Baykal ısrarlı: Erdoğan aday olmayacak
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini ve olmayacağını savunarak, "Ben, doğruyu söylüyorum. Beni en iyi başbakan anlıyor. Gereğini yapacaktır" dedi. Baykal, Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde bazı medya kurumlarına para aktardığı yönündeki iddialarını da sürdürdü ancak yine kanıt gösteremedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça ana muhalefet lideri Baykal, hükümete ilişkin eleştirilerini sertleştiriyor. Baykal, dün partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda bazı gerekçeler öne sürerek Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini savundu. Ardından da Erdoğan'ın kendisini iyi anladığını ve 'doğruyu yaparak' aday olmayacağını iddia etti. Hiçbir özel istihbaratının olmadığını; aklı, mantığı ve siyasi tecrübeleriyle bu sonucu gördüğünü savunan Baykal, şöyle konuştu: "Böyle bir yanlışlık Türkiye'de olamaz, olmayacaktır. 'Bunu neye dayanarak söylüyorsun' diyorlar. Hiçbir özel istihbarata dayanarak değil; sağduyuya, akla, mantığa dayanarak... Türkiye siyasetini özümsemiş olmama dayanarak 'böyle bir şey olmayacak' diyorum. Beni en iyi anlayan insan başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bizzat Başbakan en iyi şekilde anlamaktadır ki 'ben doğruyu söylüyorum'. O da bunun gereğini yapacaktır. Bu sonucu el birliği ile sağlayacağız"
Baykal, konuşmasının ilk bölümünde Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmekten çekindiğini savundu. Erdoğan'ın Anayasa'ya inanmadığını savunan CHP lideri, Başbakan'ın 7 yıl önce bir yabancı radyoda bölücübaşı Abdullah Öcalan için 'sayın' ifadesi kullandığı iddialarını da bu çerçevede bir gerekçe olarak dile getirdi. Baykal, Türk Bayrağı'nın sadece cumhurbaşkanları önünde eğildiğine dikkat çekerek, "Öcalan'a sayın diyen bir insanın önünde Türk Bayrağı eğilemez. Hangi vicdan eğebilir o bayrağı?" diye konuştu. Erdoğan'ın "Çoğunluğumuz var geleceğim" dediğini öne süren Baykal, "Olmaz, olamaz, olmamalı. Olmaması demokrasiye aykırı değil. Olmaması demokrasinin özüne en uygun olandır" iddialarını dile getirdi.
Deniz Baykal, partisinin 1 Mart Tezkeresi'nde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de tarihi bir misyon üstlendiğini savundu. Türkiye'nin menfaatine çalıştıklarını iddia eden Baykal, mücadelelerini Çanakkale Savaşı'yla ilişkilendirdi. Baykal, şöyle konuştu: "Çanakkale geçilmez, tamam da Ankara da geçilmemelidir. Çanakkale'yi geçemeyenlerin Ankara'ya uzanabilmeleri kabul edilemez. Çanakkale'yi savunduk, Ankara'yı da savunacağız. Hattı müdafaa yok sathı müdafaa var. Satıh da bütün vatandır, bütün Türkiye'dir"
28 Şubat belgelerini yine ispatlayamadı
CHP lideri Baykal, grup konuşmasında geçen hafta gündeme getirdiği 'Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde bazı medya kuruluşlarına para aktardığı' yönündeki iddiasını yine ispatlamadı. 28 Şubat sürecinde dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır tarafından 57. Hükümetin Başbakanı Bülent Ecevit'e gönderilen ancak işlem yapılmaya dahi gerek duyulmayan iddiaları yeniden dillendiren Baykal, farklı bir konudaki Danıştay kararını ise "İşte belge" diye gösterdi. AK Parti Grup Başkanvekili Faruk Çelik'in "İspatlamayan namerttir" dediği iddialar için Baykal, Erdoğan hakkında açılan ancak sonuçlanmayan başka bir kararı da 'kanıt' olarak sundu. CHP lideri, Rahşan affı nedeniyle yargı sürecinin doğru dürüst işletilemeyeceğini savundu. Baykal, "AKP yetkilileri, 'bunu ispatlamayana namerttir' diyordu. İspatlarsa o zaman senin mertliğin kuşkulu hale gelir" ifadelerini kullandı.