Binbaşı 'FETÖ'cü' ve 'darbeci' olduğunu kabul etmiş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Mahmutbey gişelerinin kapatılması ve meydana gelen olaylarla ilgili 10'u tutuklu 36 şüpheli hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamede, şüpheli Binbaşı Enver Muratoğlu'nun teslim olduğu sırada "Evet darbeden haberim vardı. Burayı kontrol altına almaya gelmiştik. Ben de cemaattenim." dediği belirtildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Mart 2017 14:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Binbaşı 'FETÖ'cü' ve 'darbeci' olduğunu kabul etmiş

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mahmutbey gişeler ve Ispartakule'de meydana gelen ve 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında görevli askerlerin iştirak ettikleri olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan 213 sayfalık iddianamenin detayları belli olmaya başladı.

Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından onaylanarak mahkemeye gönderilen iddianamede, FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında Mahmutbey gişeler ve Ispartakule'ye 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında görev yapan subay, astsubay, uzman çavuş ve erlerin gittiği anlatılarak, içerisinde tank ve zırhlı araçları barındıran 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığının darbe girişimi kapsamında Avrupa yakasında FETÖ uyelerince en etkin olarak kullanılan birliklerden olduğu kaydedildi.

İddianaemde, suç tarihinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında 2. Mekanize Piyade Tabur Komutan Vekili olan Binbaşı Enver Muratoğlu'nun, 14 Temmuz 2016'da darbe toplantısında aldığı emirler doğrultusunda, 2. Tabur 3. Böluk Komutanı olan şupheli Üsteğmen Zubeyir Bayır'a ve diğer böluk komutanlarına emniyet takviye ekibi hazırlaması konusunda emir verdiği ve şüpheli tarafından 4 araçlık, ortalama 7 kişiden oluşan 4 ekip hazırlandığı aktarıldı.

TELSİZ KODU"CİRİT"

Şupheli Enver Muratoğlu, şupheli usteğmenler Zubeyir Bayır ve Gökhan Şahan'a kendisini takip ederek Mahmutbey gişelerine gelmeleri emrini verdiği anlatılan iddianamede, bu kapsamda şupheli Muratoğlu'nun komutasında bazı şüphelilerin araçlarla 21.30-22.00 sıralarında intikale başladıkları belirtildi. İddianamede, aynı anda şupheli Üsteğmen Zubeyir Bayır'ın komutasındaki şupheli erler ile şupheli usteğmen Gökhan Şahan'ın komutasındaki şupheli Astsubay Mustafa Ozan Keserci, şupheli Uzman Çavuş Durali Sazlık ve şupheli erlerin GZPT'lerle (geliştirilmiş zırhlı personel taşıyıcı) harekete geçtikleri ifade edildi.

Şupheli Serhat Serdar Bank'a Mahmutbey gişelerine gitme emri verildiği, akabinde ise Ispartakule-TEM yol ayrımına giderek İstanbul girişine araç geçişine izin vermemesi ve gelen araçları Ispartakule'ye yönlendirmesi talimatının iletildiği anlatılan iddianamede, şupheli Serhat Serdar Bank intikale başlamadan önce Tugay Harekat Merkezinde bulunan ve darbe girişimine ilişkin faaliyetleri takip eden, hakkında başka bir dosyadan soruşturma yapılan Bayram Bekdemir tarafından aranarak telsiz kodunun "Cirit" olduğunun söylendiği belirtildi.

DARBECİLERE DESTEK OLANLARA ENGEL

İddianamede, şüphelilerin intikali sırasında darbe girişimi nedeniyle tüm polis ekiplerinin göreve çağrıldığı belirtilerek, bu kapsamda Mahmutbey gişelerde ve Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Şehit Şakir Koç İstasyon Amirliğinde görevli tanık polis memurlarının emir doğrultusunda Trakya tarafından gelerek darbe girişimine destek olacak birlikleri engellemek amacıyla her iki yöne araç trafiğini kapamak amacı ile tırlar çekilerek tedbir alınmaya başlandığı vurgulandı.

Şupheli Enver Muratoğlu ve beraberindeki şuphelilerin, İstanbul-Edirne yönünden Mahmutbey gişelerine gelince zırhlı araçlardaki MG-3 ve uçaksavar silahlarının namluları istasyona bakacak şekilde durdukları ve İstanbul istikametine geçişlerin kapalı olduğunu görünce farklı yollar aramaya başladıkları anlatılan iddianamede, "Binbaşı bariyerlerin üzerinden geçeceğini söylemiştir. Bunun uzerine polis memuru tanık Fahri Emek, Binbaşı Muratoğlu'na hitaben 'Bariyerler paletlerini tıkar, yolun ortasında kalır geçemezsin.' demiştir. Şüpheliler de Ispartakule istikametine doğru intikale başlamışlardır. Şüphelilerin intikali akabinde tanık polis memurları sıralı amirlerine askerlerin durumunu aktardıkları, amirlerinin de şüphelilere kesinlikle inanmamalarını, dost kuvvet olmadıklarını bildirmiştir." denildi.

İddianamede, şupheli Enver Muratoğlu ve beraberindeki şuphelilerin Ispartakule kavşağından dönerek vatandaşları tepkilerine rağmen Mahmutbey gişelere 500-600 metre kalana kadar ilerledikleri, bu noktadan sonra yoğun tepkiler uzerine araçlardan inmek zorunda kaldıkları belirtilerek, şüpbeli Binbaşı Muratoğlu'nun, polis memurlarına trafiği açmaları konusunda emir vermek için yaya olarak gişelere doğru yurumeye başladığı, daha sonra ise vatandaşların ve tanık polis memurlarının nezaretinde gişelere getirildiği kaydedildi.

DARBECİ VE FETÖ'CÜ OLDUĞUNU KABUL ETTİ

Tanık polis memurları şupheli Enver Muratoğlu'na beraberindeki gruptaki subayların aramasını, askerleri teslim olmaya ikna etmesini, kendilerinin şuphelileri mutlaka alacağını, zorluk çıkarmaları halinde kendilerinin de zor kullanacaklarını söyledikleri belirtilen iddianamede, karşılıklı yaşanan diyaloglar şu şekilde yer aldı:

''Bu kararlılık karşısında şupheli Enver Muratoğlu beraberindeki şuphelileri arayarak teslim olmalarını ve polise direnmemelerini emretmek zorunda kalmıştır. Şüpheli Binbaşı ve beraberindekiler, vatandaşların engellemesi ve polislerin çabası sonucunda teslim olmuştur. Burada şupheli Binbaşı Enver Muratoğlu, polis memuruna 'Evet doğrudur darbe yapmaya geldik, amacımız bu istasyonu alıp Hadımköy'de kalan birliğin sevkini buradan sağlamak ve Avrupa yakasındaki geçişleri kontrol altına almaktı.' şeklinde bildirimde bulunmuş, bu emri komutanlarından aldığını söylemiş, kendilerini bırakmalarını ve kışlaya dönemlerini istemiştir.

Tanık polis memurlarından Mustafa Kocaoğlu bir ara şupheli Enver Muratoğlu ile yalnız kaldığında şuphelinin telefonundaki çocuğuna ait fotoğrafı göstererek ailesinin ve çocuklarının kendi yaptığı hata nedeniyle mağdur olacağını söyleyerek, neler olduğunu anlatmasını istemiştir. Bunun uzerine şupheli Enver Muratoğlu tanığa 'Evet darbeden haberim vardı. Burayı kontrol altına almaya gelmiştik. Ben de cemaattenim.' şeklinde bir açıklamada bulunmuştur."

ISPARTAKULE'DEKİ DARBECİLER DİRENMİŞ

İddianamede, TEM otoyolu Edirne-İstanbul yönunde Ispartakule kavşağına konuşlanan şupheli Üsteğmen Gökhan Şahan'ın, kendilerini teslim almaya gelen polis memurlarına "Biz size teslim olmayız." şeklinde karşı çıkarak fiziki olarak direndiği, şupheli askerlere de asla silahlarını teslim etmemelerini söylediği bilgisi yer aldı.

Şüpheli Serhat Serdar Bank'ın da aynı konumda yolu kapatacak şekilde konuşlandığı belirtilen iddianamede, "Şüpheli erlere 'Artık acımak yok, kimsenin gözunun yaşına bakmayacaksınız, hiçbir yere kaçmayacaksınız, benim emrimden çıkmayacaksınız.' şeklinde emir vermiştir. Şupheliler, Edirne yönunden gelen sivil araçları Ispartakule çıkışına yönlendirip İstanbul içine girişini yasaklamışlardır. Şupheli Serhat Serdar Bank, Edirne yönunden gelen araç suruculerine 'İstanbul'a girişler yasaklandı, can guvenliğiniz için Edirne tarafına gidin.' şeklinde bildirimde bulunmuştur.'' ifadesine yer verildi.

"SİZ İŞİNİZE BAKIN ARKANIZA DÖNMEYİN, YOKSA SİZLERE SIKARIM"

Burada toplanan vatandaşların şuphelilere telefonlarından darbe girişimine ilişkin haberleri göstererek tepki gösterdikleri ve şuphelilerin uzerine yurumeye başladıklarını, bu sırada şupheli Serhat Serdar Bank'ın, şüpheli erlere, "Siz işinize bakın arkanıza dönmeyin, yoksa sizlere sıkarım." şeklinde bildirimde bulunarak şupheli erlerin araçlara binmelerini engellediği kaydedildi.

Vatandaşların sayısının artması ve kendilerini çember içine almaları uzerine şupheli Serhat Serdar Bank'ın piyade tufeği ile havaya birden çok atış yaptığı belirtilen iddianamede, vatandaşların yoğun mucadelesi sonunda şupheli Bank'ın şuphelilere araçlara binmelerini emrettiği ve İstanbul yönune intikal emri verdiği, şüphelilerin bir sure İstanbul yönüne devam ettikten sonra yeniden vatandaşlar tarafından durdurulduğu ve gelen polis ekiplerine teslim oldukları kaydedildi.

İddianamede, darbenin planlayıcıları tarafından İstanbul'a giriş çıkışların kontrol altına alınmasına çok önem verildiği anlatılarak, "Trafiğin kontrol altında tutulması hem şehir içindeki birliklerin hızlı intikali hem de emniyet birimlerinin ve darbe karşıtı grupların kontrol edilmesi ve engellenmesi için kritik önem arz etmektedir. Ayrıca İstanbul dışından gelecek askeri birliklerin hızlı intikali de ancak şehir giriş çıkışlarının kontrolu ile sağlanabilecektir. Bunun bilinci ile boğaz köpruleri gibi aynı amaçla İstanbul'un batı girişi olan Mahmutbey gişeler girişi de işgal edilmek istenilmiştir.'' denildi.

Muhammed Enes Can

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber