Bylock bulunmayan 2 çocuklu anne, 7 aydır tutuklu

FETÖ'nün Mor beyin tuzağının ortaya çıkmasından sonra, Bylock kullanıcısı olmayan binlerce kişi derhal tahliye edilerek görevlerine iade edilmesine rağmen, Bylock kullanıcısı olmadığı anlaşılan, ancak tanık beyanları nedeniyle cezaevinde tutuklu bulunanlar durumlarına isyan ediyor.

Yeni Şafak Gazetesinin 8 Ocak 2018 tarihli haberinde özetle: 'Yargı içerisindeki ortaya çıkan fırsat çetesi, 17-25 Aralık sonrası devletin yanında yer almış kişileri, örgütle bağını gösteren bir delil olmamasına rağmen tutuklayarak mağduriyetlere yol açıyor' şeklinde bir haber yayınladı. Haberi okumak için Tıklayınız.

Haberin devamında bu tarz operasyonların amacının 'hükümeti vatandaş nezdinde zor duruma düşürmek' olduğu belirtilirken, benzer şikayetlerin arttığı da haberin devamında aktarılmış...

Bu şikayetlere bir örnekte Ankara'dan....

Ankara'da öğretmenlik yapan iki çocuk annesi 33 yaşındaki E.K., 17-25 Aralık sürecinden ÖNCE kamuoyunun ve devletin o zamanlarda masum bir sivil toplum hareketi olarak bildiği ve müspet kanaat getirdiği döneme ilişkin tanık beyanları nedeniyle 7 aydır Sincan kadın kapalı cezaevinde tutuklu bulunmaktadır.

FETÖ'nün devlete ve millete karşı açıktan operasyonel girişimlere başladığı 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra, kişilerin terör örgütü ile irtibatının olup olmadığına ilişkin en somut delil Bylock kullanıcısı olmaktır. Nitekim Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi de örgüt üyeliği için Bylock kullanmayı yeterli delil saymıştır. Öğretmen E.K.'nın Bylock kullanıcısı olmadığı anlaşılmasına rağmen, hakkında 3-4 kişinin 17-25 öncesindeki döneme dair tanık beyanları nedeniyle 7 aydır Sincan kadın kapalı cezaevinde 2 yaşındaki çocuğuyla birlikte kalmaktadır.

FETÖ üyeliği için aranan, Bank Asya hesabı bulunması, sendikalarına üye olma, FETÖ kurumlarında daha önce çalışma gibi şartlar dahi olmamasına rağmen, bazı Anayasal suçlarla mücadele savcıların tanık beyanlarını üstün bir delil olarak yorumlamaları bu tür mağduriyetlere kapı aralıyor.

7 aydır tutuklu bulunan öğretmen E.K'nın ateşli havale riski olan, ilkokul 2. sınıfa giden oğlu, şehir dışına giderek babaannesinin yanında yeni bir okula devam etmek zorunda kalmış ve yaşadıkları nedeniyle ağır bir travma geçirdiğinden psikiyatrik takip ve tedavi görmekte...

E.K öğretmenin, doğumunda meydana gelen gelişim geriliği riski bulunan 2 yaşındaki kızı ile cezaevinin zor şartlarında 7 aydır tutuklu bulunması adeta bir ailenin parçalanmasına yol açtı.

Bir tarafta Mor beyin tuzağı mağdurları tutuklu yaklaşık 1000 kişinin Bylock kullanıcısı olmadıkları anlaşılması üzerine derhal salıverilip, beraat verilmese bile tutuksuz yargılanmaları sağlanırken, diğer tarafta Bylock kullanmadığı sabit olan ancak haklarında 17 Aralık öncesine dair tanık beyanları bulunan kişilerin tutuklu yargılanmaları yargıya olan güveni azaltıyor.

Tutuklu anne E.K'nın yakınları "Kim suçluysa kadın olsun, erkek olsun en ağır cezasını çeksin; ancak sadece tanık beyanlarıyla bir kadının uzun süre tutuklu bulunmasına anlam veremiyoruz" diyorlar ve uzun tutukluluk nedeniyle E.K'nın çocuklarının rahatsızlıklarının bulunması ve gelişim döneminde olmaları nedeniyle ileride kalıcı bir hastalıkla karşılaşmalarından endişe duyuyorlar.

Öğretmen E.K.'nın yakınları, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'dan yardım talep ediyor.