyle de temenni ediyorum ki en kısa zamanda bir neticeye varılacak. Bu kişinin yurt dışındaki bağlantıları nelerdir, buna yönelik de bazı ipuçları var. Şu anda Milli İstihbarat Teşkilatımız, diğer soruşturma birimlerimiz, çalışmaları sürdürüyor. Nihai neticeyi de tabi neticelendikten sonra açıklayacağız." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber