Ankara Emniyet Müdürü yaşananları anlattı, 'kamera olsaydı hemen bulurduk' dedi

Kamera olsaydı hemen bulurduk

Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, başkent tarihinin en kanlı terör eyleminin nasıl önlendiğini Hürriyet'e bütün ayrıntılarıyla anlattı. Faciayla sonuçlanabilecek olay, polisin günlerdir süren dikkatli çalışması ve özel eğitimli bir polis köpeğinin patlayıcıyı fark etmesiyle önlendi. İşte zamana karşı yapılan bu büyük yarışın hikáyesi.

Soru: Olay bir ihbarla mı başladı?

Cevap: Hayır bir ihbar yoktu. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da 11-12 Eylül günleri bizim açımızdan özel hassasiyete sahipti. Biri ABD'deki büyük eylemin, öteki ise bizde 12 Eylül harekátının yıldönümleriydi.

Bu günler için özel bir çalışmanız mı oldu?

Evet, 5 gün önceden üç aşamalı bir planı uygulamaya başladık. İlk olarak, şehrin 5 ayrı girişinde özel tertibat aldık. Şehre giren arabalar çok sıkı bir kontrolden geçirildi. Planın ikinci ayağı, şehrin hassas bölgelerinde gece çalışmasıydı.

TARANAN HASSAS BÖLGELER NEYDİ

Hassas bölgeler nerelerdi?

Biz bunlara hassas hedefler diyoruz. Mesela İsrail, ABD ve İngiltere büyükelçilikleri. Sonra Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay, askeri birimler. Buralarda gece yarısından sabah saat 6'ya kadar çok dikkatli taramalar yapıldı. Bütün şüpheli plakalar elden geçirildi.

Herhangi şüpheli bir araca rastlandı mı?

Hayır bu bölgelerde herhangi şüpheli bir araca rastlamadık. Planımızın üçüncü ayağı ise araç park yerleriydi. Tabii bu konuda ilk aklımıza gelen, alışveriş merkezlerinin araç park yerleriydi. Ancak onlar gece kapanıyor, sabah saat 9'da açılıyordu. Biz de o saatlerde daha çok açık ve kapalı otoparklara yöneldik.

Bize gelen bilgilere göre, bunlardan birinden ihbar gelmiş, öyle mi?

Hayır, hiçbir ihbar yok. Bu otoparkta genel arama yapılırken, tam saat 6.30'da köpeklerden biri, patlayıcıyı dedekte etti ve tepki verip havlamaya başladı. Acaba köpek yanılıyor mu diye ikinci bir köpek getirttik.

6 AYRI KÖPEK TİMİ OLUŞTURDUK

Elinizde başka köpekler de var mıydı?

Evet bizim elimizde patlayıcı konusunda eğitimli 3 köpek vardı. Genel müdürlükte de 3 başka köpek daha vardı. Onları da alıp 6 ayrı köpek timi oluşturduk. İşte bunlardan biri, bu aracı fark etti ve faciayı önledik.

Arabayı bulunca ne yaptınız?

Hemen bomba imha ekiplerini çağırdık. Ayrıca bomba imha robotlarını da getirttik. Tabii onlar göreve başlamadan önce bir başka şey daha yaptık. Aracı getiren teröristlerden biri uzaktan kumandayla bombayı patlatabilirdi. Onun için önceden çevrede telefon, telsiz haberleşmesini bozan, dalga bozucu "Jammer"ları devreye soktuk. Bomba imha ekipleri bundan sonra araca girdi.

Şu an araç nerede?

Araç ve içindekiler kriminal laboratuvara götürüldü. Orada patlayıcıların tipi, ne tür düzenek kullanıldığı, patlatma sisteminin ne olduğu çıkarılıyor.

2 BİN DOLARLIK KAMERA YOKTU

Otoparkın güvenlik kamerasında görüntü var mı?

Maalesef, otoparkta bir tek güvenlik kamerası yok. Yani 2 bin dolarlık bir harcama yapıp güvenlik kamerası koysalardı işimiz çok kolaylaşırdı. Böyle yerlere bu kadar yatırım yapılıyor, mutlaka güvenlik kamerası koymak gerekir. Çünkü buralarda araçlar çıkarken, park ederken ötekilere çarpabiliyor, gasp ve başka olaylar olabiliyor. Mutlaka güvenlik kamerası olmalı.

Peki aracın içindekilerini gören kimse yok mu?

Otoparkta görevli bir çocuk "Ben gördüm" dedi, tarif etti. Bunun üzerine hemen karşıdaki pazar yerine girip arama yaptık. Ama şüpheli kimseye rastlamadık.