Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), TSE`de yönetiminde büyük bir keyfiyetin yaşandığını, bölge müdürlüklerinin siyasi etkilere göre açıldığını, muhasebe sisteminde Tekdüzen Hesap Planını uygulamadığını, ``Kuruma alınan kimi personelin referans olarak siyasi kimliğe sahip kişileri verdiklerini`` saptadı. DDK raporunda, ``Her konuda standart belirleyen Kurumun hazırlayacağı yönetmelikle örgütlenme yapısına da standard getirmesi gerekmektedir`` denildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer`in talimatıyla DDK, ``Türk Standartları Enstitüsünün Eylem ve İşlemlerinin Araştırılıp Denetlenmesine İlişkin`` rapor hazırladı. Kurumun 1999`da toplam 1851 olan personel sayısının 2003`te 2249`a çıktığı bildirilen raporda, bu personelin 553`ünün ilk ve ortaöğrenim mezunu olduğuna dikkat çekildi. Raporda, Kurum personeline aylık ücret dışında 2`si teşvik olmak üzere yılda 6 ikramiye ve fazla çalışma ücreti ödendiği kaydedildi.
PERSONEL BAZEN KAMU ÇALIŞANI BAZEN DEĞİL
Kurumun 2000-2001 ile 2002-2003 yılları arasındaki gelirlerin yüzde 101,79 oranında,
giderlerin ise yüzde 127,02 oranında arttığı belirtilen raporda, ``Devlet memurları
konumunda olmayan Kurum personeline, sunulan olanağa göre gerektiğinde kamu
görevlisi, gerektiğinde özel sektör çalışanı gibi işlem yapılmıştır`` denilerek
personel rejimindeki uygulamalar eleştirildi.
SİYASİ ETKİYE GÖRE TEMSİLCİLİK AÇILDI
Kurumun yerel temsilcilikleri ile bölge müdürlükleri arasında hiyerarşik ilişki
bulunmaması eleştirilen raporda, Konya Bölge Müdürlüğünde çalışan 21 kişinin
bir yılda 200 belgelendirme işi yaptığı, 38 mühendis, 21 teknisyen, 71 idari
personelin çalıştığı İzmir Bölge Müdürlüğünde ise kişi başına düşen belge sayısının
son üç yılda 5,11`le sınırlı kaldığına işaret edildi. TSE`nin Afyon, Ağrı, Artvin,
Balıkesir, Bandırma, Bolu, Burdur, Diyarbakır, Eskişehir, Giresun, Hatay, Kırşehir,
Kahramanmaraş, Malatya, Manisa, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ,
Trabzon, Turgutlu ve Van`da mahalli temsilciliklerinin bulunduğu ve iş yoğunluğun
çok düşük olduğu vurgulanan raporda, ``Bölge müdürlükleri ve mahalli temsilciliklerin
oluşturulacağı yerler, nesnel ölçütlere göre değil, kişisel tercihlere ya da
siyasi etkilere göre seçilmektedir. Kurumun taşra örgütlenmesi yeniden değerlendirilmeli``
denildi.
YURT DIŞINDA BAŞKA TEMSİLCİLİK OLMASIN
TSE`nin halen KKTC, Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan`da temsilcilikleri
bulunmasına karşın, Türkmenistan, Rusya Federasyonu, Kırgızistan, Tunus, Romanya,
Bangkok, Prag ve Brüksel`de temsilcilik kurulması amacıyla yürütülen çalışma
da eleştirildi. Raporda, ``Başka yurt dışı temsilcilikler açılması konusunun
yeniden değerlendirilmesi yerinde olacaktır`` uyarısında bulunuldu. TSE`nin
Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan`da iştirakleri bulunduğu anlatılan raporda,
``Kurumun uyguladığı muhasebe sisteminde iştiraklere ilişkin ayrı bir hesap
olmaması nedeniyle, iştiraklere ilişkin verilere ancak Kurumun iştirak ettiği
tarihteki kayıtlara bakılarak ulaşılmaya çalışılmaktadır. Kurumun Tekdüzen Hesap
Planını uygulayarak kayıtlarını sağlıklı bir şekilde tutması ve iştiraklere
ilişkin bilgilere mali tablolardan ulaşabilecek bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir``
eleştiri ve önerisinde bulunuldu.
