Yeni pıhtı önleyici ilaçlar kan testleri ile rutin takip gerektirmiyor

Çok sayıda hastanın kullandığı geleneksel pıhtı önleyici ilaç yerine yeni nesil pıhtı önleyicilerin kullanılması ile kan sulandırma seviyelerinin kan testleri ile rutin takibi gerekmiyor. Üstelik hastaların beslenmesi, aldıkları diğer ilaçlar ve başka hastalıklar da bu ilaçların etkinliklerini pek değiştirmiyor. Uygun hastada kullanıldığında olumlu sonuçları olan yeni nesil ilaçlar hastalara önceden belirlenmiş sabit günlük dozlarda uygulanıyor

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 16 Ekim 2018 18:10, Son Güncelleme : 16 Ekim 2018 18:12
Yeni pıhtı önleyici ilaçlar kan testleri ile rutin takip gerektirmiyor

Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre, uzun yıllardır geçirilmiş pıhtı ile ilişkili felç vb. sağlık sorunu olan ya da kalpte protez kapak, kalp içi pıhtı veya ritim bozukluğu nedeniyle risk altında bulunan hastalara ağız yolu ile alınan geleneksel pıhtı önleyici ilaçlar veriliyor.


Kardiyoloji Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Hakan Karpuz ve Doç. Dr. Barış İkitimur, "Bu ilaçların kanı ne kadar sulandırdıklarının PT-INR gibi laboratuar kan tetkikleri ile her hastada en az 2-3 haftada bir takip edilme zorunluluğu bulunuyor. İlaçların dozu her hasta için farklı olup, aynı hastanın ilaç ihtiyacı zaman içinde ciddi değişimler gösterebiliyor. Hastaların beslenmeleri, aldıkları diğer ilaçlar, geçirdikleri başka hastalıklar vb durumlar geleneksel ilaçların etkinliğini değiştirebildiği için bu hastaların takibi hem hasta hem de sağlık çalışanları açısından zor ve külfetli oluyor" diyor ve devam ediyorlar;


YENİ NESİL KAN SULANDIRICILARLA RUTİN TAKİBE GEREK YOK

"Son yıllarda klinik olarak kullanıma giren ve kan sulandırma seviyeleri kan testleri ile rutin takip gerektirmeyen yeni pıhtı önleyici ilaçlar (Anti-koagülan) hastalara önceden belirlenmiş sabit günlük dozlarda uygulanabiliyor. Çeşidine göre günde bir ya da iki kere kullanılan bu ilaçların vücuttan atılımları böbrek yolu ile olduğu için hastaların tedavi başlangıcında ve takipte belli aralıklarla kandan böbrek fonksiyonlarını gösteren biyokimya tetkikleri yaptırmaları gerekiyor.


HER HASTANIN KULLANIMINA UYGUN DEĞİL

Yeni pıhtı önleyici ilaçlar, protez metal kapağı olan ya da ciddi romatizma mitral kapak darlığı bulunan hastalarda kullanılamıyor. Buna karşın ciddi böbrek yetersizliği olmayan, ritim bozukluğu bulunan ya da akciğer atar damarı veya bacak toplar damarlarına pıhtı atması türü sorun geçirmiş hastalar, pıhtı önleyici bu yeni ilaçları kullanabiliyorlar. Kumadin kullanan hastalar uygun görülmesi halinde hekimleri tarafından bu ilaçlara geçirilebiliyorlar. Yeni nesil ilaçların kanama yan etkilerinin kumadinden biraz daha az olduğu belirtiliyor. Özellikle pıhtı önleyici gerektirir tarzda ritim bozukluğu olan hastalarda, damar tıkanmasına ikincil felç riskinin, bu ilaçların bazılarında kumadine göre yine daha az görüldüğüne dikkat çekiliyor. Bu noktada yeni nesil bu ilaçların hastaya uygun gerekçelerle verilmesi ve takibinin dikkatli yapılması çok önemli bulunuyor. Bu ilaçlar alınırken hastanın kanama yatkınlığı arttığı için herhangi bir cerrahi müdahale gerektiğinde kullanılan ilaç bilgisinin ilgili sağlık çalışanlarıyla paylaşılması öneriliyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber