'Yürüyerek değil, koşar adımlarla ilerleyeceğiz'

Başbakan Binali Yıldırım, Çırağan Sarayı'nda Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Olağan Genel Kurulu'nda konuşuyor.

Konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

İş hayatında, sosyal hayatta kültürel hayatta hayatın her yerinden kadınlarımızın çok daha etkili olmasında fayda var. Bizim bakış açımız böyle, geçtiğimiz 10 yılda siyasette, sosyal hayatta kadının yeri hep bizim önceliğimiz olmuştur. Hep bu yönde adımlar attık. Türkiye'de bankacılıkta çalışanların yüzde 1'i kadın, üniversitede kadın öğretim üyeleri yüzde 44, mimarların yüzde 44'ü kadın... Okulllarımızda 1 milyon öğretmenimizin yarıdan fazlası kadın.

251 bin kadın esnafımızın ülke ekonomisine katkısı büyük. Bunlar çok önemli gelişme ama fırsat eşitliği sağlamak önemli bir yöntemdir. Yeter ki şartlar oluşsun, imkanlar sağlansın. Kolay elde edilen kolay gider. O yüzden hayat mücadelesini beraber yapmamız lazım. Siyasette kadınların daha fazla olması lazım. Kılıçdaroğlu beni anlamıyor, 18-25 yaş arası olanların yarısı kadın, 4,5 milyon askere gitmiyor. Kılıçdaroğlu kadınları yok sayıyor. Zihninde kadın yok. Bu çok gülünç bir şey.

Kadınlarımız erkeklerimiz, Türkiye'nin geleceğini birlikte inşaa edeceğiz. Nasıl Rusları Nene Hatun Erzurum'da durdurduysa, geçit vermediyse istikbal mücadelemizi beraber vereceğiz. Şu anda geldiğimiz nokta bu işin doğru bir istikamette ilerlediğini gösteriyor. AK Parti siyasette yeni bir çığır açtı. En etkili en güçlü teşkilat kadın kolları teşkilatı. Başarımızın arkasında kadınlarımız var. Kısır çatışmalarla zaman kaybediyoruz. Bu ülke hepimize yeter. Bu ülkeyi bölmeye çalışanlar ne vaad ediyor. Suriye'yi, Yemen'i, Libya'yı vaad ediyor. Buralarda ne var kan var gözyaşı var... Türkiye 780 bin kilometre vatan toprağıyla vatandaşlarıyla bir ve beraber 2023 hedeflerine yürüyecek. Geçmişte bunu başardık bugünlere geldik. 2023 değil 2071 hedeflerini gerçekleştirmek için zaman kaybetmeden yol almamız gerek.

Burada bir rejim değişikliği yok. 1923'de cumhuriyeti kurduk bugünlere geldik, cumhuriyet bize fırsat eşitliği var. Şimdi zaman kayıplarını azaltmak gerek.

"SİZ KADINLAR OLMAZSA BİZ PERİŞANIZ"

Bölgede terör örgütünün baskısı kalkmıştır, ne şehirde ne kırsalda Nevruz'da bile kimseyi toplayamamıştır. Terör örgütübün büyük bir sorun olduğu gerçeği ortak bir kanaat olarak anlaşılmıştır. İnşallah Cazibe Merkezleri Programlarıyla 23 ilde 100 milyar yatırım teklifi geldi. Vatanseverelik Türkiye2nin her köşesinde iş yapmaktır. Her türlü desteğiniz bizden, yatırım sizden Bunun için, Nene Hatun'un torunlarını Doğu'ya yatırıma davet ediyorum. Siz kadınlar olmazsanız biz perişanız.

Bakan olabilirsiniz ama size de bir "bakan" olması lazım. Sizin sorumluluğunuz hanımlar olarak, erkeklerden daha fazla. Osmanlı kadını demek evi çekip çeviren, bütün bireyleri bir arada tutan, geleceği inşaa eden akil bir insan demek. Bizim öyle bir özelliğimiz var.

Hayatın her alanında daha etkin yer almanızda büyük bir gurur duyuyoruz. Zerre kadar kıskançlığımız olmadı. Mücadele alanlarının açık olması, yarışın eşit şartlarda olması lazım. Bu mücadeleyi sizlerin yapması lazım. Biz gücümüzün tamamını kullanamıyoruz. Eşitiz, ama sorumluluk alma da henüz eşit değiliz, bunu birlikte sağlayacağız.

16 Nisan önemli bir tarih, sandığa gideceğiz milletin geleceğine karar vereceğiz. Bu değişiklil cumhuriyetin kuruluşundan beri var olan bir takım anlaşmazlıkların son bulmasını sağlayan bir değişiklik. Milli irade bir yerde toplanır, onu da sandıkta siz karar verin, Türkiye'yi 5 yıllık süreçte kim yönetecek kararınızı verin. İşte bu sistem onu getiriyor. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık tek bir çatı altında toplanıyor, ülkeyi 5 yıl boyunca yönetme imkanı oluyor ama meclis tarafından da denetleniyor. Yetki ve sorumluluğu dengeli bir şekilde modern bir demokraside var olan yapıyı getiriyoruz.

"Bu başkanlık ABD'deki sisteme benzemiyor" diyorlar, bu sistem milli ve yerli bir sistem. Bunun kararını milletimiz verecek Amerika vermeyecek, Almanya vermeyecek. Ne yaparsa yapsınlar onların oy hakkı yok, sadece konuşurlar. Yeni sistemde zamanı etkin kullanacağız, yürüyerek değil, koşarak adımlarla ilerleyeceğiz.