Emekli Albay Oğuz'a silahlı saldırı davası karara bağlandı

Emekli Jandarma Albay Çetin Oğuz ve eşinin, terör örgütü MKP'ye yönelik operasyonlar yaptığı iddiasıyla silahla vurulmasına ilişkin 3'ü tutuklu, biri firari 6 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Tutuklu iki sanık, "anayasayı ihlal" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 13. duruşmaya, tutuklu sanıklar Ali Haydar Yeşil ve Serhat Karakoç katıldı. Tutuklu sanıklardan Esat Naci Yıldırım'ın ise tutuklu bulunduğu Van Cezaevi'nden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılımı sağlandı.

Duruşmada sırasıyla son savunmaları alınan tutuklu sanıklar, olaylarla ilgilerinin bulunmadığını ve suçsuz olduklarını savunarak beraatlerini talep etti.

Sanık avukatlarının da aynı taleplerde bulunduğu duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı da, daha önce verilen mütalaayı tekrar ettiğini dile getirdi.

- Karar

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Esat Naci Yıldırım'ın, "anayasayı ihlal" suçundan, müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Bu sanığın ayrıca mağdur Çetin Oğuz'a yönelik, "kişiyi tasarlayarak yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 16 yıl 8 ay, mağdur Asuman Oğuz'a yönelik, "silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında ateşli silahla kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama" suçundan 4 yıl 8 ay 7 gün ve "silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında ruhsatsız silah bulundurma" suçundan da 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 23 yıl 10 ay 7 gün hapisle cezalandırılması kararlaştırıldı.

"Resmi belgede sahtecilik" suçundan, yasal unsurları oluşmadığı için beraat eden sanık Yıldırım ile ilgili, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ise, "anayasayı ihlal" suçundan mahkumiyet kararı verildiği için hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedildi.

Tutuklu sanıklardan Serhat Karakoç'u, "anayasayı ihlal" suçundan müebbet, mağdur Çetin Oğuz'a yönelik, "kişiyi tasarlayarak yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 16 yıl 8 aya mahkum eden mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verdiği bu sanıkla ilgili, mağdur Asuman Oğuz'a yönelik, "silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında ateşli silahla kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama" suçundan kasta dayalı kusurunun bulunmaması nedeniyle beraat hükmü de kurdu.

Mahkeme heyeti, bazı suçlardan yasal unsurlar oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararları verdiği sanıklardan Ali Haydar Yeşil'in "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 10 yıl, Özgül Yapışkan'ın da, "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması" suçlarından 11 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmasını da kararlaştırdı.

Sanıklardan Murat Yerlikaya'nın, yargılandığı "anayasayı ihlal, ateşli silah ve mermileri izinsiz olarak ülkeye sokma, kasten öldürmeye teşebbüse yardım ve silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarının tümünden beraatine karar veren heyet, firari sanık Cem Yıldız'ın dosyasının, henüz yakalanmadığı ve savunması alınmadığı için bu dava dosyasından ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesine karar verdi.

- Mütalaadan

Yargılama sırasında mahkemeye sunulan savcılık mütalaasında, müşteki-mağdur emekli Albay Çetin Oğuz ile müşteki-mağdur eşi Asuman Oğuz'un, 7 Haziran 2015'te gerçekleştirilen milletvekili seçimlerinde Beşiktaş Şemsettin Sami İlköğretim Okulu'nda oylarını kullandıktan sonra konutlarına gitmek üzereyken Şakir Kesebir Caddesi'nde yanlarına hızla gelen bir motosikletteki kasklı iki kişi tarafından silahlı saldırıya uğradığı belirtiliyor.

Saldırı sonucunda yaralanan Oğuz çiftinin vatandaşlar tarafından yakındaki sağlık kurumuna götürüldüğü anlatılan mütalaada, kaçan saldırganların motosikleti çıkmaz bir sokakta terk ettiği anlatılıyor.

Müşteki-mağdur emekli Albay Oğuz'un görev yaptığı dönemlerde yaptığı çalışmaları nedeniyle terör örgütlerinin hedefinde olduğu anlatılan mütalaada, eylemi, MKP olarak bilinen terör örgütünün internet sitesinden üstlendiği belirtiliyor. Terör örgütünün yazısında eylemin Mahir Çayan ve arkadaşlarının intikamının alınması amacıyla gerçekleştirildiği şeklinde ifadelere yer veriliyor.