Büyülü şehir St. Petersburg'a yolculuk

Murat Seyfi memurlar.net için yazdı...

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Nisan 2019 00:10, Son Güncelleme : 10 Nisan 2019 14:44
Büyülü şehir St. Petersburg'a yolculuk

Dostoyevski "İnsan daima başına gelen felaketleri sayar, sevinçleri değil. Eğer saysaydı dünyanın kendisine yeterince mutluluk sunmuş olduğunu anlardı." demişti. Dostoyevski romanlarında insanların iç dünyasını anlamaya ve insanı toplumsal çelişkiler ile analiz ederek hayatın içindeki yerini anlatmıştır. Dünyaca ünlü bu yazarın yaşadığı sokakları ve şehri anlamaya çalışmak ve onun izlerini bulmak için St. Petersburg yolculuğuna karar vermiştim. Kim bilir bugünkü modern insanları bir türlü mutlu edemeyen bu dünyanın gizemi bu büyülü şehirde saklıdır...

Nasıl ve Ne zaman Gidilir?

İstanbul'dan St. Petersburg'a birçok havayolu firmasının direkt uçuşu bulunmaktadır. Uçak bileti fiyatı gittiğiniz döneme değişse de 100-300 euro arasında uçak bileti bulabilirsiniz. St. Petersburg sadece bir şehir olmadığı, büyülü bir dünya olduğu için her mevsim farklı güzelliklere sahiptir. Fakat eğer soğuktan ve karanlıktan hoşlanmıyorsanız yaz aylarında gitmenizi tavsiye ederim.

St. Petersburg'da Gezilecek Yerler

St. Petersburg sadece güzelliği ve kültürü ile sizi büyülemez. O kadar derin bir duygu akışı vardır ki bu şehirde tekrar tekrar gitmek istersiniz. Yolculuğuma başlamadan önce internette araştırma yaparken tanıştığım Anastasia'nın rehberliğinde bu büyülü şehri gezme şansı bulmuştum.

Saint Isaac Katedrali

Saint Isaac katedrali, katedraller kenti olarak tanımlanacak St. Petersburg ta ki en büyük Ordotoks katedralidir. St. Isaac Katedrali, geç klasikciliğin olağanüstü bir anıtıdır. Katedral, 1818-1858 yılında mimar Auguste Montferrand tarafından yaptırılmıştır. Katedral dünyanın en büyük kubbeli binalarından biridir (kubbe çapı 21,8 m). Aziz Isaac Katedrali'nin yüksekliği 101,5 m'dir. Katedralin 4000 metrekarelik bir alanı 12.000 kişiye kadar kapasitelidir. Aziz Isaac Katedrali ve hemen hemen tüm Ortodoks kiliseleri beş kubbedir. Kubbenin tamburunun portiklerinde, 64 ila 114 ton ağırlığında 72 katı granit kolon monte edilmiştir.

Bu muhteşem görünüşe sahip yapının etrafında gezen Dostoyevski'yi düşündüm. Romanlarındaki kahramanlar ne kadar gerçekti, olaylar ne kadar saydamdı ve herşey aslında sadece bir görüntüydü. Herkesin ve herşeyin büyülü görüntüsünün ardında bambaşka dramlar vardı...

Peterhof Sarayı

Peterhof Sarayı Rus Çarı Petro tarafından 1714-1721 yılları arasında yaptırılmıştır. 600 hektardan daha büyük alana kurulmuş bu devasal saray, havuzlar, çeşmeler, evler ile donatılarak muhteşem bir mekana dönüştürülmüştür. Saray'ın içindeki birçok heykel özel anlamlar yüklenerek yapılmıştır. Örneğin merkez çeşmede bulunan aslanın ağzını parçalayan Samson heykeli, Rus'ların İsveç'lilere karşı kazandığı zaferi simgeliyor. Sarayın bahçesinde fiskiyelerin bulunduğu yollar zamanında Deli Petro'nun şaka yoluymuş. Zamanında seçkin insanları ıslatarak eğlenen Petro'nun bu oyun bahçesinde şimdi çocuklar çılgınlar gibi eğleniyor.

Ermitaj Müzesi

Müze mi tarih? Yoksa Müzedeki eserler mi tarih? Sorusunu kendinize sorduğunuz özel bir sanat deposu diyebiliriz. Ermitaj Müzesi 1852 yılında Berlin'den getirilen az sayıda eser ile kurulmuş ve şuan 3 milyondan fazla sanat eserinin bulunduğu çok özel bir müze. Müze sadece resim eserleri ile değil, hazine odalarında bulunan mücevherler ile de sizi büyüleyecektir.

St. Petersburg Sokakları ve Dostoyevski

St. Petersburg sokakları pürüzsüz güzellikler ile donatılmış. Neva nehri ve Rus Mimarisinin kaynaştığı sokaklarda müzisyenler, sanatçılar ve insanlar büyük bir ahenk ile iç içe geçiyor. Saatlerce yürüseniz sizi hiç bitmeyen manzaralar ve hikayeler eşlik edceğinden emin olabilirsiniz. İşte bu sokaklarda Dostoyevskinin yaşadığını bilmek insanı biraz daha heyecanlandırıyor. Bu yüzden sizlere tavsiyem önce şehrin sokaklarında kaybolun ve sonra Dostoyevskinin kitapları ile çatılara çıkın ve derinleriklerinize sakladığınız korkuları ve sevgileri keşfedin.

Böylelikle Dostoyevski gibi; "Hem bilineni hem bilinmeyenin" peşinden gitmiş olursunuz...Üstadın dediği gibi; Dostoyevski okumak ilk kez deniz görmek gibi birşeydir

St.Petersburg Ne Yenir?

St. Petersburg ciddi bir turist potansiyeline sahip olduğu için hemen hemen her türlü yemeği bulabilirsiniz. Ama tabii ki deniz mahsulleri ve Kuzey Rusya'dan gelen somon balıklarını mutlaka denemelisiniz. Geleneksel yemekler ve özel bir tasarlanmış bir restorantta yemek yemek isterseniz Katyusha restorantı tavsiye ederim. Oraya kadar giderseniz Pelemeni yemeyi unutmayın.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber