Abdullah Gül: Siyasetçiler askeri suiistimal ediyor

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İngiltere'de yayımlaman Times gazetesinde yayımlanan mülakatında "Cumhurbaşkanlığımı asker değil, siyasetçiler engelledi" dedi. "Şeriat istiyor musunuz?" sorusuna "Hayır" yanıtını veren Gül, Atatürk'ün mirasının gerçek bekçilerinin muhafazakâr partiler olduğunu iddia etti.

Gül'e ilk olarak "Türkiye'nin laikliğine tehdit misiniz? Gizli bir gündeminiz var mı?" diye soruldu.

'Askerle omuz omuzayız'

İngiliz gazeteciye bakanlığında yaptıklarında böyle bir şey olup olmadığını soran Gül de, "Gizli gündemimiz yok. Biz Türkiye'yi modernleştirmeye çalışıyoruz. Gizli gündemimiz olsaydı, Türkiye'yi AB üyesi yapmak için bu kadar çaba harcar mıydık?" dedi.

Ordunun kendisine karşı olmadığını belirten Gül, "Yeterince güçlü olmayan siyasetçiler askeri suiistimal ediyor. Hükümette, Dışişleri'nde askerle omuz omuza çalışıyoruz" diye konuştu.

'Biz 5 katını toplardık'

Gül, cumhuriyet mitinglerini de "Muazzam kalabalıklar vardı, doğru. O kalabalıklarda bana sempati duyan büyük bir grubun olduğuna eminim. Biz bir gösteri düzenleseydik beş kat daha büyük bir kalabalık toplayabilirdik. Ama bölünmüşlük istemiyoruz" sözleriyle değerlendirdi. Gül'ün diğer sorulara yanıtları şöyle:

Tekrar aday gösterilmeyi bekliyor musunuz?

Adaylığım orada.

Atatürk AKP'ye oy verir miydi?

Yapmakta olduklarımızın Atatürk'ün samimi destekçileri tarafından takdir edildiğine eminim.

Atatürk için eşinizin başörtüsü takması sorun olur muydu?

Hayır, Atatürk'ün eşi de başörtüsü takıyordu.

'Laikliği hepimiz koruruz'

Şeriat istiyor musunuz?

Hayır. Farz edin ki size "hayır" diyorum, ama aslında kalbim başka şeyler söylüyor. O zaman neden AB'ye girmek isteyelim ki?

Ordu kendini laikliğin koruyucusu olarak görüyor. Sizin laiklik tanımınız farklı mı?

Hayır, hayır... Laikliğin koruyucusu halktır, hepimiziz. Ben bu ülkenin laik kalmasını istiyorum. Ama laiklik başka, özgürlük başka bir şeydir. İnsan hakları, fikirleri ifade etme, dini inançlar, yaşam tarzı, bunların hepsi temel haklardır. Birisi, diyelim benim eşim, başörtüsü kullanıyorsa, bu onun şahsi, bireysel seçimidir.