Whatsapp yazışmalarına göre iş akdi fesih edilebilir mi?
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, whatsapp konuşmalarının gizlilik içeren kişisel veri niteliğinde olduğundan, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan bu yazışmalara dayanılarak iş akdinin feshinin haksız olduğuna karar verdi

T.C.
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/10718
KARAR NO:2019/559
KARAR TARİHİ:10.1.2019
ÖZET : Dava, kıdem ve ihbar tazminatlarının tahsili istemine ilişkindir.
Whatsapp konuşmaları gizlilik içeren kişisel veri niteliğinde olduğundan, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan bu yazışmalara dayanılarak iş aktinin feshi haksız olup, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davacının 13.6.2014 tarihinde çağrıldığını ve arkadaşları arasında kullandıkları whatsapp kullanımı ile ilgili birbirlerine vermiş oldukları mesajların bir arkadaşlarının telefonundan tespit edildiği, mesajlarda işyeri aleyhinde görüşmelerin olduğu, bu nedenle istifa etmesinin lehine olduğu, istifa etmezse kendisine şirket tarafından manevi tazminat davası açılabileceği belirtilerek, davacıya istifa dilekçesi imzalatılmak istendiğini, davacının reddetmesi üzerine işten çıkarıldığını, whatsappın özel bir mesajlaşma sistemi olup kişilerin özel hayatı ile ilgili olduğunu, bu mesajların arkadaşının telefonundan baskı ile işverence alınmasının özel hayatın gizliliğine müdahale yani suç olduğunu, özel hayat kapsamındaki görüşmelerin hukuka aykırı şekilde elde edildiğini ve delil olarak kullanılamayacağını, davacının işverene işten çıkarılmasına neden olabilecek hakaret tarzında bir şey de demediğini, davacının iş aktine haksız son verildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı vekili, iş aktinin davalı tarafından haklı feshedildiğini, davacının,
iş arkadaşları ile aralarında kurdukları mesajlaşma grubunda davalı şirket aleyhinde
söylemlerde bulunduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın
reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Mahkeme'nin 2014/472
Esas sayılı kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 30/11/2017 tarihli kararı
ile bozulduğu, dosya içerisinde bulunan hizmet cetveline, detay sicil bilgilerine,
fesih tutanağına, banka hesap dökümüne, savunma yazısına, feshe dayanak yapılan
mesajlaşma kayıtlarına, ücret bordrolarına, tanık beyanlarına, bilirkişi raporuna,
bozma ilamına, bozma sonrası davalı vekili tarafından sunulan evraklara ve tüm
dosya kapsamına göre delillerin değerlendirilmesi neticesinde; davacının 01.06.2012-13.06.2014
tarihleri arasında aylık çıplak brüt 1.075,00 TL ücret üzerinden davalı işveren
nezdinde çalıştığı, iş akdinin davacı ve bir kısım iş arkadaşının cep telefonu
üzerinden kullanılan whatsapp mesajlaşma ortamındaki yazışmaları gerekçe göstererek
İş Kanunu'nun 25/2-b-e maddeleri uyarınca işveren tarafından feshedildiği, 13.06.2014
tarihli fesih bildiriminde davacının imzadan imtina ettiğine dair düzenlenmiş
tutanağın dosyada olduğu ancak yazılı fesih bildiriminin ibraz edilmediği, mesajlarda
işveren vekili sıfatı bulunan mağaza yöneticisi hakkında yapılan konuşmaların
yer aldığı, bunların sataşma olarak değerlendirildiği, şirket çalışanlarının
ücretlerine ilişkin bilgilerin yayılması ve çalışanları terfi etmemesi için
bir takım şirket uygulamalarının yapıldığının belirtilmesinin 25/2-e maddesi
kapsamında değerlendirilerek feshin gerçekleştirildiğinin beyan edildiği, mağaza
yöneticisine sataşma niteliği taşıdığı belirtilen davacıya ait mesaj kayıtlarına
rastlanmadığı, ancak davacının ve iş arkadaşlarının kendilerine ödenen ücretleri
ve özellik satış primlerini yeterli bulmadıkları yönünde birbirleriyle mesajlaştığı,
ayrıca davacının ücret yönünden memnuniyetsizliğini ifade ederken diğer arkadaşlarına
"fazla gayretli çalışmamaları, çabalarının boşuna olacağı yönünde"
telkinlerde bulunduğu, buna göre iş arkadaşlarına yönelik olan fazla gayretli
çalışmalarının boşuna olacağı şeklindeki mesajların İş Kanunu 25/2-e kapsamında
haklı bir fesih nedeni olarak kabul edileceği, davacı taraf whatsapp kullanımı
ile ilgili işyerine yöneltilmiş olmayan mesajların muhatap olmayan işyeri yetkilileri
tarafından baskı ile alınarak deşifre edilmesinin özel hayatın gizliliğine müdahale
niteliğinde olduğunu, suç teşkil ettiğini, hukuka aykırı olarak elde edilmiş
olup delil olarak kullanılamayacağını ileri sürmüş ise de davacı savunmasında
whatsapp daki konuşma metinlerinin kendisine ait olduğunu, ancak içeriğinde
küfürlü konuşmalara kendisinin girmediğini, sohbet amaçlı kurulmuş grubun bu
aşamaya gelmesinin üzücü bir durum olduğunu, telefonun numarasının kendisine
ait olduğunu ve kullanmakta olduğunu beyan ettiği, davacının sözleşmesi gereği
almış olduğu ücreti ve prim sistemleri hakkında hiç kimseyle paylaşmaması gerektiği,
oysaki ister mesaj atma kanalı ile ister birebir özel görüşmede isterse toplu
bir alanda açıklanmış olmasının hiçbir farkının bulunmadığı, davacının sözleşmeye
aykırı bir şekilde doğruluk ve bağlılık kurallarına uymayarak hareket ettiği,
whatsapp mesaj sistemine yazılan mesajların o gruba üye olanlar tarafından görülüyor
olmasının sözleşme ihlali için yeterli kabul edileceği, işverenin bu mesajlara
yasadışı yollarla ulaştığı hususunda somut bir delilin ortaya konulamadığı,
davacının savunmasının 05/06/2014 tarihinde alınmış olduğu, davalı Şirket Mağazalar
Denetim Müdürlüğü tarafından feshe konu olay ile ilgili 11/06/2014 tarihli soruşturma
raporu düzenlendiği ve davacının iş akdinin 13/06/2014 tarihinde feshedilmiş
olduğu, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi nedeniyle 6 iş günlük hak düşürücü
sürenin başlamayacağı ve raporun düzenlendiği tarih itibariyle hak düşürücü
sürenin geçmemiş olduğu, bu nedenle iş akdi haklı nedenle işveren tarafından
feshedilen davacının kıdem ve ihbar tazminatı kazanamayacağından bu yöndeki
taleplerinin reddine karar verildi.ği, davacının kıdemine göre hak kazandığı
izin süresinden izin dökümü ve puantaj kayıtları birlikte değerlendirildiğinde
17 günlük izin kullandığı tespit edilmekle, bakiye izin süresinin karşılığı
olan ücretin de bordroda tahakkuk edilerek ödenmiş olduğu, bu yönüyle izin alacağı
talebinin de sabit görülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
GEREKÇE
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talepleri bakımından;
Whatsapp sistemi, telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren bir sistemdir. Burada kişi, kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içerisinde iletişim gerçekleştirilmektedir. Ancak bu sistem kendi içinde korunan ve üçüncü kişilere kapalı bir konumdadır. Dolayısı ile işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmaların etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmaları yasak değildir. İşçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel veri olarak da korunması esastır.
Somut uyuşmazlıkta, whatsapp konuşmaları gizlilik içeren kişisel veri niteliğinde olduğundan, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan bu yazışmalara dayanılarak iş aktinin feshi haksız olup, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.