'Üst komutadan emir geldi, E-5 trafiğini kesin'

İşgal girişiminde bulunulması ve burada çıkan olaylarda 2 kişinin şehit edilmesine ilişkin 95'i tutuklu 159 sanığın yargılanmasına devam edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Mayıs 2018 19:06, Son Güncelleme : 16 Mayıs 2018 19:09
'Üst komutadan emir geldi, E-5 trafiğini kesin'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Atatürk Havalimanı'nı işgal girişiminde bulunulması ve burada çıkan olaylarda 2 kişinin şehit edilmesine ilişkin 95'i tutuklu 159 sanığın yargılanmasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'deki Alibey Spor Salonu'nda yapılan duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan olay tarihinde ZMA sürücüsü uzman çavuş olan Mehmet Rasim Güzel, 15 Temmuz'da kışladakilerin öğleden sonra atışa götürüldüklerini, kendisinin elinin yaralı olması sebebiyle buna katılmadığını söyledi.

Akşam saatlerinde personelin içtima alanında toplandığını gördüğünü dile getiren Güzel, "İstanbul'da terör saldırısı olabileceği, polise desteğe gidilebileceği söyleniyordu. Bir süre sonra askerler aniden alarm diye koşmaya başladı. Bir araca bindirilerek Atatürk Havalimanı'na götürüldük. Limanın çıkışına aracı park ettik. Siviller bir şey konuşuyordu ama ne konuştuklarını anlamıyordum. Orada biraz bekledikten sonra piyade asteğmen 23.50 civarında yanımıza gelerek, darbe yapıldığını öğrendiğini söyledi. Şaşırdım, 'Biz mi yapıyoruz?' dedim. Asteğmenle birlikte birliği toplayıp geri döndük." ifadelerini kullandı.

Hava Harp Okulu'nda olay tarihinde elektrik bölümünde çalışan sözleşmeli er Rıdvan Çelik de savunmasında, astsubay Emrah Çelik tarafından 14 Temmuz saat 23.00'de içtimaya alındıklarını anlattı.

İçtimanın ardından otobüslere bindirilerek birliğin içindeki VIP alanına götürüldüklerini aktaran Çelik, şunları kaydetti:

"Yüzbaşı Hasan Yüksel telefonlarımızı kapattırdı. Bulunduğum yere 2 tane helikopter indi. Albay Yusuf Özdemir, havalimana gideceğimizi, polise yardım edeceğimizi söyledi. Limanla okulun bağlantı noktasından geçtik. Pasaport bölümüne gittik. Yusuf albay, yabancıların giriş çıkışının serbest olduğunu, Türklerin yurda girişinin serbest, yurt dışına çıkışının yasak olduğunu bildirdi. Bir müddet sonra bomba diye bağırıldığını duydum. Herkes yere yattı. Biz de mevzi aldık ve İç Hatlara doğru yürüdük. Vatandaşların birinin vurulduğunu duydum. Halkın yoğun tepkisiyle karşılaştık. Yusuf albay silahlarımızı vermemizi istemiyordu. Ben silahını veren ilk 3 kişiden biriyim. Tahliyemi istiyorum."

- "Üst komutadan emir geldi, E-5 trafiğini kesin"

Tutuklu sanıklardan üsteğmen Mehmet Duman ise, olay günü, eğitim maksatlı alarm verildiğini, bunu askerlere duyuran kişinin kendisi olduğunu söyledi.

Askerleri topladıktan sonra, yabancı bir numaradan tanımadığı bir yarbayın aradığını dile getiren sanık Duman, "Yarbay bana hazır kıta verildiğini, yarbay Kadir Yıldız'ın emrine verildiğimi bildirdi. Kadir Yıldız ile durumu konuştum. Çobançeşme'ye gitmemi emretti. Askerlere bir şarjör mühimmat verdirip yola çıktım. Sonra Kadir Yıldız 'Üst komutadan emir geldi, E-5 trafiğini kesin' diye mesaj attı. Nizamiyeden çıkış yaptık. Telefonumundan haberlere baktım. Askerlerin köprüye çıktığını gördüm. Terör eylemi için tek görevlendirilenin kendim olmadığını anladım. Çobançeşme havalimanına yakın olduğu için, limanda olası bir terör eylemine karşı önlem alacağımızı düşündüm." şeklinde savunma yaptı.

İçinde bulunduğu aracın yolda hararet yaptığını beyan eden Duman, şöyle konuştu:

"Tamir ettirdim, yine bozuldu. Kadir Yıldız'ı arayıp bilgi verdim. Diğer araçlardan biriyle gitmemi söyledi. Başka bir araca bindim. Bozuk aracı askerlerden bazılarıyla orada bıraktım. Emniyet şeridinde kalmam emredildi. O sırada yanımızdan 2-3- polis aracı geçti. Trafiği kestiler. Aracı durdurulan şoförler polislerle konuşup geldiler. 'Darbe yapıyormuşsunuz, sizin yüzünüzden yolu kesmişler' dedi. Tekrar telefona baktım, hala bir şey yoktu. Polislerin yanına gittim konuşmaya. Darbeden haberimiz olmadığını, hiçbir olaya karışmayacağımızı belirttim. Saat 02.15'e kadar araçta mahsur kaldık. ByLock kullandığım iddialarını da reddediyorum."

Duruşmaya yarın sanık savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber