'Harvard'lı Türk bodrum katta yerli enzimi üretti

Bezmialem Vakıf Üniversitesi, yerli endüstriyel enzimi üretmeyi başardı. Harvard Üniversitesinden gelen Dr. Serdar Uysal'ın, bodrum kattaki laboratuvarda yakaladığı başarıyla, Türkiye'nin bu alanda yıllık 150 milyon doları bulan ithalatının önüne geçilecek

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 06 Mayıs 2018 08:25, Son Güncelleme : 06 Mayıs 2018 09:47
'Harvard'lı Türk bodrum katta yerli enzimi üretti

Yükselen döviz ve artan cari açık karşısında, Hükümetin de desteğiyle yerli ve milli üretime ağırlık veren Türkiye'deki kurumlar, her geçen gün yeni adımlar atıyor. Bunlardan birisi de Bezmialem Vakıf Üniversitesinden geldi... ABD ve Kanada'dan Türk hocaları ülkeye getiren üniversite, şimdilik yılda 150 milyon dolar olan ve gün geçtikçe artan endüstriyel enzimi, tarihi Beykoz Kışlası'nda hayata geçirilen Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsünde üretmeye başladı. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Akça; enstitünün açılış töreninde yaptığı konuşmada, kendilerini yerli enzim üretmeye götüren serüveni şöyle anlattı:

TERSİNE GÖÇLE BÜYÜK BAŞARI

19. yüzyılın başında, III. Selim zamanında kurulan Beykoz Kışlası, bir dönem kolerahane olarak hizmet vermiş. Bahriyeli askerler de bu kışladaydı. Uzun yıllar metruk halde kaldı. 2011 yılında Bezmialem için yer arayışına girdiğimiz sırada, Vakıflar İkinci Bölge Müdürlüğümüz bu binayı gösterdi. Büyükşehir Belediyesi burayı restore ettirmiş. Hemen temas kurduk ve burayı vakfımıza temin ettik. Tabii camlar kırılmış, duvar yıkılmış, şarapçıların mekanı haline gelmiş geçmişte. Restorasyonu 2 yıl sürdü. Taş duvarların içine kimyasal enjekte edildi, duvarlar toparlandı. Çelik kolonlar da bizim tasarladığımız şekilde yapıldı. Bu binanın 200 yıllık geçmişi bulunuyor, gelecek 200 yıl da ayakta kalacak bir bina yapmak istedik. Ve bu yapı şimdi, modern tıp araştırmaları kurumu haline geldi. Hedefimiz şu; burada Bezmialem'in ya da toplumun günlük ihtiyaçlarını karşılamaktan öte, 50 yıl sonrasının Türkiye'sinin ihtiyacı olabilecek bilimsel işleri yapmak... Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsünün kadrosuna kazandırılan ilk Öğretim Üyesi Dr. Serdar Uysal... Harvard Üniversitesinden geldi. Bize dedi ki: 'Ben enzim üretirim!..' Biz restorasyona devam ederken, o, bodrum katta laboratuvarını kurdu ve enzim üretti. Türkiye, yılda 150 milyon dolarlık endüstriyel enzim ithalatı yapıyordu. Artık burada üretilmeye başladı. İçeride 300 milyon dolarlık da bir pazar var. Kanada'dan, ABD'den gelen hocalarımızla bunu başardık...

100 kişilik araştırma ekibi

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ziya Doymaz, yaklaşık 100 kişilik akademik kadronun yer alacağı, 10 laboratuvara sahip enstitüde, ilk aşamada Harvard Üniversitesi ve ABD'de değişik üniversitelerde bulunmuş 6 öğretim üyesinin göreve başladığını söyledi. Her öğretim üyesi ile, çeşitli sayılarda doktoralı uzman, doktora, yüksek lisans öğrencisi ve teknisyenin çalışacağını belirten Doymaz "Enstitünün araştırmacı öğretim üyesi ihtiyacı, dünyanın saygın üniversitelerinden tersine beyin göçü yoluyla ülkeye kazandırılarak tamamlanacak. Hala öğretim üyesi alım sürecindeyiz. Yurt dışında ilanlarımıza çıktık" dedi. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu da, "Üniversite olarak 2010-2011 eğitim yılında ilk öğrencilerimizi almaya başladık. Alanlarında uzmanlaşmış 506 akademisyenle hizmet veren Bezmialem Vakıf Üniversitesi; Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Sağlık Bilimleri Fakülteleri ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu bölümlerinde öğrencilerine eğitim hizmeti veriyor. 35 ülkeden 70 üniversite ile uluslararası iş birliği yapmaktayız" bilgilerini verdi.

30 yıllık farkı kapatıyoruz

Dr. Serdar Uysal, endüstriyel enzim araştırmalarıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: Bir yandan Türkiye olarak 30 yıl geriden geldiğimiz, biyoteknolojik ürünleri tersine mühendislik ile ülkeye kazandırıp ithal ürünleri yerel olarak ikame etme çalışmaları yaparken; diğer yandan 20 yıl sonrasının teknolojik ürünlerinin temel bilimsel araştırmalarını gerçekleştiriyoruz. İki alanın paralel gitmesini sağlayacak çok ciddi insan kaynağına ihtiyacımız var. Mikropları fabrika gibi kullanarak, onlara değerli kimyasallar ürettiriyoruz. Değerli kimyasal insülin olabilir, Hepatit B olabilir ya da ekmekte kullanılan amilaz olabilir. Mikrobiyel sistemler vasıtasıyla üretilen bu ürünler, 100 milyar dolar üstünde rakamlara ulaşan sektörler... Türkiye bunların tamamını şu anda ithal ediyor. Biz duvardaki, ekmekteki küfleri fabrika haline getiriyoruz. Bu organizmaların içine, elektronik devre gibi, DNA'dan devre dizayn ediyoruz. Sonra bu DNA'yı da, mikroorganizmanın içine koyuyoruz. Buna emir veriyoruz. 'Şunu, şu kadar sıcaklıkta, şu pH'ta, şu karbon ve nitrojen kaynağını kullanarak üret' diye... Bu AR-GE ile ürettiğimiz enzimden farmasötik ilaçlara kadar, tüm biyoteknolojik ürünlerin katma değerinin, başka endüstri kollarıyla kıyaslanmayacak kadar yüksek olduğunun bilinmesi gerekir...

Almanya'dan hastalar geliyor

Rektör Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, "Dünyada Paratiroid bezi nakli gerçekleştiren tek multidisipliner hastane Bezmialem. Tiroid ameliyatı geçiren hastalar, bu ameliyatın bir komplikasyonu olarak paratiroid bezleri de alındığı için sürekli ilaç kullanmak durumunda olurlar. Biz bu durumdan mustarip olan hastalara paratiroid nakli gerçekleştirerek sürekli ilaç kullanımına ihtiyaç bırakmayan operasyon uyguluyoruz. Bu operasyonu gerçekleştirebilen dünyadaki iki sağlık kuruluşundan biriyiz, multdisipliner bir yapıda gerçekleştiren kuruluş olarak ise tekiz. Türkiye'de Sağlık Bakanlığımızdan da bu operasyonu gerçekleştirmek üzere ruhsat aldık. Ayrıca Beykoz Enstitümüzdeki laboratuvarlarımızda, paratirid bezlerinin salgıladığı parathormonu üretmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz ve üretme aşamasındayız. Dünyada bu üretim çok sınırlı bir şekilde yapılıyor ve çok yüksek maliyetlerle hastalara sunulabiliyor. Bakanlıkla da anlaşma yaptık, Almanya'dan da hastalar geliyor, bu nakli onlara da yapacağız. Dünyada üç yer yapıyor bunu. Biz bunu toplumumuza çok daha erişilebilir bir maliyete sunmak üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz."

FİKRET ÇENGEL

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber