YÖK başkanlığı için kulisler başladı
YÖK BAŞKANLIĞI İÇİN KULİSLER BAŞLADI
ÖTE yandan Başkanlık koltuğuna oturacak kişi YÖK tarafından belirlenen altı isim arasından Cumhurbaşkanı Gül tarafından belirlenecek. YÖK Başkanlığı için kulislerde bazı kurul üyelerinin ismi geçiyor. Demokrat kimliğiyle tanınan ve yıllarca Marmara Üniversitesi rektörlüğü görevinde bulunan Ömer Faruk Batırel, en güçlü isimlerden biri. Başbakanlık kontenjanından YÖK üyeliğine getirilen ve eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı gibi Kerküklü olan eski Gazi Üniversitesi Rektörü Enver Hasanoğlu da diğer güçlü adaylardan sayılıyor. Ayrıca uzun zamandır YÖK üyeliği yapan ilahiyatçı Halis Ayhan'ın da adı konuşuluyor. Kulislerde toplumun tüm kesimleriyle kucaklaşacak bir isim üzerinde durulması gerektiği vurgulanıyor.
?Bu yangından mal kaçırmaktır'
YÖK başkanlığı için adı geçen isimlerden biri olan Tüm Öğretim Üyeleri Derneği eski Genel Başkanı Prof. Tahir Hatipoğlu, ?Bu yangından mal kaçırma gibi bir olay. Türkiye'nin geleneğinde bu tür oyunlar yok. Türkiye bir çadır devleti değil. Bir üniversitenin rektörünü kendi görüşünden adamlara kaptırmak, fırsatçılıktır. Böyle bir fırsatçılık yaratmak istiyorlar besbelli. Üniversite camiası zaten yaralı bir camia. Bu planla yeni bir yara almış olacak. Rektörler, koltuklarını koruma telaşındalar. Bu telaş hepsinde var. ?Darbe olsun, koltuklarımız bizde olsun' diyorlar. Beklentileri bu. Korkunun ecele faydası yok. YÖK şu sıralar tüm rektörleri koruyor, adeta koruma kurulu haline geldi' dedi.
?Kabul edilemez bir hata'
Türk Eğitim- Sen İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Hanifi Bostan, iddialara yönelik star'a yaptığı açıklamada, şunları söyledi: ?Şayet bu doğruysa, bu bir tenzili rütbedir. Teziç kendisine uygun bir rektör seçmeye yönelik çalışma yapıyorsa, bu büyük hata olur. Teziç'in yaptıkları ve söyledikleri tamamen çelişiyor. Hem tenkit ediyorsunuz, hem de doğru bildiklerinizin aksini yapıyorsunuz. Böyle bir politika izleniyorsa bu ülkeye yazık. YÖK başkanlığının gider ayak böyle bir düzenleme içine girmesi doğru değil.'
YÖK'ün 2007'de büyük bir ayıba daha imza attığını belirten Bostan, şöyle devam etti: ?Yeni açılan üniversitelerde eski rektörleri görevlendirdiler. Bu doğru değildi. Bu işi layıkıyla yapabilecek binlerce profesör vardı. Onlar kendilerine yakın kişileri göreve getirdiler. Bir kişinin üç üniversiteyi birden idare etmesini istediler. YÖK, gözümüzün içine baka baka binlerce profesör varken kamuoyunda şaibeli olarak bilinen, yolsuzluğa karışmış kişileri 2. ve 3. kez rektör olarak görevlendirdi. Örneğin Samsun Üniversitesi Rektörü, hem Ordu Üniversitesi, hem Amasya Üniversitesi'nin rektörlüğüne tayin oldu.'