Başhekim: Ben FETÖ'cüysem Süleyman Özışık da FETÖ'cüdür

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hastane Yöneticisi Prof. Nurullah Zengin, İnternethaber yazarı Süleyman Özışık'ın iddialarıyla ilgili olarak 2. kez açıklama yaptı. Zengin açıklamasında Özışık'ın iddiaların tek tek yanıt verdi ve son iddiayla ilgili olarak "Altını çizerek belirtmek istiyorum ki bu yıllar, hakkımda asılsız bu iddiaları provokatif bir üslup ile ortaya atan Süleyman Özışık'ın FETÖ'ye ve onun elebaşına övgüler dizdiği yıllardı" dedi.

İŞTE ZENGİN'İN AÇIKLAMALARI

Öncelikle belirtmek isterim ki, bir kişi veya kurum hakkında suç içerebilecek bir konunun haber yapılarak kamuoyu ile paylaşılması öncesi muhataplarının da bilgisine başvurulması en temel habercilik ilkelerinden biridir. Süleyman Özışık adı ile 20 Eylül ve 22 Eylül 2017 (bugün) günlerinde intcmethaber.com haber sitesinde ortaya atılan iddialarda bu temel ilkeye uyulmamıştır. Tarafımızın bilgisine başvurulmadan kasıtlı olarak oluşturulduğu anlaşılan yalan belge ve bilgilerle şahsıma ve bazı hastane çalışanlarına saldırıda bulunulmuştur.

20.09.2017 günü aynı şahıs tarafından ortaya atılan iddialara cevabımızı aynı gün paylaşmıştık. Bugün ortaya atılan iddialara cevabımız aşağıdadır. Konunun daha iyi ve tüm yönleri ile anlaşılması için yeni iddialara maddeler halinde cevap vereceğim.

1. Hastanede FETÖ'cü bir kişiyi koruyup kolladığım iddiası yalandır. Bu şahıs ile ilgili tüm disiplin ve idari işlemler, idaremizin konuya verdiği önem nedeni ile hastanemiz bünyesinde değil daha üst Sağlık Bakanlığı Birimleri tarafından gerçekleştirilmiş ve tüm kararlar ve işlemler bu düzeylerde alınmıştır.

2. Bir hastane idarecisinin 'Askerin boğazını kesen, kemerle döven insanlar var ve benim bunları savunan, üç maymunu oynayan arkadaşlarım var' diye mesaj attığı ihbarı hastanemize yapılmamış. Bakanlığımızın diğer birimlerine yapılmıştır. İnceleme sonunda Süleyman Özışık'ın yazısında delil olarak sunduğu sosyal medya mesaj görüntüsünün gerçek olmadığı, bilinçli ve kasten oluşturulmuş sahte bir belge olduğu anlaşılmıştır.
Sadece bu gerçek bile şahsıma ve bazı çalışanlarımıza iftira atmak adına bir takım çevrelerin neler yapabileceğini göstermesi açısından dikkat çekicidir.

3. Şahsımla ilgili sadece bir gazinin yakın dönemde ÇİMER başvurusu olmuş ve benden bilgi istenmiştir. 15.09.2017 tarihinde konu ile ilgili yazı tarafımıza ulaşmış, gerekli bilgi 20.09.2017 günü CİMER'e iletilmiştir.
ÇİMER başvurusunun gazinin hastanemizdeki tedavisinden 1 yıla aşkın süre sonra olması ve maruz kaldığımız bu asılsız ithamlarla aynı tarihlerde yapılması dikkat çekicidir.

4. Hastanemizde kantinlere bedava elektrik kullandırdığımız iddiası yalandır. Bu konuda her türlü tahsilatın mevzuat çerçevesinde yapıldığının dokümanları mevcuttur. Kantinlerle bir ilgim, iltisakım olduğu iddiası ancak bir iftiradır.