ÜNVAN VERİLMESİNDE HERHANGİ BİR ÖLÇÜT YOK
TSE Enstitü Yönetim Kurulunun ayda bir toplandığı, Ankara dışında da yılda bir
kez toplandığı belirtilen raporda, toplantı başına 13-19 önerinin görüşüldüğü
bildirildi. Yönetim Kurulunun bu toplantılarında personelle ilgili konuların
önemli yer tuttuğu saptaması yapılan raporda, personel konusunun idarenin kendi
işleyişi çerçevesinde sonuca bağlanmasının, Kurulu gereksiz yükten kurtaracağı
vurgulandı. Personelin hizmet türlerine göre dağılımında dengesizlik olduğu
belirtilen raporda, son 5 yılda memur sayısının 168`den 270`e, veri giriş operatörü
sayısının 7`den 92`ye, müdür sayısının 36`dan 49`a yükselmesine karşın, teknik
yönlü inceleme, araştırma ve analiz yapan Kurumda yüksek mühendis sayısında
yüzde 2,9; mühendis sayısında yüzde 26; kimyager sayısında yüzde 44, memur sayısında
ise yüzde 61 oranında artış yaşandığına işaret edildi. Raporda ayrıca, ``ünvan
verilmesinde herhangi bir ölçütün olmamasının eleman alımında ve unvan dağıtımında
sorunlara yol açtığı`` belirtilerek norm kadro uygulaması önerildi.
TSE KENDİNE DE STANDART GETİRMELİ
Raporda, son beş yılda eleman sayısında en fazla artışın teknik hizmetler yapan
birimlerde değil de idari hizmetler yapan birimlerce gerçekleşmesi eleştirilirken,
``Her konuda standard belirleyen Kurumun hazırlayacağı yönetmelikle örgütlenme
yapısına da standart getirmesi gerekmektedir`` ifadesi kullanıldı.
MÜLAKATA ÇAĞRILANLARIN HEPSİ KAZANMIŞ
2002`de yürürlüğe giren TSE Açıktan Atanacak Personel İçin Yeterlilik ve Yarışma
Sınavı Yönergesine göre kuruma açıktan atanacaklar için mülakat yapılması ilkesinin
getirildiği belirtilen raporda, ``Enstitüde, eleman alımı konusunda ayrıntılı
düzenlemeler yapılmadığı, herkese açık, yarışmaya dayalı sınav sistemleri yerine,
`mülakat` sınavının benimsendiği bu mülakatlara çağrılan herkesin sınavı kazandığı,
göreve alınacaklarla ilgili olarak, yaş, eğitim, deneyim, gibi özelliklerin
her bir kadro unvanı için ayrıntılı olarak belirlenmediği, Kuruma yapılan iş
başvurularının nesnel esaslara göre değerlendirilmediği saptanmıştır`` denildi.
SİYASİLER REFERANS OLDU
Kuruma son beş yılda içlerinde doktora ve master yapmışların da dahil olduğu
4167`si üniversite mezunu olmak üzere toplam 5272 kişinin iş için başvurduğunu
saptayan DDK üyeleri, herkese açık sınav sistemi uygulanması, ön eleme için
KPSS`nin kullanılabileceğini vurguladı. İlan edilen tek sınav dışında bu süre
içerisinde tüm personel alımlarının birkaç kişinin katıldığı mülakatlarla gerçekleştirildiği
bildirilen raporda, ``Personel dosyalarındaki belgelerin incelenmesinden kimi
adayların iş istem formu vermedikleri ya da sınavdan sonra verdikleri saptanmıştır``
denildi. Bir veya birkaç kişiye özel mülakat sınavının, Enstitüye eleman alımında
usul haline getirildiği saptamasında bulunulan raporda, ``Bazı personelin dosyalarında
tarihsiz, ancak sınava giren aday sayısına göre sonradan konulduğu anlaşılan
birden fazla mülakat tutanağı bulunduğu, mülakat sınavlarına kabul edilmek suretiyle
Kuruma alınan kimi personelin referans olarak siyasi kimliğe sahip kişileri
verdikleri saptanmıştır. Kuruma ayrıcalıklı eleman alımıyla ilgili işlemlerin
Başbakanlıkça araştırılması yararlı olacaktır`` denildi.
DÜZENLİ MAL BİLDİRİMLERİ YOK
DDK, TSE personeli mal bildirimlerinin düzenli bir biçimde alınmadığını, bildirimlerin
mevzuata uygun dldurulmadığı, ana bildirim dönemleri dışında mal varlığında
meydana gelen değişiklikler için ek bildirimde bulunulmadığı, verilen ek bilgilerin
önceki bildirimlerle karşılaştırmaya alınmadığını da saptadı.
netgazete