Darbecilerin yalanını bilirkişi raporu çürüttü

Darbe girişimi davalarına gönderilen bilirkişi raporu, sanıkların "tatbikat vardı" ve "alarm verildi" yalanlarını çürüttü. Raporda Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki tatbikatların normalde nasıl olduğu aktarıldı. Bir tuğgeneral ile iki albayca hazırlanan raporun birinci bölümünde, sanıkların savunmalarında ileri sürdükleri "tatbikat" ve "alarm" savunmalarına karşılık gelecek şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki normal tatbikat-alarm kuralları hatırlatıldı. İşte sanıkların iddiaları ve rapordaki bu iddiaları çürüten değerlendirmeler:

O GÜN HABERİMİZ OLDU YALANI

SANIKLAR:

Sanıklar savunmalarında, tatbikattan 15 Temmuz günü haberdar olduklarını ileri sürdüler.

BİLİRKİŞİ:

Tatbikatlar mutlaka birliğin plan görevlerine yönelik önceden belirlenmiş bir senaryo dahilinde ve dost kuvvet, karşı kuvvet, hakem heyeti gibi uygun bir teşkilatlanmaya geçilerek gerçekleştirilir. Tatbikatlar, icra edecek birliğin seviyesine göre haftalar veya aylar önceden hazırlık yapılmasını gerektiren faaliyetlerdir.

GERÇEK MERMİ TUTARSIZLIĞI

SANIKLAR:

Darbeciler, kendilerine şehir içindeki kritik bölgelere giderken gerçek mermi dağıtılmalarını yadırgamadıklarını söylediler.

BİLİRKİŞİ:

TSK'da hangi seviyede olursa olsun alarm ve tatbikatlar esnasında gerçek mermi kullanılması ancak meskun mahallerden özellikle şehirlerden kilometrelerce uzakta yerlerde mümkündür. Hiçbir şekilde mühimmat kışlada personele veya araçlara dağıtılmaz. Atış alanında, çok kısa süre önce, kayıt altına alınarak dağıtılır.

SANIKLAR: 15

Temmuz akşamı birliklerine harekat merkezinden aranarak veya bir arkadaşının arayıp 'komutan aradı, tatbikat varmış' gibi sözleri üzerine katıldıklarını anlattılar.

BİLİRKİŞİ:

Personele alarm haberinin verilmesi için sivil telefon hattı, cep telefonu, telsiz, e-mail veya başka bir sivil haberleşme vasıtası kullanılmaz. Bunun yerine haberciler, personelin adresine gidip bizzat haber verir.

KARMA PERSONEL

SANIKLAR:

Birliklerine gelip başka birlik personeli ile birlikte araçlara binmelerini normal faaliyet olarak ileri sürdüler.

BİLİRKİŞİ:

Birlik personelinin mesai saatleri dışında ikametgahlarından veya bulundukları yerlerden celp edilerek, birlik bütünlüğü sağlanmadan araçlara bindirilmek suretiyle kışla dışına çıkarılması gibi bir faaliyet normal şartlarda TSK'da mümkün değildir.

ZMA İLE MESKUN MAHALE ÇIKIŞ

SANIKLAR:

Sanıklar, ZMA olarak tabir edilen zırhlı tekerlekli araçlarla yerleşim yerlerine (meskun mahal) çıkışlarının normal bir faaliyet olduğunu, Doğu ve Güneydoğu'da bu türlü çok tatbikat yaptıklarını ileri sürdüler.

BİLİRKİŞİ:

Eğitim maksatlı dahi olsa herhangi bir kontrol tedbiri alınmadan tekerlekli zırhlı araçların meskun mahaller içerisinde trafiğe açık yolları kullanarak geceleyin intikal etmesi söz konusu değildir.

BUNLAR ANCAK DARBEYLE AÇIKLANIR

Hangifaaliyet olursa olsun ve ne maksatla icra edilirse edilsin TSK'ya ait harp silah ve araçları ile sivil halka zarar verebilecek bir faaliyet icra edilemez. Aniden birliğine çağrılan bir personelin zırhlı araca, helikoptere veya uçağa binerek, başka bir birliğe baskın düzenlemesi, bir yolu kapatması, bir köprüyü kesmesi... Meclis'i, kamuya ait bina ve tesisleri ateş altına alması, halka ateş etmesi ancak darbeye iştirak etmek maksadıyla açıklanabilir... Hiçbir surette eğitim, alarm veya tatbikat gibi kavramlarla açıklanamaz.

ERSAN ATAR