İslamoğlu'ndan Diyanet'e cevap
Mustafa İslamoğlu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı açıklama üzerine, yeni bir açıklamayla cevap verdi

Mustafa İslamoğlu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı açıklama üzerine, yeni bir açıklamayla cevap verdi.
Mustafa İslamoğlu cevabı sosyal medya hesabından paylaştı.
İşte İslamoğlu'nun cevabı
Sevgili Peygamberimiz eğer şehvet evliliği yapmış olsaydı, hayatının en delikanlı
çağında, kendinden yaşlı, iki kocadan ARDAKALMIŞ çok çocuklu bir dul ile o ölünceye
dek 25 yıl tek eşli kalır mıydı? +
Böyle bir peygamber savunusundan Hz. Hatice'ye hakaret çıkarmak için sarıldıkları
ARDAKALMIŞ kelimesi, cahiliyenin o günki dula bakışaçısını ve Nebi'nin "şehvet
delisi" olmadığını ispat için gerekli bir tasvirdi. +
Linç ve iftira operasyonunun başarılı olması için video öyle bir yerinden kesilmeliydi ki, hemen önünde ve ardında Hz. Hatice için kullanılan mükerrer "hazreti", "annemiz", "validemiz" vb. gibi saygı ifadeleri gözükmesin. +
Öyle de yapıldı. İki saatlik PEYGAMBER SAVUNMASIna dair bir konuşmadan, her mü'min gibi benim de baştacım olan, çok sevdiğim ve bu yüzden ilk kızıma adını verdiğim "HZ. HATİCE'YE HAKARET ETTİ" iftirasına malzeme çıksın. +
Ve kendilerine servis edilen iftiraya inanmaya hazır 'kütle' linç için bilenmişti. Ağzı açılmamış küfürler, tekfirler, ölüm tehditleri, silah resimleri, "adresini verin öldüreyim" diyecek kadar gözüdönmüş katil adayları sıraya girdiler. +
Böylelikle Habib Neccar, Hypatia, Taberi, Ferhunde gibi sayısız linç maktulünün katillerini de bu sayede hatırlamış olduk. +
Gelelim Diyanet'in açıklamasına:
(link: https://www.diyanet.gov.tr/tr-TR/Kurumsal/Detay/25824/basin-aciklamasi)
diyanet.gov.tr/tr-TR/Kurumsal...
Açıklamayı kim kaleme aldıysa, çok kötü kaleme almış. Adil, dürüst, doğru bilgiye
dayalı, hakşinas değil.
Hem davuluna hem kasnağına vuran, ne şişi yakan ne kebabı söndüren suyuna tirit
bir açıklama. +
Açıklamanın tek iyi tarafı, küfürbaz müftü ve imam için gereğinin yapılacağının söylenmesi. Amacı "nefis terbiyesi" olarak lanse edilen tarikatın kendine bağlı insanları nasıl insanlıktan çıkarabileceğinin örneğini de bu sayede görmüş olduk. +
Kötü tarafı, olmayan bir "HZ. HATİCE TARTIŞMASI" üzerine bina edilmesi. Allah aşkına, iftar konuşmasının 4 dk'lık bölümünü yayınladım Nerde Hz. Hatice tartışması? Allah Rasulü'ne yapılan iftirayı püskürten bir konuşmayı "Hz.Hatice tartışması"na dönüştürmek Diyanet'e yakışıyor mu?
Açıkça olayı özetleyip, linççilere "Bu Peygamberi savunan bir konuşma, Hz.
Hatice'ye hakaret yok" demeye engel nedir? Tarikat baskısı mı?
Bu operasyona 'kütle' desteği veren tarikatın uzun süreden beri Diyanet içinde
paralel yapılanma içinde olduğu kamuoyunda biliniyor. +
Merak edilen şu: Diyanet önceki paralel yapılara yaptığını bu tarikata da yapıp kulağının üzerine yatacak mı? Görmedim-duymadım oyununu oynayacak mı? Bu ülkenin duyarlı tüm kesimlerini bu vesileyle uyarıyorum: +
İş işten geçmeden, başta Diyanet olmak üzere devlet birimlerinde gayr-ı meşru paralel yapılar oluşturan tüm oluşumlara dur denilmeli. Yoksa bir PARALEL YAPI gider yenileri gelir. 'TC'nin açılımı "TARİKAT CUMHURİYETİ" olmamalı uyarımı yineliyorum. +
Diyanet'in daha önce dinin temel ilkelerine yönelik şu tür saldırılarda da
açıklama yapmasını gönül isterdi:
- "Kur'an müslümanlığı diye bir sapıklık çıktı"
- "Peygamber eşittir Allah, fazladan eti-kemiği var."
- "Neye taparsan tap sonuçta Allah'a tapmış olursun"
- "Buhari çökerse İslam çöker."
- "Allah ete kemiğe büründü, şeyhim suretinde göründü."
Diyanet'ten açıklama yapma titizliğini dinin temel ilkelerine yönelik bu tip
saldırılarda da beklerdik; elbette kimsenin inanma - inanmama özgürlüğünü elinden
almadan.
Bu örgütlü linç güzel şeylere de vesile oldu:
1 Her kesimden akıl, insaf ve vicdan sahibi kalem ve fikir erbabının "faziletliler
ittifakı" benzeri dayanışmasına
(Hepsine müteşekkirim);
2 Daha önce zulüm, linç ve tehdide maruz kalanların bundan böyle benzer kötülüğe
sessiz kalmayacaklarına;
3 İyilik ve kötülüğün hiçbir kesime özgü olmayıp her kesimden müptezellerin
çıkacağını, her mahalle kendi müptezelini dışlarsa toplumsal kalitenin artacağına
vesile oldu.
Her inanç ve fikrin özgürce söylenmesine evet!
İnsani ve ahlaki sınırlar içinde fikri eleştiriye, ilmi tartışmaya evet!
İftiraya, tehdide, hedef göstermeye, algı operasyonuna, fikir ve inanca yönelik
kaba kuvvete, yasağa, susturmaya hayır!
Dinli-dinsiz, Sünni-Şii, sufi-selefi her türlü örgütlü-örgütsüz lince hayır!
Kamuoyuna saygılarımla