Migrenin 7 belirtisine dikkat!

Hemen hemen herkes hayatında en az bir kere baş ağrısıyla karşı karşıya kalıyor. Peki her baş ağrısı aynı mı? Ağrılarınız dayanılmaz hale geldiyse bunun anlamı migren mi?

Haber Giriş : 16 Şubat 2019 22:46, Son Güncelleme : 17 Şubat 2019 02:29
Migrenin 7 belirtisine dikkat!

Sıradan bir baş ağrısı olmayıp tedavisi mümkün nörolojik bir hastalık olan migren, doktora en fazla başvurulan rahatsızlıklardan biridir. Hastanın baş ağrısı nedeni öncelikle iyi değerlendirilmeli. Birincil baş ağrıları olarak da bilinen migren baş ağrılarının farklı özellikleri bulunur. Tanı için ağrıların süre ve sıklığı takip edilmeli. Bunun yanında kişiler aura denilen birtakım ağrı öncesi durumları yaşar. Aura durumlarını gözde ışık çakması, yarım görme veya vücutta bazı bölgelerde uyuşma olarak tarif eden hastalarda, bu belirtileri ağrı takip eder.

Ağrının orta derecede ve sürekli oluşu

Başta zonklama türü ağrı

Bulantı ve kusma

Işıktan ve sesten rahatsız olmak

Hareket edince artan ağrı

Gözde ışık çakması, yarım görme

Vücutta bazı bölgelerin uyuşması

Kronik baş ağrısı olan hastaların neredeyse tamamı kendilerinde sinüzit veya migren olduğunu düşünür. Ancak kronik baş ağrılarının gerilim baş ağrısı ve küme baş ağrısı gibi başka nedenleri de vardır. Bu yüzden migren baş ağrısı tanısının doğru şekilde konması, tedavinin planlanması açısından önemlidir. Migrenli hastalarda baş ağrılarını geçirmek için atak tedavisi uygulanır. Eğer ağrı sıklığı fazlaysa atakların sıklığı azaltılmaya çalışılır.

Atak esnasında bazı ağrı kesiciler, bulantı ve kusmaya yönelik ilaçlar belli bir disiplin içerisinde kullanılır. Basit ağrı kesicilerin yetmediği zamanlarda spesifik bazı ilaçlar da migren atağını sonlandırmak için kullanılabilir. Ancak migren atağı esnasında, ağrı kesicilerin sıklıkla kullanılması durumunda ağrı kesicilerin kötüye kullanımından bahsedilir ve bu durumun tedavisi en az migren tedavisi kadar zordur.

Migrenli hastalarda baş ağrısı atak sıklığı fazla ise veya ağrı çok şiddetli oluyorsa, hastanın özellikleri de göz önünde bulundurularak atak sıklığını azaltmak için kronik tedaviler verilir. Bu tedaviler verilirken ağrının karakteri yanında hastanın özellikleri ve eşlik eden durumlar da göz önünde bulundurulmalı. Bu yüzden bir hastaya iyi gelen bir tedavi başka bir hastaya iyi gelmeyebilir. Kronik migren tanısı son üç ay süresince ayda en az 15 gün ve üzerinde baş ağrısı olan, gün içinde ağrının en az 4 saat sürdüğü ve ayın en az sekiz gününde bu ağrıların migren tanı kriterlerini dolduracak özellikte olan hastalarda ve mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından görüşme sırasında klinik olarak konulabilir.

Kronik migren hastalarında botoks tedavisi veya ağrı noktalarına yapılacak enjeksiyonlar gibi yöntemler ve son yıllarda migren aşısı olarak da isimlendirilen yeni tedavi yöntemleri kullanılabilir.

Botoks Tedavisi: Standart tedavilerden sonuç alamamış hastalara botoks uygulanmaktadır. Botoks, kronik migrenli kişilerde duysal sinir uçlarından salınarak baş ağrısını başlatan kimyasal ileticileri bloke eder. Tecrübeli bir nörolog veya algoloji uzmanı tarafından doğru noktalara botoks uygulandığında ağrı sıklığı ve şiddeti azalır ancak bunun etki süresi sonsuz değildir.

Sinir Blokajı: Başın ağrı duyusunu algılayan kısmın anestetik maddelerle blokajı ve sinirin uyarılabilirliğinin azaltılarak, ağrı eşiğinin yukarı taşınması işlemidir. Burada hastanın büyük oksipital sinir alanına lokal anestetik madde enjekte edilir. Bu yöntem migren tedavi kılavuzlarında yer alan tedavilerin uygulanamadığı hastalarda veya bu tedavilere rağmen ağrı sıklığı ve şiddetinin azalmadığı durumlarda bu tedavilere ilave olarak kullanılabilir.

Migren Aşısı: "Calsitonin Gene Related Protein" isimli, doğrudan migren hastalığını oluşturan patolojik süreçleri engellemeye yönelik aylık enjeksiyonla ağrı sıklığı ve şiddetinin azaltılmasında olumlu sonuçlar alınır. Kronik migren tanısı tecrübeli bir nörolog tarafından konduğunda bu aşı uygulamasının yapılması ile oldukça başarılı sonuçlar verebilir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber