Bu resimlerle köyünü dünyaya tanıttı

İzmir'in Çeşme ilçesindeki Germiyan Köyü'nde 2015 yılında evlerin beyaz duvarlarına yaptığı resimlerle köyünün adını dünyaya tanıtan Nuran Erden (57) çizgileriyle bir köyün hayatını değiştirdi

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 22 Haziran 2019 21:27, Son Güncelleme : 22 Haziran 2019 22:05
Bu resimlerle köyünü dünyaya tanıttı

İzmir'in Çeşme ilçesindeki Germiyan Köyü'nde 2015 yılında evlerin beyaz duvarlarına yaptığı resimlerle köyünün adını dünyaya tanıtan Nuran Erden (57) çizgileriyle bir köyün hayatını değiştirdi. Duvar resimlerinin ve yazdığı mesajların önünde milyonlarca fotoğraf çektirildi, bloglara yazı yazıldı. Yerli ve yabancı turistler özellikle onun çizgilerini görmek için köye gidiyor.


İzmir'in Çeşme ilçesinin tek Türkmen köyü olan 1260 nüfuslu Germiyan Köyü'nde doğup büyüyen Nuran Erden (57), küçüklüğünden beri çobanlık ve tarımla uğraştı. 1992 yılında Trakya Üniversitesi'nde iki yıllık Halıcılık okuyan Erden, burada öğrendikleri ile Ovacık Köyü'nün halk eğitim merkezinin nakış kursunda 3 yıl boyunca usta eğiticilik yaptı. Daha sonra köyüne dönüp tarımla uğraşmaya devam eden Erden, 2015 yılında köyü turizme açma amacıyla köy evlerinin bembeyaz duvarlarını çoğunlukla çiçek desenleri ile süsleyerek, boya fırçası ile iç dünyasını dışa vurmaya başladı. En başta sadece mavi renkle başlayıp daha sonra duvarları rengarenk çiçekler, salyangozlar, kuşlar ve kelebekler ile boyamaya başlayan Erden, duvar boyalarını bu küçük köyün simgesi haline getirdi. Bazı desenlere 'Kadına şiddete hayır', 'Öğretmenler Günü kutlu olsun', 'Köylü milletin efendisidir' gibi yazılar da ekleyen Erden, huzurlu köy hayatına sanatını da katarak kendisi ve köyü için bir şeyler yapıyor olmanın mutluluğunu yaşıyor. Erden, boyaları kendi parasıyla alıyor ve çizimlerin ardından da ücret kabul etmiyor. Yurt içi ve yurt dışından bireysel gezilerin yanı sıra turlar ile de köye ziyarete gelen turistlerin çoğu artık Nuran Erden'in sanatını görmek ve onunla tanışmak için geliyor. Gelen ziyaretçiler, Nuran Erden'in samimiyetine ve onun doğadaki çiçeklerin eşsiz güzelliğini yansıttığı duvarlarına hayran kalıyor. Öte yandan Germiyan Köyü, 2016 yılında bir ürünün yetişmeye başladığı andan tüketildiği ana kadar her şeyinin şu anki temposundan çok daha yavaş ilerlemesi gerektiğini savunan bir hareket anlamına gelen Türkiye'nin ilk Slow Food (Yavaş Gıda) köyü olmaya hak kazanarak bir turizm merkezi haline gelmeye başladı.


'ÇİÇEĞİ, SANATI SEVMEYEN ÇOK AZ İNSAN VARDIR'


Köy evlerinin duvarlarına çizdiği resimlerle bir köyün hayatını değiştiren Nuran Erden, duvarlardan önce önce sandalye ve masaları boyadı. Erden, evleri boyamaya başladığında kendisine 'deli misin' diyen köy halkının şimdi rengi solan deseninin yenilenmesi için sıra beklediğini belirterek, şöyle dedi.


Duvarları boyarken mutlaka bu köye giren çıkanın fark edeceğini düşündüm. İlk başta sadece mavi renkle bir iki duvara desenler çizdim. Boyacılardan artan renkli boyaları istedim, getirdiler ve o gün bugündür devam ediyoruz boyamaya. Bir başörtüsünde, bir su bardağında, bir yemek tabağında, bir masa örtüsünde gördüğüm desenlerden ilham alıyorum. Yaptığım desenler çinide ve halılarda kullanılan desenlere benziyor. Bu nedenle halk tarafından daha çok benimsendiğine inanıyorum. Senelerce çobanlık yaptım, ailecek de çiçeği çok severiz. Babam anneme sürekli çiçek getirirdi. Komşularımız yaz geldi mi kulağına ya fesleğen ya karanfil takardı. İnsanlara ne verirseniz verin mutlaka ona bir kulp bulur, bir çiçek verdiğiniz zamansa hoşlanmayan çıkmaz. Çünkü evrensel bir dil, çiçeği, sanatı sevmeyen çok az insan vardır. Önceleri çok yadırgadılar, bana 'Deli misin, ne uğraşıyorsun' dediler. Daha sonra 'Deli misin' diyenler 'Bana da yap' demeye başladı. Hala bekleyenler var. Kiminin ki güneşten solunca gidip boyasını yeniliyorum. İstanbul'a Mural Festivali'ne çizim yapmaya gittim, konuşmacı olarak Bursa'ya gittim. Seferihisar'ın bir köyünü de benden görerek boyamaya başlamışlar. İnsanlara örnek olmak, onları teşvik etmek çok gurur verici bir şey. Evinin duvarını badana etmeyene desen yapmıyorum. Biraz destek görür de köyün bütün evlerini beyaz yaparsak, tüm evleri boyayabilirim. Ege evleri zaten beyaz olması ile ünlüdür. Gençlerin köyüne dönmesini ve burayı daha fazla turizme açmak istiyoruz. Gençler gittiği için buradaki evler boş kalıyor, biz de insansız kalıyoruz.


'KÖYÜMÜZÜN GURUR KAYNAĞI'


Ağabeyi ile birlikte yaşayan geçimini bamya ve kavun yetiştirerek sağlayan Nuran Erden'i ortaokul arkadaşı Dilek Algur, şu sözlerle övdü.


Nuran, köyümüze renk kattı. Birçok yere davet ediliyor, gidiyor oralarda konuşmalar yapıyor. Bir kadının böyle güzel şeyler yaptığını görmek çok hoş. O çok sevecen ve çalışkan bir insan. Vefat etmiş olan öğretmen babama, Öğretmenler Günü'nde bir anı kalsın diye, benim evimin duvarına bir çiçek deseni çizip yazı yazdı. Beni çok duygulandırdı. O bizim köyümüzün gurur kaynağı.


Germiyan'ın yerlisi 76 yaşındaki Şadiye Çırak ise, Nuran'ın annesi ile arkadaştık. Benim kızım kedi deseni istedi, gitti ona kedi yaptı. Nuran köyümüzü renklendirdi, neşelendirdi. Her gün turlarla görmeye geliyorlar dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber