TBMM Genel Kurul'da 'Ozan Ceyhun' tartışması

Grup başkanvekilleri arasında, Ozan Ceyhun'un Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi olarak atanmasına ilişkin tartışma çıktı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Şubat 2020 18:41, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri arasında, Ozan Ceyhun'un, Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi olarak atanması konusunda tartışma yaşandı.

Genel Kurulda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "Ülkücü şehidimiz Mustafa Erol'un katili ve Türk milletine Avrupa'da 'soykırımcı' iftirası atan tasarıyı hazırlayarak imzalayan, ihanet eden zat, Türk devletinin temsil makamlarından birine, Viyana Büyükelçiliğine atandı." dedi.

Bu kararın gaflet olduğunu savunan Türkkan, bunu kesinlikle uygun bulmadıklarını, kabul etmediklerini belirterek, "Biz başkaları gibi böyle bir skandal karara sessiz kalmayacağız. 'Görme, duyma, geç.' diyerek gözümüzü ve kulağımızı kapatamayız." diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkkan'ın sözlerini sataşma olarak kabul ettiğini dile getirerek, MHP'ye yönelik 21 Şubat Cuma gününden bu yana bir tezvirat ve kara propaganda yürütüldüğünü söyledi.

Akçay, Avusturya Büyükelçisi olarak atanan Ozan Ceyhun'un, hiçbir zaman ülkücü şehit Mustafa Erol'un, 1 Mart 1977'de İstanbul Çapa'da bulunan Adana Yurdu'na saldırıda şehit edilmesine ilişkin yargılanmadığını, bu dava dosyasında ve iddianamede sanık olarak veya hiçbir şekilde adının geçmediğini bildirdi.

"Bu tür isnat ve iftiraların, MHP'yi ve Cumhur İttifakı'nı yıpratmaya yönelik, ahlaksız tertipler" olduğunu ifade eden Akçay, şöyle devam etti:

"Bu atamayı maske yaparak Cumhur İttifakı'na husumet kusanlar, bilip bilmeden, partimizin resmi görüşü teşekkül etmeden bu kampanyaya dahil olmuşlardır. MHP'ye sosyal medyadan istikamet verilemez. Siyasi irademizi, davamızın ilke ve istikbalini çöplüğe dönen beşinci sınıf dedikodu mekanı olan sosyal medya belirleyemez. Gerçekler benim anlattığım gibidir. Dava dosyalarına ilişkin numaraları da verebilirim."

- "Ondan başkası yok mu?"

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ozan Ceyhun'un büyükelçi olarak atanmasını eleştirdi.

Ceyhun'un, Türkiye'den Almanya'ya sığınma talebinin kabul edildiğini ve Alman vatandaşı olduğunu dile getiren Özel, "Hepimiz biliyoruz ki dünyadaki bütün istihbarat örgütleri kendi ülkesine yapılan siyasi sığınmacıları alır, sorgular ve irtibatı kesmez. 'Keser.' diyen, 'Alman istihbarat örgütü, siyasi bir sığınmacıyı sorgulamadı ve helalleştiler, ayrıştılar.' diyebilen varsa bu atamayı savunsun." diye konuştu.

Büyükelçilerin, cumhurbaşkanı gibi aracında ay yıldızlı al bayrağı taşıdığını ve devleti temsil ettiğini vurgulayan Özel, "Bu atamalar utanılacak bir iş değil mi? Ondan başkası yok mu? Liyakatli yok mu? Bu adamlar devleti temsil etmeye yakışıyor mu? Bu atama, onun katili, bunun katili değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarının katilidir." ifadelerini kullandı.

- "İthamları külliyen reddediyorum"

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, atanan bir büyükelçiyle ilgili yapılan ithamları külliyen reddettiğini söyledi.

Büyükelçi Ceyhun'a, "Ülkücü şehit Mustafa Erol'un katili" dendiğini ancak kendisinin bunu reddettiğini aktaran Turan, "Mahkeme bunu belgesiyle reddediyor ama buna rağmen ısrarla bir kara propagandayla beraber 'katil' ifadesi kullanılıyor." dedi.

Turan, şöyle devam etti:

"Kişi reddetmiş ama bir insanın farklı hesaplarla ki sığ hesaplarla, ısrarla 'Bu adam katildir.' demesinin altında yatan hesabı, sebebi bugün herkes ifade etti, açıkladı. Ayrıca 'Ermeni soykırım teklifinde imzası var.' deniyor. Teklife bakıyoruz, imzası yok. Aksine o dönemdeki çalışmalara bakıyoruz, sivil toplumla beraber o ülkede bu tasarının aleyhine konuşmalar yapmış, televizyonlara çıkmış, mitingler yapmış bir insan. Aleyhine olduğu teklifin sahibiymiş gibi yine bir kara propaganda var. Bu tarz samimiyetten uzak, belgesiz, bilgisiz yaklaşımları şık bulmuyoruz.

Herhangi bir suç işleyen kişinin büyükelçi ataması teknik olarak olmaz. Kaldı ki Cumhurbaşkanımızın bu konuda ne kadar hassas olduğunu yakinen bilenlerdeniz. Yapılan tamamen bir kara propagandadır, Cumhur İttifakı'nda huzursuzluk oluşması talebinden başka bir şey değildir. Cumhur İttifakı, bu ülkenin adeta birleştirici bir gücü olarak yoluna devam edecektir. Küçük, sinsi yaklaşımlara cevap vermeyi bile zül addediyoruz."

- "Kavala'dan size kahraman çıkmaz"

Bu arada AK Parti Grup Başkanvekili Turan, HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç'un, Gezi davasının gerekçeli kararının açıklandığını hatırlatarak, "Biz her zaman Gezi davası iddianamesinin bomboş olduğunu söylemiştik. Bu gerekçeli kararda da açıklandı ki deliller kanuna aykırı toplanmıştır." ifadesine yanıt verdi.

Turan, Gezi Parkı davasında tahliyesine karar verilen, ardından 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'dan yola çıkarak farklı ithamların dile getirildiğini belirtti.

Bir mahkeme beraat kararı verdiğinde alkışlayıp başka bir mahkeme farklı karar verdiğinde yuhalamanın samimiyetten uzak bir yaklaşım olduğunu söyleyen Turan, şunları kaydetti:

"Talimatla tutuklama varsa 'Talimatla beraat da mı var.' diyeceğiz? Bu doğru bir yaklaşım olmaz. Bırakın, mahkemeler işini yapsın. Osman Kavala'dan size bir kahraman çıkmaz. Osman Kavala'dan çıksa çıksa Soros'un piyonluğu çıkar. Mahkemenin ne dediğinin, ne demediğinin tartışması başka bir konu ama Gezi olayları daha dün gibi önümüzde. Gezi olaylarında gaz maskelerini hangi vakıf, hangi dernek adıyla yurt dışından gelen paralarla alındığını tüm dünya biliyor. Siz bilmiyorsanız 'yazık' demek isterim. Gezi'nin finansörü kimse bunun hesabını verecek. Kaldı ki teknik bir mesele var. Beraat kararı Gezi'nin beraati değil. Beraat kararı, birkaç şahısla ilgili delillerin yetersizliği ve yasal olmayan yollardan delil elde edilmesinden kaynaklı bir meseledir. Gezi'nin beraati değil, Gezi'deki bir bölümün, birkaç şahsın meselesidir."

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Turan'a, "Sizin söyledikleriniz iddianamede vardı, çatır çatır çürüdü. Savcı iddianame çürütürken neredeyse kürsünün altına kaçıyordu. 1,80'lik adam 1,40'a indi; akıl almaz, utanç verici bir haldeydi." karşılığını verdi.

Genel Kurulda daha sonra grup önerilerinin görüşmelerine geçildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber