Doğan Medya'yı işgali iddianamesinin ayrıntıları belli oldu

FETÖ'nün Doğan Medya Center'ı işgaline ilişkin iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CNN Türk'e bağlanarak açıklama yapması üzerine televizyona yayını kesmeye gittiklerinin tespit edildiği aktarıldı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Mart 2017 17:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Doğan Medya'yı işgali iddianamesinin ayrıntıları belli oldu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, Bagcılar Emniyet Mudurlugunde gorevli polis memurları mustekiler Emre Bahadır Kara, İbrahim Selen, Murat Ulgü, Mustafa Kırık, Mustafa Uçar, Şener Avcı ve Zeki Eser'in, Dogan Medya Center'da askerlerin bulundugunu ogrenmeleri üzerine Hurriyet binasına yoneldikleri belirtilerek, "Aynı sekilde vatandaslarımız da darbe girisimini engellemek icin Dogan Medya Center'a gelmeye baslamıslardır. Musteki polis memurlarının ve vatandaslarımızın geldigini goren supheli Yüzbaşı Suleyman Ahmet Kaya, supheli erlere, 'bina personelini ust kata cıkararak serbest bırakmaları' emrini vermek zorunda kalmıstır. Bina personeli serbest bırakıldıktan sonra Kaya, 6 eri Hurriyet binasının giris kapısında calılık alanda, ucerli olarak mevzilendirmistir." denildi.

- Yüzbaşı Kaya'nın yaptığı atışlarla şehit olan vatandaş

Şüpheli Yüzbaşı Kaya'nın musteki polis memurlarına, "muhimmatımız var catısırız" seklinde bagırdığı ve polislerin megafonla yaptıkları "teslim olun" cagrılarına, toplanarak tepki gosteren vatandaslara ates etmek suretiyle karşılık verdiği anlatılan iddianamede, "Suleyman Ahmet Kaya'nın yaptıgı atıslar sonucunda Vedat Bağcerci isimli vatandasımız yasamını yitirmistir. Kaya, ileri dogru surunmeye baslamıs, supheli erlere de 'ileri dogru surunmeleri ve ates etmeleri' yonunde emir vermistir. Nitekim bu emri uzerine de supheli er Abdullah Akar, musteki polis memurlarına ve vatandaslarımıza dogru 2-3 el ates etmistir." ifadesi kullanıldı.

İddianamede, musteki polis memurlarıyla çatışırken sıkısan supheliler Erdal Seker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan'ın talebi uzerine, Topkule kıslasından Binbası Mehmet Türk'ün komutasında subay ve astsubay ogrencilerden olusan 17 kisinin, saat 04.00 sıralarında destek amacıyla helikopter ile Dogan Medya Center'a intikal ettiği de belirtilerek, "Bu sekilde intikal eden helikopterin icerisinde bulunan sahıslar Dogan Medya Center uzerinde inis icin alcalmaya calıstıkları sırada musteki polis memurlarını ve vatandaslarımızı piyade tufekleri ile yogun ates altına almıslardır. Helikopterin paleti catıya degmis, ancak musteki polis memurlarının fedakarca mucadelesi sonucu 2 ogrenci subayın da yaralanmasını dikkate alarak Topkule kıslasına donus yapmıslardır. Bu hususta Binbası Mehmet Türk tarafından 'Yurtta Sulh' isimli WhatsApp grubunda, 'CNN son yaklasmada yogun atıs aldık, vurulanlar var, 66'da hemen arac saglık ekibi' seklindeki mesajlardan anlasılmaktadır." denildi.

Helikopterin icinde bulunan sahısların Topkule kıslasına dondukten sonra polis memurları ve darbe girisimine karsı koyan rutbeli askerlerle catısmaya girdikleri kaydedilen iddianamede, bu supheliler hakkındaki sorusturmanın henüz tamamlanmadığı vurgulandı.

- "Polislerin yoğun atışıyla içeri kaçmak zorunda kaldılar"

Soz konusu helikopterin geri donmesi uzerine, musteki polis memurlarının yogun atısı ve gaz bombası kullandıkları, suphelilerin bina icine kacmak zorunda kaldıkları ve mustekilerden Halil Oğuz'un takviye olarak gelen müşteki polis memurları Yasin Ozdil ve Recep Sahin ile birlikte binada şüphelileri aramaya başladığı vurgulanan iddianamede, "Musteki Halil Oğuz, supheli Suleyman Ahmet Kaya'nın otomasyon odasından cıktıgını gordugunde durumu musteki polis memurları Yasin Ozdil ve Recep Sahin'e bildirmistir. Polis memurları Yasin Ozdil ve Recep Sahin, supheli Kaya'ya, 'teslim olması' yonunde cagrıda bulunmus ancak supheli teslim olmamıs, elinde piyade tufegi ile teslim olduguna dair bir soylemde ve davranısta bulunmadan dısarı cıktıgı noktada ayagından vurulmus, vurulduktan sonra da iki el ates etmistir. Supheli Kaya ve supheli erler Harun Darı, Harun Ayan, Abdullah Akar, Numan Burak Altınbaş, Sertac Kara ve Yıldırım Erdem polis memurlarınca bina icerisinde teslim alınmıstır." ifadelerine yer verildi.

İddianamede, Hürriyet'in ardından, Doğan Medya Center'da yer alan CNN Türk ve Kanal D'nin isgaline de değinildi.

Şupheli yuzbasılar Erdal Seker ve Mehmet Akif Aslan'ın, supheli erler Vakkas Ilker Söyler, Sevket Kök, Ahmet Mülayim, Feyyaz Okan Ak ve Ferdi Irmak ile birlikte CNN Türk ve Kanal D'nin bulundugu binaya yoneldiği aktarılan iddianamede, şu ifadeler yer buldu:

"Studyo giris kapısının onune geldiklerinde musteki Onal Yılmaz ile karsılasmıslardır. Erdal Seker musteki Yılmaz'a, 'sorumlunun kim oldugunu' sormuş, 'sorumlu benim' cevabını alınca da, 'Sıkıyonetim ilan edildi, yayını kesmeye geldik' seklinde beyanda bulunmustur. Musteki Yılmaz'ın suphelileri oyalamaya calıstıgı sırada Seker, 'bizi girise gotur iceri girecegiz' demistir. Şüphelileri girişe doğru götüren Yılmaz, Seker'e, 'yayını kesmemelerini, darbenin bittigini, buradan gitmelerini' soylemistir. Supheli Şeker ise 'biraz sonra goreceksin neler oldugunu' diyerek giris kapısının onune gelmistir.

Erdal Seker giris kapısına geldiginde, 'Yayını kesin, bu darbedir, herkes dısarı cıksın' seklinde bagırmıstır. Suphelileri giris kapısı onunde CNN Türk genel yayın yonetmeni olan musteki Ali Güven, haber spikeri tanık Ahu Ozyurt, kameraman musteki Ahmet Akpolat ve guvenlik muduru musteki Huseyin Ulaş karsılamıstır. Musteki Ahmet Akpolat, kamerayla yayına basladıgında musteki Ali Güven supheli Seker'e, 'ne amacla geldiklerini' sormus, Şeker de, 'yayını kesmek icin geldiklerini, bu amacla emir aldıklarını, kimse ile konusmayacaklarını' soyleyerek dısarı cıkmalarını istemistir."

Müştekilerden Ali Güven ve Ahmet Akpolat'ın CNN Türk binasına giriş yapan şüphelilerin pesinden gittikleri, Ali Güven'in şupheli Erdal Seker ve diğerlerine, "yaptıklarının kanunsuz oldugunu" söylediği, şuphelilerin ise silahlarını Güven'e çevirerek, "engel olmayın, ates ederiz" seklinde tehditte bulunduğu, Ali Güven'in şüpheli Şeker'in tufegini tutmaya calıstıgı ve Şeker'in de Güven'i tufegin dipcigiyle ittirdiği anlatılan iddianamede, "Yayın odasının nerede olduğu sorulan müşteki Ali Güven, şüphelileri oyalamak amacıyla, yayın odasının birinci katta olduğunu söylemiştir. Birinci kata cıkan şuphelilerden Erdal Seker, musteki Ahmet Akpolat'ın cekim yaptıgını gormesi üzerine, 'kapat o kamerayı' diyerek bagırmıstır. Şeker, birinci kat merdivenlerine iki supheli eri bırakarak, 'kimseyi yukarı cıkarmamaları' emrini vermistir. Supheliler birinci katı gezip yayın odasını aramıslar, 'yayını kesin, herkes binayı bosaltsın' seklinde soylemlerde bulunmuslardır. Musteki Huseyin Ulaş, Erdal Seker ve diger suphelilere, 'yaptıklarının anayasal bir suc oldugu, yetkililerin bu konuyla ilgili acıklama yaptıkları' beyanında bulunmuştur. Şeker ise, 'dinlemek yok' diyerek erlere emir vermistir." denildi.

