ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'dan önemli açıklamalar...

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, yükseköğretim programlarındaki kontenjanların artırılmasının önemli bir konu olduğunu belirtti

Prof. Dr. Yarımağan, AA muhabirine yaptığı açıklamada yükseköğretim strateji raporunda önerilen ortaöğretimi bitirme sınavının yapılması halinde seviye sınavı yerine sadece sıralama sınavı yapacaklarını ifade ederek, sınava başvuru sayısında da azalma olacağını böylece farklı sınav yöntemlerinin de kullanılabileceğini söyledi.

Yarımağan, ?Herkes ortaöğretim bitirme sınavını başaramayacağı için, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi'ne (ÖSYS) başvuranların sayısında azalma olacak. Ortaöğretim bitirme sınavı bazı adayların üniversite sınavına başvurmasını engelleyecek? dedi. Milli Eğitim Bakanlığının yapacağı bu sınavın çoktan seçmeli test sorularından oluşması halinde bugünkünden çok büyük farklılıklar getirmeyeceğini ifade etti. Ortaöğretim bitirme sınavının, öğrencilerin değişik yeteneklerini ölçen bir sınav olması gerektiğini savunan Yarımağan, sınavın objektifliğinin ve değerlendirilmesinin nasıl yapılacağının da çok önemli olduğuna dikkat çekti.

ORTAÖĞRETİM SINAVININ YAPILMASI

Bu sınavın yapılmasının bir miktar kolaylık getireceğini ancak bunun yeterli olmayacağı görüşüne yer veren Yarımağan şöyle konuştu:

?Arz talep dengesinde bozukluk var. Bugün üniversiteye girmek isteyen, her yıl ortaöğretimi bitiren 700 bin kişi var. Bunun en az 600 bini üniversiteye girmek istiyor. Oysa bizim üniversitelerle sunduğumuz toplam kontenjan, Kıbrıs'taki dahil, açıköğretim hariç 400 bin dolayında oluyor. Bu kontenjanın tümü de öğrencilerin ilgisini eşit oranda çekmiyor. Bu dengesizlik üniversite kapısında birikmeye neden oluyor. Eğer orta öğretim bitirme sınavı yapılırsa, bu 700 binin bir kısmını elerse, bu sayı örneğin 600 bine inerse, yine dengesizlik sürecek. Bu dengesizliğin ortadan kalkması için üniversite kontenjanlarının artırılması gerekir.?

Kontenjanların artırılması konusunun ortaöğretim bitirme sınavı kadar önemli olduğunu vurgulayan Yarımağan, bunun sadece yeni üniversite kurmakla olamayacağını ifade etti.

Geçen yıl yeni kurulan 15 yeni üniversitenin mevcut fakültelerden oluştuğunu kaydeden Yarımağan, ?Yeni hiçbir bölüm, fakülte kurulmadığı için öğrenci sayısında hiç artış olmadı. Bu sene kurulmaya çalışılan üniversiteler de aynı mahiyette? diye konuştu.

Yarımağan, önemli olanın üniversite sayısının 70'den 80'e çıkması değil, üniversiteye girecek öğrenci sayısının 350 binden 500 bine çıkması olduğunu savundu.

?KONTENJANLARIN ARTIRILMASI KOLAY DEĞİL?

Yükseköğretim programlarındaki kontenjanların artırılmasının kolay bir şey olmadığını, büyük bir bedeli olduğunu ifade eden Yarımağan, Türkiye'nin kaynaklarının önemli bir kısmının belirli bir süre yüksek öğretime ayrılmasının gerekli olduğunu söyledi.

Üniversite kontenjanları artırılmadığı sürece üniversiteye giriş sistemine rasyonel bir çözüm getirmenin mümkün olmayacağını savunan Yarımağan, ?Ortaöğretim bitirme sınavı ile kontenjanların artışları da sağlanırsa diyorum bir çok şey gerçekleşir. Bazı programlara sınavsız girilebilir. Here yere sınavla girilmesi şart değil. Bazı programlara, orta öğretim bitirme sınavında üniversitede okuma yeteneğini ispatlamış kişiler doğrudan doğruya kayıt yaptırabilirler? dedi.

Yarımağan, stratejik raporda bazı programlara sınavsız girilirse üniversite giriş sınavına girişte düşme olacağını belirttiklerini ifade ederek, ?Bu kitle 500 binin altına inecektir. Bu kitle için de iki düzey sınavı yapmayı önerdik, birincisi temel düzey sınavı dediğimiz bugünküne benzer çoktan seçmeli testle olan, genel yetenek genel bilgiyi ölçen, alan bilgisini ölçmeyen sınavlar. Meslek Yüksek Okulları veya 4 yıllık bazı programlar için bu sınavın sonuçları kullanılabilir. Ama daha akademik olan programlar için ise ders düzeyinde sınav yapmayı öneriyoruz? diye konuştu.

?ÖĞRENCİLERİN YETENEKLERİ ÖLÇÜLEBİLECEK?

Ortöğretimde okutulan başlıca 12 alan dersinden her birinden ayrı ayrı sınav yapmayı düşündüklerini belirten Yarımağan,?Öğrenciler mezun oldukları alana ve üniversitede nereye gitmek istediklerine göre bu ders sınavlarının ikisine üçüne girecektir. Hepsine girmeyecektir. Her ders için öngörülen süre yaklaşık 1 saattir. Bunların hepsinin bir hafta sonunda yapılması mümkün değildir birkaç hafta sonunda yapılacaktır? dedi. Yükseköğretim programlarına, kendi öğrencilerini seçerken ?hangi ders sınavının sonuçlarını kullanma? seçiminin verilmesinin düşünüldüğünü belirten Yarımağan, ilk yıl olmasa bile ilerleyen yıllarda bu sınavda çoktan seçmeli sorular yanında açık uçlu soruların da yer alması gerektiğini savunduklarını söyledi.

Prof. Dr. Yarımağan, bu şekilde öğrencilerin farklı yeteneklerinin ölçülebileceğini, dershane ihtiyacının veya kolay test çözme yöntemleri gibi çok da eğitim açısından önemli olmayan alanlara öğrencilerin zaman harcamasının önleneceğini ifade etti. Yarımağan şöyle konuştu:

?Daha sağlıklı öğrenci seçimi yapılacak. Bunların ön koşulu ortaöğretimi bitirme sınavı ve kontenjanların artırılması. Kontenjanlar eğer artırılmazsa benim kişisel görüşüm, sadece orta bitirme sınavının getirilmesi yığılmanın önlenmesi için yeterli olmayacaktır.?

?100'LÜK NOT SİSTEMİ?

2007 ÖSS sınavı hakkında da açıklama yapan Yarımağan, puanların hesaplanmasında çok küçük bir değişiklik yaptıklarını belirterek, ?Sayısal-2, Sözel-2 ve Eşit Ağırlıklı-2 puanlarının hesaplanması için ilgili iki testin değil, sadece bu testin birini cevaplayanların da puanı hesaplanacak. Böylece daha çok öğrencinin puanı hesaplanmış olacak. Sınavın içeriği ile ilgili bir değişiklik yok? diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının, ortaöğretim başarı puanlarının 100 üzerinden hesaplanmasına karar verdiğini, bunun kendileri için hiçbir değişiklik getirmediğini belirten Yarımağan, şöyle devam etti:

?İster 5'lik, ister 10'luk sistem olsun, şimdi 100'lük sistem oldu. Biz notların dağılımına göre ortaöğretim başarı puanını ve ağırlıklı ortaöğretim başarı puanını hesaplıyoruz, dolayısıyla eski öğrencilerde hiçbir şey fark etmeyecek. Çünkü bu sadece 2007 mezunlarını ilgilendiren bir konu. Bu yıl yapılan değişiklik önceki yılları hiç ilgilendirmiyor. 100'lük sistem 5'lik sisteme göre öğrencileri daha iyi ayıracak.

2008 yılında okullardan daha az mezun çıkacağını da belirten Yarımağan, ÖSYS'e başvuran sayısında bir miktar azalma olacağını, bu azalmanın çok büyük boyutlarda olmayacağını ve 2008 yılında sınava giren öğrencilerin ise daha şanslı olacaklarını kaydetti