'MİT cenazesi ifşasında bilgiler sistematik biçimde ifşa edildi'

MİT'in yurt dısı gorev ve faaliyetlerine iliskin hususlara değinilen iddianamede, şehit edilen MİT mensuplarına ilişkin ilk ifşanın sanık Murat Ağırel, akabinde firari sanık Erk Acarer tarafından sosyal medyadan yapıldığı, konuya ilişkin ilk haberin Yeni Yaşam gazetesinde yer aldığı, ardından şehit MİT mensubunun cenazesine ilişkin haber ve görüntülerin OdaTV adlı internet sitesinde kullanıldığı kaydedildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Mayıs 2020 11:59, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
'MİT cenazesi ifşasında bilgiler sistematik biçimde ifşa edildi'

- Şehit Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun kimlik bilgileri ile MİT mensuplarının faaliyetlerinin ifşa edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 6'sı tutuklu, 1'i firari 8 sanık hakkındaki iddianamede, "Sanıklar tarafından MIT'in yurt dısı gorev ve faaliyetlerine iliskin hususlar ile devletin gizli kalması gereken bilgileri ve 2937 sayılı Devlet Istihbarat Hizmetleri ve Milli Istihbarat Teskilatı Kanunu'nun ilgili hukumlerine ragmen sehit MIT mensuplarının kimlik bilgileri, fotografları ve cenazeye katılan diger MIT mensuplarının goruntuleri bir plan dahilinde, sistematik ve koordineli bicimde Twitter isimli sosyal medya hesapları ile bir kısım gazete ve internet siteleri uzerinden ifsa edilmistir." ifadeleri yer aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca MİT Başkanlığının suç duyurusu üzerine başlatılan MİT mensuplarının ve faaliyetlerinin ifşa edilmesine yönelik soruşturma sonunda, 6'sı tutuklu, 1'i firari 8 şüpheli hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 50 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Milli Istihbarat Teskilatı Baskanlıgının gorev ve faaliyetlerine iliskin konular ile devletin gizli kalması gereken bilgilerini acıklama konusunda uzun zamandır FETO/PDY (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) basta olmak uzere Turkiye Cumhuriyeti'nin ulusal ve uluslararası yararlarını hedef alan bir kısım odaklar tarafından karsı istihbarat faaliyetleri yurutuldugu belirtilen iddianamede, FETO/PDY tarafından 7 Subat 2012 tarihinde MİT Baskanlıgı yoneticilerine yonelik kamuoyunda "7 Subat MIT Krizi" olarak bilinen kurgusal bir operasyon duzenlenerek MIT Baskanlıgının terör örgütü PKK ile iliskilendirilmeye calısıldıgı, yine 1-19 Ocak 2014 tarihlerinde Hatay ve Adana'da MİT Baskanlıgına ait yardım tırları durdurulup aranarak MIT'in teror orgutlerine yardım ettigi kurgusu olusturulmaya calısıldıgı anlatıldı.

İddianamede, her iki konuya iliskin yurutulen sorusturmalarda, suphelilerin FETO/PDY Silahlı Teror Orgutu mensubu oldukları ve kapsamlı bir plan dahilinde MIT Baskanlıgının devlet sırrı niteligindeki faaliyetlerini takip ederek casusluk kastıyla hareket ettiklerinin belirlendiği ve sorumlular hakkında kamu davaları acıldığı anımsatıldı.

Bununla birlikte Turkiye Cumhuriyeti'nin ulusal ve uluslararası yararları kapsamında yurt dısı istihbarat faaliyeti yuruten MIT mensuplarının desifre edilmesi eylemini gerceklestiren supheliler hakkında yurutulen bu sorusturmaya konu iddianamede, olay anlatımı, MIT Baskanlıgının suc duyurusu, sorusturma surecinde yurutulen dezenformasyon faaliyetleri, hukuki degerlendirme ve şuphelilerin eylemleri baslıkları altında ayrıntılara yer verildi.

- Libya kararı

Turk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Libya'da gorev almasına ilişkin TBMM'nin 2 Ocak 2020 tarihli kararına ve 2937 sayılı Devlet Istihbarat Hizmetleri ve Milli Istihbarat Teskilatı Kanunu'ndaki Milli Istihbarat Teskilatı Baskanlıgının gorevlerine işaret edilen iddianamede, MİT Baskanlıgının devletin guvenligi icin yurt ici ve yurt dısında istihbarat toplama ve faaliyette bulunmaya kanunlarla yetkili kılındığı ve ilgili kanunlar uyarınca faaliyetlerini gizli olarak yürüttüğü, kanunlar kapsamında Libya'da faaliyet yuruten MİT Baskanlıgının faaliyetleri ve Subat 2020 tarihinde sehit dusen teskilat mensuplarının kimlik bilgilerinin ilgili kanun maddeleri uyarınca yetkili merciler tarafından kamuoyuna acıklanmayarak gizli tutulduğu vurgulandı.

İddianamede, sanıklar tarafından, MIT'in yurt dısı gorev ve faaliyetlerine iliskin hususlar ile devletin gizli kalması gereken bilgileri ve 2937 sayılı Devlet Istihbarat Hizmetleri ve Milli Istihbarat Teskilatı Kanunu'nun ilgili hukumlerine ragmen, sehit MIT mensuplarının kimlik bilgileri, fotografları ve cenazeye katılan diger MIT mensuplarının goruntulerinin bir plan dahilinde, sistematik ve koordineli bicimde sosyal medya hesapları ile bazı gazete ve internet siteleri uzerinden ifsa edildiği anlatıldı.

- "İlk ifşa eden Murat Ağırel"

Sanıklardan Yeni Cag gazetesi yazarı Murat Ağırel'in MIT mensubu sehitlerin fotografları ve kimlik bilgilerini paylasarak ifsa ettigi aktarılan iddianamede, şupheli tarafından 22 Şubat 2020 tarihinde MIT mensuplarının kimlik bilgileri, fotografları, mesleki konum ve unvanları ile birlikte ilk defa desifre edildigi suca konu paylasımdan once Libya'da askerlerin sehit olduguna dair haberlerin sosyal medyada dolasıma girdigi, supheli tarafından yapılan ifsadan birkac gun once sehitlerin MIT mensubu oldugu bilinmeksizin ve beyan edilmeksizin bir kısım paylasımların yapıldıgının tespit edildiği ancak soz konusu paylasımların hicbirinde sehitlerin MIT mensubu olduguna yonelik bir ibare veya ima bulunmadıgı ve TSK mensubu olduklarının belirtildigi kaydedildi.

Ağırel'in 22 Şubat'taki ifsa eyleminde MIT mensubu sehitlerin fotografları ve kimlik bilgileri ile birlikte, bilerek ve isteyerek "case officer meslek memuru" teknik ifadesini MIT mensuplarının yurt dısı faaliyetlerini desifre etmek kastıyla kullandıgı vurgulanan iddianamede, bu sekilde sehitlerin MIT mensubu olduklarının ve yurutulen MIT faaliyetinde sehit dustuklerinin ilk olarak Ağırel tarafından sosyal medyada ifsa edildigi, paylasımda "case officer" vurgusu yapılarak sehitlerin Libya'da yuruttukleri gorevler yabancı istihbarat birimlerince de anlasılacak sekilde bilgi verildigi belirtildi.

Hakkında birden çok dosya ve bu dosyadan yakalama kararı bulunan Birgun Gazetesi yazarı firari sanık Erk Acarer'in de 22 Şubat tarihinde 3 kez sosyal medyadan paylaştığı mesajlarda sehitlerin MIT Baskanlıgındaki gorevi boyunca yuruttugu faaliyetleri ve sehitlerin yuruttugu faaliyetlerde birlikte gorev aldıgı diger MIT mensuplarının faaliyetlerini ifsa etme kastıyla hareket ettigine dikkat çekilen iddianamede, bu paylaşımların akabinde 23 ve 24 Şubat tarihlerinde, sanıklardan Mehmet Ferhat Çelik'in genel yayın yonetmeni, Aydın Keser'in ise sorumlu yazı isleri muduru oldugu Yeni Yasam isimli gunluk gazete ve aynı gazetenin internet sitesinde yayınlanan haber içeriklerinde MIT mensuplarının fotograflarının ve kimlik bilgilerinin paylasılıp desifre edilerek, ilk defa yazılı basında yayımlandıgı bildirildi.

- Özdağ hakkında fezleke

Sorusturma dosyasına celbedilen Ankara Cumhuriyet Bassavcılıgı tarafından 27. donem Milletvekili Umit Özdağ hakkında duzenlenen 9 Mart 2020 tarihli fezleke icerigine gore, Özdağ'ın 26 Şubat 2020 tarihli basın acıklamasına da yer verilen iddianamede, fezlekeyle Özdağ hakkında 2937 sayılı Devlet Istihbarat Hizmetleri ve Milli Istihbarat Teskilatı Kanunu'nun 27/2 ve 5237 Sayılı TCK'nin 53/1-2 maddeleri geregince sorusturma yapılabilmesi icin anayasanın 83. maddesine istinaden dokunulmazlıgının kaldırılması talebinde bulunuldugu anımsatıldı.

- OdaTV

Bu paylaşım ve açıklamalarının ardından 3 Mart 2020 tarihinde Oda Tv isimli internet sitesinde suphelilerden Hulya Kılınç imzası ile "Sessiz Sedasız ve Torensiz Defnedilen Libya Sehidi MİT Mensubunun Cenaze Goruntulerine Oda Tv Ulastı, Siyah Celenkte Bakın Ne Yazıyor" baslıgıyla yayımlanan yazıda, şehit edilen MIT mensubunun MİT Baskanlıgındaki gorev suresi, gorev yeri, yası, memleketi ve ailesine iliskin detaylı bilgilere yer verildigi, ayrıca sehit MIT mensubunun gecmis doneme ait fotograflarının, cenaze toreninde ve defnedildigi sehitlikte diger MIT mensuplarının da bulundugu gizlice cekilmis goruntulerin yayımlandıgı anlatılan iddianamede, Istanbul 3. Sulh Ceza Hakimliginin 4 Mart 2020 tarihli kararı ile suca konu haberin yer aldıgı url adresine erisimin engellenmesi kararı alındığı hatırlatıldı.

İddianamede, şehit MIT mensubunun cenaze torenine ait fotograflara bakıldıgında, belirli bir mesafeden gizlice kayda alındıgının görüldüğü belirtilerek, fotograflarda cenazeye katılan diger MIT mensuplarının da acıkca desifre edildiği, fotograflar yayınlanmak suretiyle MIT'in gorev ve faaliyetleri kapsamında devletin gizli kalması gereken bilgilerinin açıklandığı vurgulandı.

Bununla birlikte, haber iceriginde toplam 7 fotograf yayımlanmasına ragmen cenaze torenine ait 2 goruntunun uzerine "ODATV.COM" ibaresi eklendiginin görüldüğü anlatılan iddianamede, "Bu da soz konusu goruntulerin yalnızca Oda Tv isimli internet sitesi tarafından temin edilerek yayımlandıgını, baska bir yerde yayımlanması durumunda ilk yayımlayıcı olan Oda Tv isimli internet sitesinden alındıgının belli olmasını vurgulamak amacıyla yapıldıgını gostermektedir. Cenaze toreninde gizlice cekildigi tespit edilen fotograflardaki diger MIT mensuplarının goruntulerinin, MIT'in gorev ve faaliyetleri kapsamında devletin gizli kalması gereken bilgilerini acıklama, yayımlama, yayma ve MIT mensuplarını acık kimlik, gorev ve unvanlarıyla birlikte ifsa etme kastıyla yayınlandıgı acıktır." denildi.

- Görüntüler sanık Ekinci'den temin edilmiş

Sanık Hulya Kılınç'ın, cenazeye katılan diger MIT mensuplarının desifre edildigi goruntuleri sanık Eren Ekinci'den temin ettiginin belirlendiği, Akhisar Belediyesi basın biriminde sozlesmeli memur olarak calısan sanık Ekinci'nin Akhisar Belediye Baskanı ile MIT mensubunun cenaze torenine katıldıgı, torende cenazeye katılan diger MIT mensuplarının desifre edildigi fotografları cektigi anlatılan iddianamede, "MIT mensuplarının desifre edildigi sorusturmaya konu haberin yayınlanmasından bir gun once 2 Mart 2020 tarihinde soz konusu fotografları temin etmek maksadıyla torenin gerceklestirildigi Akhisar Ilcesi'ne giden supheli Hulya Kılınç'ın, fotografları ceken supheli Eren Ekinci'yi saat 14.13'te arayarak 51 saniye gorustugu, aynı gun saat 19.27'de tekrar arayarak 693 saniye (11 dakika 33 saniye) gorustugu, supheli Eren Ekinci'den cenaze torenine iliskin bilgileri aldıgı ve supheli Eren Ekinci'nin torende cektigi merhumla birlikte cenazeye katılan diger MIT mensuplarının desifre edildigi fotografları Whatsapp isimli haberlesme programı uzerinden supheli Hulya Kılınç'a gonderdigi, bu goruntulerin 3 Mart 2020 tarihinde Oda Tv isimli internet sitesinde yayınlandıgı anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.

Oda Tv isimli internet sitesinin genel yayın yonetmeninin sanık Barıs Pehlivan oldugu, haberin bu sanığın bilgisi ve talimatı dogrultusunda yayımlandıgı, internet sitesinin sorumlu haber mudurlüğü görevini ise sanık Barıs Terkoğlu'nun yaptığı belirtilen iddianamede, bu sanıkların ifadesine de yer verildi.

İddianamede, sanık Barış Terkoğlu'nun ifadesinde, "Sitenin 24 saat aktif olması sebebiyle 7/24 esasıyla girilen her haberi kontrol etme sansının olmadıgını, yasa geregi yayımlanan haberlerden sorumlu oldugunu bildigini, ancak haberin kim tarafından onaylanarak yayına verildigine dair cevap vermek istemedigini" beyan ettigi, sanık Barış Pehlivan'ın ise "Genel yayın yonetmeni oldugu sitede yer alan haberin yayımlanması talimatının kendisi tarafından verildigini, haber iceriginde talimatı dogrultusunda duzenlemeler yapıldıgını ve bu nedenle de bahsi gecen haber yonunden icerik saglayıcı konumunda kendisinin oldugunu" anlattığı kaydedildi.

Sorusturmaya konu haberi hazırlayan sanık Hulya Kılınç'ın ise "Bahsi gecen haberi kendisinin hazırladıgını, haberle ilgili olarak supheli Barıs Pehlivan ile irtibat kurdugunu, bu haberin yayımlanması ile ilgili olarak haber icerigini supheli Barıs Pehlivan'a ilettigini ve onun da haberi yayınladıgını" ifade ettiği anlatılan iddianamede, MIT mensuplarının desifre edildigi fotografları ceken ve sanık Hulya Kılınç'a gonderen sanık Eren Ekinci'nin de beyanları yer aldı.

İddianamede, Ekinci'nin "Akhisar Belediyesi basın biriminde calıstıgını, cenaze torenine belediye baskanıyla birlikte katıldıgını, torende gorevi geregi fotograflar cektigini, fakat sehidin ailesinin konunun hassas oldugunu beyan etmesi uzerine baska fotograf cekmeyerek yayınlamadıgını, cenazeden yaklasık 10 gun sonra supheli Hulya Kılınç'ın kendisini arayarak sehit cenazesine iliskin elinde fotograf olup olmadıgını sordugunu, bunun uzerine Hulya Kılınç'a Whatsapp uzerinden 2 fotograf gonderdigini, gonderdigi fotograflardan tabut tasınırken cekilen fotografın haberde yayınlandıgını, digerinin yayınlanmadıgını, sehidin MIT mensubu oldugunu bilmedigini, Hulya Kılınç'ın da kendisine sehidin MIT mensubu oldugunu soylemedigini, bilseydi fotografları gondermeyecegini" beyan ettiği belirtildi.

İddianamede, sanık Hulya Kılınç'ın ifadesinde "cenaze toreninin yapıldıgı mahalleye gittiginde sehidin MIT mensubu oldugunu bilmedigini, bunu birkac gun sonra medyadan ogrendigini" söylediği ancak, sanığın mahalleye gidip gorustugu muhtarın savcılıkça tanık sıfatıyla alınan ifadesinde "Hulya Kılınç'ın mahalleye gelip kendisiyle gorustugunde sehidin MIT mensubu oldugunu soyledigini, cenazeye herhangi bir celenk gelip gelmedigini ve cenazede cekilmis fotograf olup olmadıgını sordugunu" anlattığına dikkat çekildi.

- "Zaten ifşa olmuş" savunmaları

Şuphelilerin "sorusturmaya konu haberin zaten ifsa olmus bir bilginin haberlestirilmesinden oteye gitmedigi" yonundeki savunmalarına ilişkin de iddianamede şunlar kaydedildi:

"Devletin guvenligine ve siyasal yararlarına iliskin bilgileri acıklamak maksadıyla MIT mensuplarının desifre edildigi suca konu paylasımlarda ve aynı amacla yayımlanan haberlerde yer alan bilgiler ve fotograflar, daha onceden ifsa olmus bilgiler degildir. Oda Tv'de yayımlanan MIT mensuplarının desifre edildigi sorusturmaya konu haberde de sehit MIT mensubunun cenaze toreninden gizlice cekilen goruntuler elde edilerek ilk defa 'ODATV.COM' baskısıyla yayımlanmıs, MIT mensubu sehidin kimlik bilgileri, ailevi bilgileri ve MIT Baskanlıgındaki gorevine iliskin bilgilerle birlikte cenazeye katılan diger MIT mensuplarının goruntulerine yer verildigi tespit edilmistir.

Milli Istihbarat Teskilatı Baskanlıgının 4 Mart 2020 tarihli suc duyurusu yazısında da 'mezkur haberde paylasılan cenaze goruntulerinde merhum dısında baska MIT personelinin de fotograflarına yer verilerek desifrelerine yol acıldıgı' belirtilmistir. Suphelilerin eylemleri zaten ifsa olmus bilgilerin tekrar paylasılmasından ibaret sıradan bir eylem olmayıp, Milli Istihbarat Teskilatı Baskanlıgının faaliyetlerinin ve MIT mensuplarının bir plan dahilinde koordineli sekilde desifre edilmesi, MIT'in gorev ve faaliyetleri kapsamında devletin gizli kalması gereken bilgilerinin acıklanması, yayınlanması, yayılması ve MIT mensuplarının acık kimlik, gorev ve unvanlarıyla birlikte ifsa edilerek MIT mensuplarının hem kisisel hem de ailelerinin can guvenliklerinin tehlikeye atılması eylemidir."

Bununla birlikte 2937 sayılı yasanın 27/3 maddesinde, birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin yayımlanması, yayılması veya acıklanmasının suc olarak duzenlendigi, MİT Baskanlıgının gorev ve yetkilerinden dogan faaliyetlerine ve bu faaliyetler kapsamında gorev alan personeline iliskin bilgilerin yayımlanması, yayılması veya acıklanmasının birinci ve ikinci fıkrada belirtilen hukumlerden farklı bir suc olarak tanımlandıgı belirtilen iddianamede, nitekim 17 Nisan 2014 tarihli ve 6532 sayılı Devlet Istihbarat Hizmetleri ve Milli Istihbarat Teskilatı Kanunu'nda Degisiklik Yapılmasına Dair Kanun'a yonelik acılan iptal davasına karsı Anayasa Mahkemesinin verdiği karar iceriginde de "Aynı maddenin dava konusu ucuncu fıkrasında ise denilmek suretiyle bu husus ayrıca bir baslık altında incelenmis olup ifsa edilmis olsa dahi Milli Istihbarat Teskilatı Baskanlıgının gorev ve yetkilerinden dogan faaliyetlerine ve bu faaliyetler kapsamında gorev alan personellerine iliskin bilgilerin yayımlanması, yayılması veya acıklanmasının ayrıca bir suc olarak duzenlenmesinin anayasaya aykırı olmadıgına" karar verildiği anımsatıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber