Sağlık Bakanlığında, görevden alınanlar mahkeme kararı ile geri dönüyor

Sağlık Bakanlığı'nda görevden alınanlardan bazıları yürütmenin durdurulması için mahkemeye gidiyor. Davayı kazananlar göreve başlatılıyor, ardından oyunlar başlıyor. ''Siz misiniz bizi mahkemeye veren, siz misiniz davayı kazanan'' denilip ''geçici görevlendirme'' adı altında bakanlıkta bir salona dolduruyorlardı. Yetmedi, şimdi izin kullanmadan il il dolaşma cezası verildi.

Kendilerine hiçbir iş verilmeyen kimisi genel müdür, kimisi genel müdür yardımcılığı, daire başkanlığı, hastane başhekimliği, hastane müdürlüğü gibi görevlerde bulunmuş kişilerin mesaiye geliş saatleri yazılıyordu. Sabah mesaiye gelişlerinde imza atıyorlardı. Öğle tatilinde dışarıya çıkarken imza, dönüşlerinde imza attırılıyor. Başka illerden bilgi ve deneyimlerinden sözde yararlanmak adı altında getirilen bu yolla istifaya, emekliliğe zorlanıyor.

Sağlık Bakanlığı personeline yapılan bu zulmü GÖZCÜ okurlarına duyurmuştum. Bakanlık, bu kişiler için giriş-çıkışlarda imza zorunluluğunu kaldırdı. Ancak, geçici görevlendirilenler ''ne olur ne olmaz'' diye mesaiye düzenli olarak geldiler. Kimisi yapılanlara dayanamadı ve emekliliğini istedi. Arif Verimli de bunlardan birisi.

Geçici görevlendirmeyle Ankara'da bekletilen ve önemli bir bölümü dava kazanmış ve mahkeme kararıyla göreve başlatılmış kişileri yıldırmak için yeni taktikler geliştiriliyor. Bunların Ankara'da göz önünde bulundurulmasını sakıncalı bulmuş olacaklar ki tam 78 günlüğüne Ankara'dan uzaklaştırılmasını uygun buldular. Onlar değişik illere gidip o ilde kaç doktor, kaç hemşire görev yaptığını belirleyecek ve bu konuda Sağlık Bakanlığı'na rapor verecekler.

Ayıp be kardeşim. Bilgisayar sistemi bulunan, personelle ilgili tüm verileri 15 gün önce güncellenen Sağlık Bakanlığı, 36 kişiyi bunun için il il dolaştıracak. Hem öyle bir görevlendirme yapılmış ki aynı kişiyi bir bakıyorsunuz Kars'ta, bir bakıyorsunuz Edirne'de görev verilmiş. Amacın personel sayısını öğrenmekten çok görevlendirdikleri kişileri yıldırmaya dönük olduğu hemen anlaşılıyor.

''KAÇ HASTANEMİZ, KAÇ POLİKLİNİĞİMİZ VAR''

Mahkeme kararıyla dönenleri yıldırmak, dava açanlara göz dağı vermek için olduğu anlaşılan Sağlık Bakanlığı'nın bu kararında, iki bayanın ise mahkemelik bir durumu yok. Ancak, onların modern giyimleri bazılarını rahatsbız etmiş olacak ki, il il dolaşmaya onları da dahil etmişler. Yeri geldiği zaman savunmalarında ''hayır mahkeme kararı olmayanları da gönderiyorduk'' diyebilecekler.

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdülkadir Atalık personeli il dışı görevlendirme işinin başında. Atalık ''uygun görüşle arz'' ediyor Müsteşar Necdet Ünüvar'a. O da bu bu öneriye ''olur'' diyor. Yani mahkemeye verenlerin bu yolla köşeye sıkıştırılmasını benimsiyor. Oysa o mahkemeler bir gün size de lazım olacak, sizler de hakkınızı aramak için başvuracaksınız. Size yapılmasını istemediğinizi başkalarına nasıl yapıyorsunuz?

Yazıda, görevlendirilen personelin yerinde inceleme yapmalarının gerekmekte olduğu belirtiliyor, dağılımda gösterilen illere gidilerek ekli tabloları doldurup, her ilin personel durumu ile ilgili genel bir rapor hazırlamaları isteniyor.

Her bakanlıkta Araştırma Planlama ve Koordinasyon (APK) Başkanlığı var. Her il'de personelle ilgili kayıtlar var. Personel genel müdürlüğü bilgisayarında hangi ilde hangi branştan kaç doktor olduğu bir tuşa basılarak belirlenir. Nerede ihtiyaç, nerede fazla olduğu anında anlaşılır.

Gönderilen kişinin dolduracağı formda o ilde kaç poliklinik bulunuyor, ilin nüfusu, köy sayısı, lojman durumu, ilçeye uzaklığı, ile uzaklığı, laboratuvar sayısı da soruluyor. Üstelik görevlendirilen kişi bu bilgileri kimden aldığını, o kişinin cep telefonu numarasını bile yazmakla yükümlü olacak. Dahası, her il'e en az 3 kişi gönderiliyor.

HAKKARİ'DEN EDİRNE'YE

Görevlendirmelerin ''amaçlı'' yapıldığı ortada. 36 kişi 12 temmuzdan itibaren 1 ekime kadar il il dolaşacak. Bakıyorsunuz aynı kişi Edirne'ye görevlendiriliyor, arkasından Hakkari'ye gönderiliyor. Gönderilenlerin her il'de en az 7 gün kalmaları zorunlu. Kendilerine gönderilen yazıda ''12 temmuz-1 ekim tarihleri arasında yıllık izin kullanılmaması'' koşulu da getirilmiş.

78 gün izin kullanmadan il dışında görevlendirilenler kendilerinin ne amaçla gönderildiğini biliyor. Yasal hakları olan yolluk ve yevmiyeleri nereden alacakları bile belli değil. Bu illere ne ile nasıl gidecekleri belirsiz.

Kimlerin hangi illere gönderileceğine ilişkin listeyi okuyorum:

- Gürbüz Yüksel, Sedat Gülay, Mahmut Yılmaz: Adana, Edirne, Hakkari, Manisa, Sinop, Erzincan, Sivas.

- Abdullah Yavuz, İbrahim Barut, İlhan Eğilmez: Gaziantep, Tekirdağ, Batman, Aydın, Ordu, Erzurum, Bartın.

- Ertuğrul Eravcı, Muzaffer Yılmaz, Osman Bunsuz: Şanlıurfa, Kırklareli, Şırnak, Burdur, Bilecik, Hatay, Bingöl.

- Seyfi Gülalioğlu, Yüksel Arslan, Mehmet Topsakal: Adıyaman, Afyon, Ağrı, Amasya, Bitlis, Çanakkale, Giresun.

- Şahin Altınışık, Ahmet Elaziz, Aslan Savaşan: Diyarbakır, Artvin, Mersin, Trabzon, Kocaeli, Kütahya.

- Fatih Topaktaş, Hüseyin Okunakol, Ali Cengiz Tamer: Van, Yozgat, Zonguldak, Muş, Karabük, Osmaniye.

- Fuat Yılmazer, Faik Vural, Mehmet Memi: Siirt, Kahramanmaraş, Samsun, Kırşehir, Isparta, Kayseri.

- Hüseyin Özeren, Alaattin Torun, Orhan Altunel: Kars, Iğdır, Ardahan, Sakarya, Tokat, Kilis, Rize.

- Durmuş Kaya, Enver Ulucan, Selahattin İleri: Bayburt, Aksaray, Uşak, Niğde, Mardin, Tunceli.

- Ferda Şeker, Ayşe Bidar, Mustafa Naci Bayrak: Bolu, Bursa, Antalya, Muğla, Eskişehir, Balıkesir.

- Şevki Şahin, Ahmet Koçak, Derya Köksoy: Çorum, Denizli, Çankırı, Elazığ, Konya, Nevşehir.

- Yaşar Bilgin, Ali Osman Şakar, Hacı Ahmet Emre: Yalova, Düzce, Karaman, Kırıkkale, Malatya, Gümüşhane.

OYUNCAĞA ÇEVİRDİLER

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Arif Verimli de ''geçici görevle'' Ankara'ya alınmıştı. Verimli, kendisine yapılanlara dayanamadı ve emekliliğini istedi. Eğer emekliye ayrılmamış olsaydı o da şimdi ya Şırnak'ta, ya Diyarbakır'da kaç hastane, kaç sağlık ocağı olduğuna ilişkin formu dolduracaktı. Verimli emeklilik dilekçesi verince yerine İzmir Alsancak Hastanesi Başhekimi Aslan Savaşan görevlendirildi.

Aslan Savaşan'la ilgili müsteşarın da 14 haziran tarihinde onayladığı yazıda ''Başhekim Arif Verimli'nin emeklilik işlemlerinin başlaması sebebiyle görevlendirilmesinin iptali ve onun yerine İzmir Alsancak Hastanesi Başhekimi Aslan Savaşan'ın 6 ay süreyle görevlendirilmesi'' öngörüldü.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, bu karar için tebliğ-tebellüğ belgesi düzenledi. 21 haziran tarihli belgede ''Sağlık Bakanlığı'nın 14 Haziran 2004 tarih ve 95418 sayılı yazıları ile İstanbul Bakırköy Mazhar Osman Ruh Sağlığı Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine 6 ay süre ile Başhekim olarak görevlendirmemi okudum ve tebellüğ ettim'' diye yazılıydı. Tebliği Sağlık Müdürlüğü'nden Mehtap Kılınç yaparken, Alsancak Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Asmlan Savaşan da tebellüğ ettiğine ilişkin imzası yer aldı.

İşte komiklik bundan sonra başladı. İstanbul Sağlık Müdürü Erman Tuncer, İzmir Valiliği'ne gönderdiği yazıda, şunları yazdı:

''İliniz Alsancak Devlet Hastanesi Başhekimi olup, ilimiz Bakırköy Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesinde Başhekimlik görevini yürütmek üzere ilinizden ayrılışı yapılan Dr. Aslan Savaşan, 14 Haziran tarihinden itibaren 6 ay süreyle Sağlık Bakanlığı'nda teşekkül eden alt kurullarda görev almak üzere görevlendirildiğinden adı geçenin ilimizde başlayışı yapılmamıştır'' deniliyor.

Bu kadar yanlışa da pes doğrusu. Peki Başhekim Aslan Savaşan ne yapacak? Aslan Savaşan'ın yeni görevi 12 temmuzdan başlamak üzere 78 gün boyunca Diyarbakır, Artvin, Mersin, Kastamonu, Trabzon, Kocaeli, Kütahya'da kaç hastane, kaç doktor, kaç sağlık ocağı olduğunu belirleyip bunu yazmak...

Yargıdan yürütmenin durdurulması kararını alanların başına bunlar geliyor. Yargı kararı alanlar her halde hiçbir dönemde bu kadar zulüm görmemişlerdir. Pursaklarda şeyhin elini-eteğini öpenlerin itibarlı olduğu günümüzde, yargıya güvenenlere bu zulmü az bulanlar bile var...

Not::::BELGE FAKSLA GEÇİLDİ

Saygı Öztürk