5. İddiada geçen diş hekimi Bakanlığımızın ataması ile Mart 2017'de hastanemizde göreve başlamıştır. Eşinin FETÖ üyeliği iddiası ile gözaltında olduğu bilgisi hastanemize bildirilmemiştir. Hiçbir dönemde Başhekim Yardımcısı olarak çalışmamıştır. Şahsen kendisini bir kez bile gördüğümü hatırlamıyorum. Eşinin FETÖ üyeliği iddiası ile gözaltında olduğunu hastane olarak Mayıs 2017'de Valiliğimizin açığa alması ile öğrendik ve gerekli işlemleri derhal yerine getirdik.

6. Geçmiş yıllarda bilimsel toplantılarda plaket aldığım bazı kişilerin FETÖ ile ilişkisi iddiasına ise cevabım şudur: İdarecilik görevim boyunca özellikle 17-25 Aralık öncesi, o tarihlerinde anlam veremediğim ancak şimdi birer FETÖ kumpası olduğu anlaşılan asılsız pek çok soruşturmaya muhatap oldum ve ciddi hukuk mücadeleleri verdim. Bu mücadelerin belgeleri ortadadır. Altını çizerek belirtmek istiyorum ki bu yıllar, hakkımda asılsız bu iddiaları provokatif bir üslup ile ortaya atan Süleyman Özışık'ın FETÖ'ye ve onun elebaşına övgüler dizdiği yıllardı. Kendisinin bu tarihlerdeki yazıları internet ortamında zaten mevcuttur.

Sonuç olarak yıllar önce bilimsel toplantılarda plaket aldığım bazı kişilerin FETÖ'cü çıkması benim aleyhime bir delil olarak kullanılmak isteniyorsa, bu durum ancak iddia sahiplerinin ne kadar acz içinde olduklarının delili olabilir.

Ayrıca Süleyman Özışık'ın 22.09.2017 tarihli yazısında geçen ancak numaralandırılmayan diğer iddialarına da cevap vermek istiyorum.

Mustafa Zorova'nın eşi Sevim Zorova'nın, muhataplarının gizlendiği ve yarı amatörce çekilmiş ve senkron hataları nedeni ile montaj olması büyük ihtimal olan görüntülerine cevabımız, gazinin kendisinin hastanemizde tedavi sırasında TRT Diyanet TV'ye verdiği ve hastanemizde aldığı hizmetlerden ve idarecilerden memnuniyetini ifade eden görüntüleridir. O tarihlerde haber olarak yayınlanmış olan bu televizyon görüntülerine hastanemizin tüm sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir.

Diğer bir iddia, bir gaziye hastanemizde Sağlık Kurulunda özür oranı verilmemişken aylar sonra bir başka hastanede kendisine %41 özür oranı verilmesi ve gazinin mağdur edildiği iddiasıdır. Hastane Yöneticisi olarak bir sağlık kurulu raporuna vc özürlülük oranına müdahale etmemin söz konusu olamayacağı açıktır. Kaldı ki sağlık kurulu raporunu düzenleyen uzman hekimlerden oluşan bu heyetin üyesi dahi değilim. Bu iddia 20.09.2017 tarihli yazıda da gündeme getirilmiş ve bu süre içerisinde konu yönetimimizce incelenmiştir. Şimdilik şu kadarını söylemek isterim ki hastanemizce verilen raporda hiçbir usul ve fenni eksiklik tespit edilmemiştir. Hastanemiz Sağlık Kurulunca verilen rapor tümü ile olması gereken bir rapordur. Konu ile ilgili bilgi ve belgeler mevcuttur. Bu konu ile ilgili daha detaylı açıklamalar hiç şüphesiz önümüzdeki dönemde yapılacaktır.

Bundan sonrada kişilik haklarıma saldırı niteliğindeki her türlü iftira ve karalama için tüm hukuki yollan kullanma konusunda karalılığımı bu vesile ile tekrar ifade etmek isterim.

22.09.2017
Prof. Nurullah Zengin
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Hastane Yöneticisi