Diyanet'ten hutbe cevabı: İftira!

Diyanet İşleri Başkanlığı, camilerde okutulan 'Dinlerarası diyalog' hutbelerle ilgili ortaya atılan iddialar için 'Tamamen hayal ürünü, yalan ve iftira' cevabını verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, ''Camilerde okutulan hutbeler, dinler arası diyalog çalışmaları, Almanya'ya gönderilen din görevlilerinin eğitimi ve konulu hadis projesi çalışmaları'' hakkında ortaya atılan iddialar ile yapılan isnatların ''tamamen hayal mahsulü, yalan ve iftira'' olduğunu bildirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede ''Hutbeler Brüksel'den'' başlığıyla yayınlanan bir haber ve çeşitli illerde seçim vesilesiyle dağıtılan bazı broşürler ve yapılan konuşmalarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.

Diyanet İşleri Başkanlığının haksız yere yıpratılmasının, milli birlik ve beraberliği derinden sarstığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Daha önce de zaman zaman kamuoyunun gündemine getirilen 'camilerde okutulan hutbeler, dinler arası diyalog çalışmaları, Almanya'ya gönderilen din görevlilerinin eğitimi ve konulu hadis projesi çalışmaları' hakkında Başkanlığımızla ilgili olarak ortaya atılan iddialar ve yapılan isnatlar tamamen hayal mahsulü ve her biri yüce dinimizin çok çirkin saydığı kötü bir yalan ve iftiradan ibarettir.

Söz konusu haberler, 30.04.2006 tarihinde Başkanlığımızca yapılan basın açıklamalarıyla da açık bir dille yalanlanmıştır. Bu tür yalan beyan ve iftiraların seçim öncesinde siyaset malzemesi haline getirilmesi, hem bütün faaliyetlerinde laiklik ilkesi doğrultusunda her türlü siyasi görüş ve düşüncenin üstünde kalarak milli birlik ve dayanışmayı temin etmeyi, dini konularda halkımızı doğru bilgilendirmeyi, topluma yerinde ve kuşatıcı din hizmeti sunmayı, halkımızın manevi ve ahlaki değerlere bağlılığını artırmayı amaç edinen Diyanet İşleri Başkanlığını haksız yere yıpratmakta, hem de her zamankinden daha fazla muhtaç olduğumuz milli birlik ve beraberliğimizi derinden sarsmaktadır.

Bazı yazar ve siyasetçilerin Başkanlığımızın faaliyetlerini kendi amaçları doğrultusunda siyasi tartışma ortamına çekmesi ve bu yolla taraftar edinmeye çalışması halkımızın dini duyguları üzerinden siyaset yapmanın ve gerilim üretmenin çirkin bir örneğidir. Milletvekili Genel Seçimlerinin yaklaştığı bugünlerde, Başkanlığımızın kendi birikim ve inisiyatifiyle, bağımsızca ve doğru dini bilgiye dayalı olarak yürüttüğü hizmet ve faaliyetleri kamuoyuna başka türlü göstererek siyaset yapma girişimleri bu yola tevessül edenler için kısa vadede küçük çıkarlar sağlayabilirse de orta ve uzun vadede millet vicdanında derin yaralar açacak, milletçe huzur ve özgüvenimizi yok edecek vahim ve hatalı bir yoldur.''