Akıncı davasında cuntacı yakınları 15 Temmuz gazisini darp etti

STK'lar, siyasiler, medya ve vatandaşların 15 Temmuz davalarına ilgisizsizliği FETÖ'nün yargılamalarda izlediği stratejiye yaradı. Şehit ve mağdur yakınları duruşmalarda yalnız kalınca darbecilerin yakınları alanı boş buldu. Akıncı davasında önceki gün sanık yakınları bir gazi darp etme cürretini gösterdi

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 25 Mart 2018 10:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Akıncı davasında cuntacı yakınları 15 Temmuz gazisini darp etti

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili açılan davalara sivil toplum kuruluşları, medya, siyasiler ve vatandaşların ilgi göstermemesi örgütün duruşmalarda psikolojik üstünlüğü ele geçirme stratejisini rahatca uygulaması için zemin hazırladı.

Davalarda uzatma, inkar, tek tip savunma taktikleri izleyen örgüt, şehit yakınları ve mağdurların yalnız kalmasını fırsata çevirerek duruşmalarda psikolojik üstünlüğü ele geçiriyor.

Son örnek darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü'nün davasında yaşandı. Alanı boş bulan darbeci yakınları bir gaziyi darp etme cürretini gösterdi.

Cuma akşamı Ankara Sincan'nda görülen 473 sanıklı davada, ara kararın açıklanması için bir saat ara verildi.

Bu sırada sanık yakınları salona gazi ve şehit yakınlarının giriş yaptığı kapıdan girmek isteyince gazi ve şehit yakını arasında arbede yaşandı.

Arbedede 15 Temmuz gazisi Muhammet Ali Yarar, bazı sanık yakınlarınca darp edildi.

Yarar, yaptığı açıklamada, yaka kartlarından sanık yakını olduğu belli olan iki kişiye, duruşma salonuna gazi ve şehit yakınlarının kullandığı kapıdan girmemelerini söylediklerini anlattı.

Daha sonra bu iki kişiyi uygun bir dille uzaklaştırdıklarını aktaran Yarar, kısa süre sonra yanlarına başkalarıyla geldiklerini ifade etti.

Tekrar uyarmalarına rağmen söz konusu iki kişiden birinin kendisine yumruk attığını belirten Yarar "15 Temmuz'da bizi öldürmek isteyen sanıkların yakınları da 15 Temmuz'dan 1 buçuk yıl sonra, duruşma salonunun önünde, davasını takip etmek isteyen gazi ve şehit yakınlarını darp etme cesaretinde bulunuyor.

Biz 15 Temmuz'un mağduruyduk, halen mağduruz. Burada dayak yiyen Muhammet Ali Yarar değil, gaziler ve şehit yakınlarıdır" dedi. Yaşanan darp olayının ardından da 4 sanık yakını gözaltına alındı.

BİN 400 DAVA VAR: Darp olayı, 'duruşmalara ilgisizlik' konusunu yeniden gündeme getirdi. Duruşmalarda özellikle son aylarda müştekiler, medya ve izleyiciler için ayrılan bölümlerin neredeyse boş kalması dikkat çekiyor. Sayıları bin 400'ü bulan darbe girişimi ve örgüt davalarında çok az sayıda izleyici duruşmaları takip ediyor. İstanbul'daki sembol 15 Temmuz yargılamalarından, Şehitler Köprüsü ve İBB işgali davalarında izleyici sayısının az olması mağdurların tepkisine de neden oluyor.

YÜZÜMÜZE KARŞI SIRITIYOR: İhanet gecesi darbecilerin Çengelköy'de şehit ettiği Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri Mustafa Cambaz'ın oğlu Alpaslan Cambaz da son aylarda görülen davalara olan ilgisizliğin ardından çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Cambaz, yaşanan tabloya isyan ederek, "15 Temmuz adı ile kurulmuş 600 dernek olduğunu söyleniyor.

Ama biz iki tanesini biliyoruz. Diğer taraftan duruşmalarda öyle bir şey yaşıyoruz ki, katillerin yakınları duruşma sonlarından çıkıp yüzümüze sırıtıyor. Bu yüzden duruşmalara daha fazla katılım bekliyoruz" diye konuştu.

DAVANA SAHİP ÇIK GİRİŞİMİ: KARAR'a konuşan hukukçular, şehit yakını ve gaziler de katılım sorununun nedenlerini anlattı. Bu konuda da özellikle Silivri'de görülen devam duruşmalarının uzaklıktan dolayı sürekli takip edilemediği ve organizasyon soruna dikkat çekildi.

"Davana Sahip Çık" adıyla bir plartform oluşturan şehit ve gazi yakınları ile hukukçular, ulaşım sorunu için de çeşitli çözümler getirdi. İstanbul'daki davalar için sağlanan ulaşım çözümünde, Avrupa yakasında 3, Anadolu yakasında da 2 noktadan araçlarla Silivri'ye seferler düzenleniyor.

15 TEMMUZ BİRLİKTELİĞİNİ MAHKEMELERDE DE İSTİYORUZ
Aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin dava için konuşan Erol Olçok'un eşi Nihal Olçok, "Bizim için fiili olarak fiziki olarak burada olmanın pek bir karşılığı yok.

Biz 6 aydır buraya geliyoruz. Kimin gelip gelmediğini biliyoruz. İçerideki askerler bile biliyor. Jandarma erler biliyor.

Bu iş aktüalite değil. Bu bir gerçek ve biz drama yapmıyoruz" sözleriyle dikkatleri çekmişti.

Silivri'deki duruşma salonu önünde daha önce bir açıklama yapan Nihal Olçok "15 Temmuz gecesi sokakta nasıl hep berabersek, birlik ve bütünlükle, burada da aynı birlik ve beraberliği istiyoruz" demişti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber