Meclis'e kadın eli değdi
Mardin Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, TBMM'nin ilk kadın idare amiri oldu. Meclis'e kadın eli değince mutfaklar şenlendi, masalar çiçek açtı, yöresel yemekler Ankara'ya taşındı. Biz de PAZAR SABAH olarak Bölünmez ile Meclis'in mutfağına girip restoranları denetledik
 
			Türkiye Büyük Millet Meclisi, 550 milletvekili ve 5 bin çalışanı ile aynı zamanda 
  büyük bir işletme. Bu işletmenin kusursuz devam edebilmesi için güvenliğinden 
  sosyal tesislerine, haberleşmeden ulaşıma ve protokol işlerine kadar pek çok 
  birimin iyi yönetilmesi gerekiyor. Bu yönetim de görevlendirilen yedi idare 
  amiri vekil tarafından gerçekleştiriliyor.
  14 Kasım 2017 tarihinde TBMM, tarihinde bir ilki yaşadı ve AK Parti Mardin Milletvekili 
  Ceyda Bölünmez Çankırı Meclis'in ilk kadın amiri olarak göreve başladı. Cumhurbaşkanı 
  Recep Tayyip Erdoğan'ın öngörüsü ile Meclis'in ilk kadın amiri olduğunu söyleyen 
  Bölünmez, bundan onur duyduğunu ifade ediyor.
  Meclis'teki altı restoran, kafeterya ve kış bahçesi ile sosyal tesisler Bölünmez'in 
  sorumluluğu altında. Biz de Meclis'e bir kadın eli değdiğinde nelerin değiştiğini 
  merak ettik ve Bölünmez'i Meclis'te ziyaret ettik.
  Bölünmez oldukça titiz çalışıyor. Denetimi elden bırakmıyor. Her detaya vakıf. 
  Öyle ki, bize meclisi gezdirirken yerinde olmayan çiçekleri hemen fark edip 
  geri getirtiyor. Görselliğe önem veriyor. Yemek masalarının üzerine vazolar 
  koydurmuş. İçindeki çiçekler mevsimine göre değişiyor. Tabakların nasıl durduğunu, 
  bardakların temizliğini göz ucuyla bakarak bile kontrol edebildiğini görüyorum. 
  Disipline önem veriyor. Çalışanlar daha söylemeden ne istediğini anlıyor. Aşçıyı 
  da garsonları da yakından tanıyor. Göreve geleli uzun süre olmasa da mutfaktaki 
  her detaya hakim.
  "Meclis milletin evi ve biz bu evden vatandaşımızı yedirip içirmeden göndermeyiz. 
  Bu bizim kültürümüzde var" diyor. Sadece milletvekilleri ve meclis çalışanları 
  değil ziyarete gelen vatandaşlar da bu restoranlarda misafir ediliyor. Misafire 
  mahcup olmak istemiyor Bölünmez. Bu yüzden yemeklerle bire bir ilgilenerek hem 
  mideye hem de göze hitap etmeleri için uğraşıyor. 
Bölünmez göreve gelir gelmez bir farklılık yaratmak istemiş ve geleneksel yemek 
  günlerini başlatmış. Her çarşamba bir ilimizin mutfağı mecliste görücüye çıkıyor. 
  Milletvekillerinden genelde takdir aldığını söyleyen Bölünmez, eleştirilerin 
  de olduğunu söyleyerek devam ediyor: "Bütün partilerden gelen eleştirileri 
  dikkate alıyor, düzeltmelerimizi yapıyoruz."
  Peki, her gün binlerce ziyaretçiye de ev sahipliği yapan Meclis'in mutfağında 
  neler oluyor? Günde kaç kişiye yemek çıkıyor? Menüler nasıl belirleniyor? Kaç 
  bardak çay tüketiliyor? İşte tüm bunların cevabını Meclis'in ilk kadın amiri 
  Mardin Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı'dan aldık ve birlikte Meclis'in restoranlarını 
  ve mutfağını gezdik.
- TBMM, tarihinde ilk defa bir kadın idare amiri ile tanıştı. Siz de tarihe 
  geçtiniz. Görev verildiğinde neler hissettiniz?
  - TBMM'ye vizyon anlamında bir kadının dokunuşu önemliydi. Bizim partimizde 
  dört tane idare amiri var. Bunlardan birinin kadın olması Sayın Cumhurbaşkanımızın 
  öngörüsüydü ve tüm milletvekillerimizin desteğiyle oldu. Bu görev beni, bütün 
  kadınlarımızı ve Mardin'i çok onurlandırdı.
- Çoğumuz böyle bir görevin varlığından bile haberdar olmayabilir. TBMM amiri 
  neler yapar?
  - Meclis, güvenliğinden personeline, sosyal hizmetlerinden destek hizmetlerine 
  kadar pek çok birimin olduğu bir yer ve tüm bu hizmetlerin en iyi şekilde ilerlemesi 
  gerekiyor. Bu düzenin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bazı vekillere görevler 
  veriliyor. Toplam yedi idare amiri var. AK Parti'de bulunan dört amir, haberleşme, 
  kolluk işleri, güvenlikten ve ben de sosyal hizmetlerden sorumluyum. MHP ulaşım, 
  HDP tören hizmetlerinden sorumlu.
- Kadın eli Melis'te nerelere değdi?
  - Toplam altı lokantamız var. Bunların dördü Meclis'in içinde. Ayrıca kış bahçelerimiz 
  ve kafeteryalarımız da bulunuyor. Bir de protokol yemeklerinin olduğu kabul 
  salonumuz var. Ufak tefek dokunuşlarla farklılıklar yaratmaya çalışıyoruz. Milletvekillerimizden 
  takdir alıyoruz. Yeri geliyor, "Böyle olsaydı daha iyi olurdu" diyerek 
  eleştirenler de oluyor. Bunları dikkate alıp düzeltmeler yapıyoruz. Kesinlikle 
  parti ayırmadan hizmet veriyoruz. Her türlü fikre açığız. Ciddi bir yol aldık.
VATANDAŞIMIZI YEMEK YEDİRMEDEN GÖNDERMEYİZ
- Günlük çıkacak yemek listesine kim karar veriyor? Nasıl belirleniyor?
  - İçinde diyetisyenlerin ve gıda mühendislerinin olduğu özel bir ekibimiz var. 
  Tüm bu işleyiş içinde aşçısından garsonuna, kalite kontrol elemanından çay ocağına 
  kadar toplam 527 çalışanımız bulunuyor. Salı günleri grup toplantıları olduğu 
  için en yoğun günümüz. On bin kişiye yemek çıkarıyoruz.
- Meclis'in mutfağının güvenliği de çok önemli. Yemeklerin kalite kontrolünü, 
  güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?
  - Gıda mühendislerimizin yanı sıra 10 kişilik bir kalite kontrol ekibimiz var. 
  Meclis'te yemekler saat 12.00'de servis edilmeye başladığında her birinden de 
  numuneler alınıyor. Cam kavanozlara konan bu numuneler, olası bir durum için 
  72 saat saklanıyor. Bu numunelere şahit numune deniyor.
- Tabii, milletvekillerinin misafirleri de çok oluyordur...
  - Gelen misafire yemek yedirmek çok önemli, "Milletvekiline gittim de bir 
  yemek yedirmedi" diyerek geri dönmesin kimse. Bu bizim kültürümüzde var. 
  TBMM'nin de böyle bir ritüeli bulunuyor. Burası milletin evi, milletin evinden 
  yemek yedirmeden vatandaşımızı göndermek olmaz.
 
- Her çarşamba bir ilimizin yöresel yemeklerinin yapıldığını duydum...
  - Çarşamba günleri doğudan batıya kuzeyden güneye ayırmadan bir ilimizin mutfağını 
  sunuyoruz vekillerimize. Amacımız o ilin yemek kültürünü tanıtmak. Aynı zamanda 
  o ille ilgili bir broşür hazırlayıp masalara koyuyoruz. Yapılan yemeklerin tarifleri 
  de oluyor içinde. O ilin valisine sorup ilin en iyi aşçısını getirtip meclisimizin 
  mutfağında pişirtiyoruz yemekleri. Malzemeleri buradan temin ediyoruz. Bu bir 
  ikram değil tercihe dayalı seçenek aslında. Ancak bunu tüm restoranlarımızda 
  değil de sadece milletvekillerimizin kullandığı 200 kişilik restoranımızda yapabiliyoruz 
  şimdilik.
- Bugüne kadar en çok hangi ilin yemekleri beğenildi? En çok övgü alan mutfak 
  hangisiydi?
  - Bir il belirtmem uygun olmaz. Bu projemizi Cumhurbaşkanımıza anlattığımda 
  çok hoşuna gitti. "Güzel olabilir" dedi. İlk geleneksel mutfak günümüzü 
  salı günü yapmıştık, "7 bölge 7 yemek" konseptiyle çıktık. Hatay mutfağından 
  bir zeytinli salata, Mardin'den sembüsek dediğimiz kapalı lahmacunumuzu ikram 
  ettik. Ege bölgesinden şevketi bostan yaptık. Sayın Başbakanımız ve Devlet Bahçeli 
  çok memnun kalmıştı. Hatta hep salı günü yapılmasını istediler.
- Peki, Meclis'te yemek yemenin fiyatları nedir?
  - Kişi başı 10-15 TL civarı. Burada milletvekilleri tek kişiye yemek yedirmiyor. 
  Misafirleri çok fazla oluyor. Hem kaliteli hem uygun hizmet vermeye çalışıyoruz.
- Kadın eli neleri değiştirdi Meclis'te?
  - Genel Kurul Salonu'ndaki ihtiyaçları tespit edip çözümler ürettik. Salonumuz 
  altı yüz milletvekiline göre tekrar dizayn edilecek. Telefonların kolaylıkla 
  şarj edilebilmesi ve kişisel bilgisayarların çıkabileceği masalar için görüşmeler 
  yapıyoruz. Bir kadının koruma içgüdüsü daha fazla olduğu için detayları hemen 
  fark edebiliyorum. Genel Kurul Salonu'nda bir kamera gördüm, bayağı alçak. Kafa 
  çarpabilir. "Köşesini bir kapatalım" dedim. Parmak okuma sisteminin 
  okumadığını fark edip daha iyi temizlenmesini sağladım.
- Aynı zamanda annesiniz... Milletvekilliği, annelik ve iş hayatının düzenini 
  nasıl kurdunuz?
  - Siyasette girdiğim zaman kızım Ceyla 12, Kaan 14 yaşındaydı. Artık temel ihtiyaçlarını 
  karşılayabilecek yaştaydılar. Bu zamana gelene kadar büyük bir disiplin içinde 
  büyüttüm. Karşılaşabilecekleri sorunları nasıl çözebileceklerini kendileri deneyimlediler. 
  Sabah onlarla birlikte kalkıyorum, kahvaltı yapıyoruz. Sadece okuldan geldiklerinde 
  göremiyorum şu an. Zaten kendilerine ait planları var. Spora ya da kursa gidiyorlar. 
  Gündemleri çok yoğun. Milletvekili olmadan önce akşam yedi buçukta ailece akşam 
  yemeğimiz vardı. Salı, çarşamba ve perşembe Meclis çalıştığı için o saatte yetişemiyorum 
  ama ara bulduğumda hemen eve gidip ailemle akşam yemeği yiyip dönüyorum. Pazartesileri 
  en fazla birlikte olduğumuz gün. Hallerinden şikayetçi değiller. Düzenimiz kuruldu. 
  Zaten belli bir yaştan sonra onlar bizimle ne kadar birlikte olmak isterse o 
  kadar oluyoruz.
ERKEN SEÇİM KARARI ZARURİYDİ
  "Yıllardır sistemin getirmiş olduğu gerek bürokratik gerekse hızlı karar 
  alamamaktan kaynaklı sorunların bertaraf edilmesi için hantal devlet yapısından 
  bir an önce kurtulmamız gerekiyordu. 16 Nisan Referandumuyla halkımızın onay 
  verdiği yeni yönetim sistemimizin fiili olarak hayata geçirilmesi; devletin 
  daha hızlı ve güçlü kararlar alıp, uygulayabilmesi ve ülkemizin aydınlık yarınlara, 
  2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşması açısından hayati bir önem taşımaktaydı. 
  Tüm bu hususlarla beraber ülkemizin bulunduğu coğrafya itibariyle jeopolitik 
  durumu, yakın komşularımızda yaşanan ve bizleri yakından ilgilendiren gelişmelerin 
  yanında geçmişte yaşadığımız siyasi belirsizlikler erken seçim kararını zaruri 
  kılmıştır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın devletimizin 
  bekasını göz önünde bulundurarak Sayın Devlet Bahçeli ile vermiş olduğu bu kararı 
  can-ı gönülden destekliyorum. 24 Haziran seçiminin devletimiz ve milletimiz 
  için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum."
 
MECLİS'E BOMBALAR ATILIRKEN ORDAYDIM
  TBMM'yi gezerken 15 Temmuz akşamı atılan bombaların ne derece hasar bıraktığına 
  ve yaşanan durumun ne kadar büyük olduğuna şahitlik ediyoruz. Bölünmez, bombaların 
  düştüğü yerleri göstererek: "15 Temmuz gecesi bombalar atılırken ben de 
  Meclis'teydim. O an kendinizi düşünmüyorsunuz, vatan millet ne olacak diye düşünüyorsunuz. 
  Buraya inmeye çalıştılar, yedi tane bomba atıldı. Asla korku yoktu bizde. Sabah 
  Meclis'ten çıkarken o gördüğüm tablo inanılacak gibi değildi. Durumun ne kadar 
  büyük olduğunu o tablo anlatıyordu zaten" dedi.
ATIKLAR ZİYAN OLMAYACAK
  Meclis'te artan yemek ve çay posaları ziyan edilmiyor. Bölünmez bunların nasıl 
  değerlendirileceğini şöyle anlattı: "Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde 
  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın katkılarıyla başlayan "Sıfır Atık" 
  projesi için gerekli olan tesis mayıs ayında TBMM'de kurulacak. Meclis içerisine 
  herkesin rahat ulaşabileceği pil, kağıt, cam, plastik ve metal parçalarını atmak 
  için atık kumbaraları yerleştirilecek. Zaten şu an artık yemeklerimiz hayvan 
  barınaklarına, kalan yemeklerimiz ise bir belediyemizin hasta yakını ağırladıkları 
  sosyal tesise gönderiliyor.
  Meclis'te günlük 270 kg çay posası çıkıyor. Bunların yüzde 20'si de tesis kurulduktan 
  sonra komposta dönüştürelerek doğal gübre olarak kullanılacak."
KUDÜS MARDİN'İN İKİZİ
  Geçen sene Kudüs'ü sivil olarak turist gibi gezen Bölünmez, kendini Mardin'de 
  hissettiğini anlatıyor: "Kudüs'e indiğim an, 'Nasıl insanların ikizleri 
  varsa şehirlerinde ikizi var' dedim. Kudüs abbaraları, taşı, camiileri, kiliseleri 
  bütün dinlere ve dillere hitap eden tıpkı Mardin gibi bir şehir. Çarşılara girdiğimizde 
  satılan eşyaların bile aynı olduğunu gördük. Kudüs'te hiç yabancılık çekmedik, 
  Mardin'i yaşadık. İnşallah Kudüs de Mardin gibi huzur dolu bir şehir haline 
  gelir."
ACİL OTEL YATIRIMINA İHTİYACIMIZ VAR
  Mardin tarihiyle, yapılarıyla adeta Mezopotamya'nın açık hava müzesi. Bölünmez, 
  memleketine gelen turist sayısının yoğunluğuna işaret ederek:
  "Şu an Mardin'de hafta sonları yatacak yer kalmıyor otellerde. 11 bin yatak 
  kapasitesi var. 6 bini otel diğeri sosyal tesis. Acil olarak otel yatırımına 
  ihtiyacımız var. Her gün festivaller düzenleniyor, etkinliğin olmadığı gün yok 
  şehrimizde. 4-6 Mayıs'ta Mardin Bienali var. İnsanlar Mardin'de sergiler açıyorlar. 
  Türkiye Mardin'e taşınıyor bu dönemlerde. Mardin'de terör yok. Adını kirletmeye 
  çalışarak algı yaratmaya çalıştılar. Bu da turistin gelmesini engellemişti. 
  Ancak biz yoğun çalışmalarımızla bunu kırdık. Herkes gönül rahatlığı ile geliyor" 
  dedi.
 
GÜNDE 28 BİN BARDAK ÇAY İÇİLİYOR
  Meclis'te 73 tane çay ocağı var. Her katta 6 tane çay ocağı bulunuyor. Her an 
  çay, kahve, meşrubat bulmak mümkün. Milletvekilleri de ziyaretçilerine ikramlarını 
  buradan yapıyorlar. Günde 28 bin bardak çay tüketiliyor.
5 BİN KİŞİ YEMEK YİYOR
  TBMM'de Genel Kurul çalıştığı sürece yemek çıkıyor. Sabah kahvaltısından akşam 
  yemeğine kadar her öğün yemek bulmak mümkün. Günlük ortalama 5 bin kişiye yemek 
  çıkıyor. Ancak salı günleri grup toplantısı olduğu için bu sayı 10 bine çıkıyor.
  Menülerde yiyeceğiniz yemeğin kaç kalori olduğunu görebiliyorsunuz.
PINAR YILDIZ YÜKSEL
 
		
 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										