Savcıya kara mektup
Kazada ölen Funda'nın annesinden savcıya mektup
Ankara'da, doğum günü kutlamasından dönerken otomobille yarıştıkları iddia edilen iki öğrencinin yaptığı kazada ölen üniversiteli Funda Serin'in (22) annesi Şengül Serin, soruşturmayı yürüten savcılığa mektup yazdı. Kızının 15 yılını, büyük özveriyle en büyük ideali olan genetikçi olabilmek için harcadığını kaydeden Şengül Serin, "Ondan geriye kalan, tamamlanmamış hayaller, boşa sarfedilen emekler. Bizlere de kalbimizi dağlayan bir acı kaldı" dedi.
İstanbul Mustafa Saffet Anadolu Lisesi İngilizce öğretmeni Şengül Serin ile Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mahmud Serin'in, İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü dördüncü sınıfta okuyan kızları Funda, kuzeni Açelya Yumak'ın doğum günü için 2 Mart'ta Ankara'ya geldi. Eğlence dönüşü aracına bindiği Bilkent Üniversitesi öğrencisi Burak Tüfekçi, iddiaya göre bir başka araçla yarışırken kaza yaptı. Funda, kuzeni ve Bilkent'li Kaan Gürşen'le birlikte hayatını kaybetti. Cumhuriyet Savcısı Zihni Arslan, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Edinilen bilgiye göre, Şengül Serin, savcılığa kızının ölmeden önce derlediği ve en çok sevdiği "Bu kalp seni unutur mu" şarkısının da içinde bulunduğu bir CD ile iki sayfalık bir mektup gönderdi.
Mektubunda, kızının eğer ölmeseydi üç ay sonra mezun olacağını vurgulayan Şengül Serin, şunları kaydetti:
"En büyük hayali iyi bir genetikçi olarak, bilime faydalı olmaktı. Hayatının 15 yılı, özellikle son 4 yılı büyük bir özveriyle, herşeyden kendini mahrum edip bu ideale ulaşmak için çalışmakla geçti. Ölmeden önce de mezun olmayı beklemeden master için LES'e girdi ve kazandı. Şimdi ise geriye kalan, tamamlanmamış hayaller, boşa sarfedilen emekler... Ve bizlere de kalbimizi dağlayan bir acı kaldı. Yabancı dil sınavı için kartı geldi. Ama sınava gireceği lisedeki sırası boş kaldı. Bilmiyorlar ki, o şimdi iki gencin davranışları yüzünden toprak altındadır. Türk adaletinin sarsılmaz dürüstlüğüne inandığım için, gençliğinin baharında gelinlik yerine kefen giyen, üzerine kara topraklar örtülen kızımın sorumluluğunu size emanet ediyorum."