Suphelilerin yayın odasının birinci katta olmadıgını anladıklarında ikinci kata cıktıkları, "bosaltın, yayını durdurun" seklinde bagırdıkları sırada Kanal D Haber Genel Yayın Yonetmeni olan musteki Suleyman Sarılar ile karsılastıkları, Sarılar'ın, "ellerinde yazılı bir emir olup olmadıgı" sorusuna karşılık Şeker'in, "ordu komutanının emri oldugunu" söylediği ve Sarılar'ın "ordu komutanının acıklamasını yayınladık" demesi üzerine, "karıstırma, cekil" diyerek karsılık verdiği kaydedilen iddianameye, şöyle devam edildi:

"Musteki Huseyin Ulaş, yeniden suphelilerin yanına gelerek, erlere de sesini duyurabilmek amacıyla, 'guvenlik muduru oldugunu, cumhurbaskanı ve komutanların acıklama yaptıklarını' bildirmiştir. Şupheli Erdal Seker ise supheli erlere, 'dinlemek yok' seklinde emir vermistir. Musteki Ahmet Akpolat'ın tekrar kamerayla cekim yaptıgının gorulmesi uzerine supheli Şeker, Akpolat'a, 'ver o kamerayı' diyerek bagırmıs ve uzerine yurumustur. Kameranın alınması icin yasanan arbedede Seker, Akpolat'ın bogazına sarılmıs, tufegin dipcigini kaldırarak, 'ver yoksa vururum' seklinde tehditte bulunmus, supheli er Ahmet Mülayim de mustekinin bogazına sarılmıs, diger supheliler Mehmet Akif Aslan ve Sevket Kök de fiziki mudahalede bulunmuslardır."

- "Çalışanlar, haber merkezi girişine set çekti"

İddianamede, olaya mudahale etmeye calısan CNN Türk calısanı tanık Hadiye Hulya Vural'ın da şuphelilerce uzaklastırıldığı ve çıkan tartısma sırasında supheli Erdal Seker'in elini tabancasına atarak musteki Suleyman Sarılar'a "vururum seni" diyerek tehditte bulunduğu belirtilerek, "Yapılan tehditler sonucunda musteki Ahmet Akpolat hafıza kartını Seker'e vermek zorunda kalmıstır. Akabinde supheliler Kanal D Haber Merkezi ve CNN Türk studyosunun bulundugu ucuncu kata cıkmıslardır." denildi.

Suphelilerin surekli "yayını kesin" seklinde bagırdıkları ve Erdal Seker'in de musteki Suleyman Sarılar'dan elektrigi kesmesini isteği anlatılan iddianamede, "Diger supheliler de elektrigi kesmeleri, yayını durdurmaları ve studyoyu bosaltmaları talimatını vermistir. Sunu belirtmek gerekir ki Kanal D darbe girisimi bilgisi uzerine saat 02.30 sıralarında kendi yayınını keserek CNN Türk ile ortak yayına baslamıstır. Kanal D katına suphelilerin geldigi hususu ve 'binayı bosaltın' seklindeki konusmaları Kanal D'de yayın yonetmeni olarak calısan musteki Umit Ozkan ve aynı yerde yayın operatoru olarak calısan musteki Mursel Ercument Başlıcan tarafından duyulmustur. Bu sırada ismi gecen mustekiler CNN Türk ortak yayınından cıkıp Kanal D haberi yayına koymuslardır. Supheli er Vakkas Ilker Söyler, yayının verildigi odaya girerek mustekilere, 'yayını kesin ve binayı terk edin' seklinde bagırmıstır. Mustekiler de mudurlerine danısarak bu soylem uzerine haber yayınını keserek saat 03:55'de dizi yayınına baslamıslardır." değerlendirmesi yapıldı.

- "Şener'in askerlere direnişi"

Yasanan tartısmalar sırasında supheli Mehmet Akif Aslan'ın tabancası ile bir el havaya ates actığı, CNN Türk canlı yayınının yapıldıgı ucuncu kata cıkan şüphelilere, kanal calısanlarının haber merkezi girisine set cekerek engel olmaya calıstıkları, bu sırada CNN Türk Genel Müdürü musteki Erdogan Aktaş'ın spiker tanık Basak Sengül'e canlı yayına devam etmesini bildirdiği ve canlı yayının yapıldıgı odanın kilitlendiği dile getirilen iddianamede, "Bu sırada musteki Nedim Sener şuphelilerin uzerine yuruyerek, 'Cıkın buradan, burası bizim evimiz, serefsizler' seklinde tepki gostermistir. Bunun uzerine supheli Mehmet Akif Aslan, Sener'e silah dogrultarak, 'çık buradan vururuz seni' diyerek tehditte bulunmustur. Ayrıca supheli er Ferdi Irmak da Sener'i 'asagı in vururuz' diyerek tehdit etmistir." ifadesi kullanıldı.

Sener'in tartısma sonucunda binadakiler tarafından sakinlestirildikten sonra giris kata indiği ve giris kapısını acarak darbe girisimini engellemeye gelen ancak iceri giremedigi icin dısarıda beklemek zorunda kalan vatandasların binaya giris yapmasını sagladığı anlatılan iddianamede, "Şüphelileri karşılayan musteki Erdogan Aktaş'a silah dogrultulmustur. Aktaş suphelilere, 'hicbir sekilde yayını kesmeyeceklerini, yaptıklarının kanunsuz oldugunu, bunun kendileri icin ciddi sonucları olacagını' bildirmistir. Supheliler ise 'emir aldıklarını ve bu emri uygulamak zorunda olduklarını' bildirmislerdir. Aynı sekilde CNN Türk'te editor olarak calısan tanık Arif Alpaslan Akkuş supheli erlere, 'kalkısmanın basarısız oldugunu, yaptıklarının hukuksuz oldugunu' bildirmesine ragmen supheli erler emir aldıklarını ve yayını kapatmak zorunda olduklarını bildirerek, eylemlerine devam etmislerdir." denildi.

Musteki Erdogan Aktaş'ın suphelilere, "kanunsuz emri uygulamama haklarının oldugunu, normalde binayı terk etmeyecegini ancak ellerinde silah olması ve savunmasız olmaları nedeni ile mecburen binayı terk edeceklerini" bildirdiği vurgulanan iddianamede, Aktaş'ın kendi personeline de "katı bosaltarak binayı terk etmeleri, binayı en son kendisinin terk edecegi" bilgisini verdiği ve bu sırada iclerinde supheli er Feyyaz Okan Ak'ın da bulundugu suphelilerin rejiye gelerek yonetmen olarak gorev yapan tanık Tunca Pak'a, "rejiyi bosaltmalarını ve binayı terk etmelerini" soyledikleri dile getirildi.

- "Yayın sabit kamera ve telsiz mikrofonlarla devam etti"

Tanık Tunca Pak'ın rejiyi bosaltırken canlı yayında olan tanık Basak Sengül'e, "askerlerin rejide oldugunu ve rejiyi bosalttıklarını" kulaklıkla bildirdiği anlatılan iddianamede, "Spiker Basak Sengül canlı yayında askerlerin geldigini bildirerek yayına devam etmistir. Bu sırada studyoya supheli er Ferdi Irmak girerek, Sengül'den, oradan ayrılmasını istemistir. Şengül de canlı yayını terk etmek zorunda kalmıstır. Tunca Pak ayrılmadan once Erdogan Aktaş'a telsiz mikrofonu vermis, yayının devam etmesi adına aktif olan tum mikrofonların sesini acarak, studyoyu goren genel kamerayı da cıkısa vererek canlı yayın goruntusunu bu noktada sabitleyip rejiyi terk etmistir. Bunun uzerine supheliler canlı yayının kesildigi kanaatine varmıslardır. Erdogan Aktaş ise telsiz mikrofon aracılıgı ile yayına devam etmistir." ifadesi kullanıldı.

CNN Türk ve Kanal D binasına giren polislerin, suphelilerin merdivenleri kapatmaları nedeniyle ilk once ust katlara cıkamadıkları, vatandasların binaya giris yapmaları uzerine vatandasların askerlere zarar verebileceklerini öngören polislerin vatandaşlara müdahale ettiği ve cıkan arbedede polis memuru magdur Yakup Sevinç'in yere duserek ayagından yaralandığı belirtilen iddianamede, "Tanık polis memurları Mehmet Göktaş ve Sinan Simşek ikinci kata cıktıklarında suphelilere teslim olmaları konusunda uyarıda bulunmuslardır. Supheli Erdal Seker ise 'Silahlarımızı vermeyecegiz, bize takviye kuvvet gelecek, kalabalıkla birlikte burayı bosaltın' seklinde karsılık vermistir. Bunun uzerine polis memurları suphelilerin silahlarına sarılarak ellerinden silahları almıslardır. Supheli Şeker ise silahını vermemek icin direnmistir. Polis memuru Tansu Tan, Şeker'in elinden silahını almak istedigi sırada elinden yaralanmıstır. Polis ekiplerinin ve vatandaslarımızın gayretleri sonucu supheliler etkisiz hale getirilmistir." değerlendirmesine yer verildi.

İddianamede, Dogan Medya Center'da yakalanan suphelilerin uzerilerinde 14 G3 piyade tufegi, 10 hucum yelegi, 5 celik yelek, 3 kompozit baslık, 52 G3 sarjoru, bu sarjorlere basılı vaziyette 885 mermi ve 4 tabanca şarjoru bulunduğuna dikkati çekilirken, supheli Suleyman Ahmet Kaya, Erdal Şeker ve Mehmet Akif Aslan'da birer tabancanın da ele geçirildiği kaydedildi.

Murat Kaya

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber