Danıştay'dan öğretim üyelerinin yeniden atamalarında 'akademik gayret' tespiti!

Danıştay öğretim üyelerinin yeniden atanmalarında akademik gayret ve akademik gelişiminin üniversitelerce değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Haziran 2020 11:17, Son Güncelleme : 07 Haziran 2020 10:06
Danıştay'dan öğretim üyelerinin yeniden atamalarında 'akademik gayret' tespiti!

Bir üniversitede doktor öğretim üyesi olarak görev yapan kişinin görev süresi uzatılmasına ilişkin karara, ilgili öğretim üyesinin görev yaptığı bölüm başkanı tarafından iptal davası açılmıştır.

Üniversite senatosunca belirlenen kriterler gereğince, atanma kriterleri komisyonunca adayın yeterli akademik puana ulaştığı yolundaki rapor sonrası kişi hakkında üç jüri üyesinin olumlu görüşleri sonrası yeniden ataması yapılmıştır. İlk derece mahkemesi, kişinin görev süresi uzatımıyla ilgili karara esas olarak kurulan jüride ilgili birim yöneticisi (bölüm başkanı) bulunmadığından dava konusu işlem iptal etmiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise; görev süresi uzatma işlemlerinin ilk atama işlemi gibi değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla jüride ilgili bölüm başkanının olmaması nedeniyle işlemi iptal eden idare mahkemesi kararında hukuki isabet görmeyerek yeni bir karar vermek üzere dosyayı iade etmiştir.

Ayrıca Danıştay;

-İlk defa ilan edilen doktor öğretim üyesi kadrosuna başvuran adayların bilimsel çalışmalarının akademik değerlendirmesinin, adayın anılan kadroya atanmak için yeterli akademik birikime sahip olup olmadığının tespitine yönelik olduğunu; görev süresi sona eren adayların görev sürelerinin yenilenmesine ilişkin süreçte yapılan akademik değerlendirmenin ise; adayın atandığı süre içerisinde yapmış olduğu akademik çalışmaların, akademik gayretinin, akademik gelişiminin takibine yönelik olduğunu,

-Doktor öğretim üyesi kadrosuna ilk defa yapılacak atama ile mevcut görev süresinin sona ermesi sebebiyle yapılacak atamaların niteliği itibariyle birbirinden farklı oluşu sebebiyle bu atamalarda uygulanacak usul ve esasların da farklı olması sonucunu doğurduğunu,

-Görev süresi uzatılacak kişi ile değerlendirme yapan kişiler hakkında husumetin bulunmaması gerektiğini,

Vurgulamıştır.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2015/10487

Karar No : 2019/8108

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : ... Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili :

Karşı Taraf (Davacı) : ...

İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne

sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; ... Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde bölüm başkanı olan davacı tarafından, öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. ...'ın görev süresinin "3" yıl süreyle uzatılmasına ilişkin 15/07/2014 tarih ve 9605 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, bir idari işlemin tesisinde hangi şekle uyulacağının Anayasa, Kanun, tüzük veya yönetmelikçe belirlenmiş olması durumunda işlemin bu şekle uygun olarak tesis edilmesinin idare yönünden zorunluluk olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin, idari işlemlerin, yasa veya diğer düzenleyici tasarruflarla öngörülen şekle uyulmadan tesis edilmeleri halini bu işlemlerin iptalini gerektiren nedenlerden biri olarak saydığı, bu bağlamda; 2547 sayılı Yasanın 23. maddesine aykırı olarak oluşturulan, aralarında yardımcı doçentlik kadrosunun ilan edildiği birim yöneticisinin yer almadığı jüri üyelerince hazırlanan raporlar dikkate alınarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan "Yardımcı Doçentliğe atama" başlıklı 23. maddesinde; "a. Bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik, isteklilerin başvurması için rektörlükçe ilan edilir. Fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda dekan, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda müdürler; biri o birimin yöneticisi, biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür kendi yönetim kurullarının görüşünü de aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama, rektör tarafından yapılır. (Değişik: 12/8/1986 - KHK 260/1 md.) Yardımcı doçentler bir üniversitede her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar atanabilirler. Her atama süresi sonunda görev kendiliğinden sona erer. b. Yardımcı doçentliğe atanmada aranacak şartlar: (1) Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak,

(2) Fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurullarınca, biri o dilin öğretim üyesi olmak üzere

seçilecek üç kişilik bir jüri tarafından; sınava girenin kendi bilim alanında Türkçeden yabancı dile,

yabancı dilden Türkçeye 150 - 200 kelimelik bir çeviriyi kapsayan yabancı dil sınavını başarmak.

c. (Mülga: 12/8/1986 - KHK 260/7 md.; Yeniden düzenleme: 18/6/2008-5772/3 md.) Üniversiteler, yardımcı doçentlik kadrosuna atama için bu maddede aranan asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler." hükmü yer almaktadır.

İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 28/01/1982 tarih ve 17588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mülga Öğretim Üyeliğine Yükseltilme Ve Atanma Yönetmeliği'nin "Yardımcı Doçentliğe Başvurma ve Atanma" başlıklı 3. maddesinde; yardımcı doçentliğe başvurabilmek için doktora yapmış, tıpta uzmanlık unvanını almış veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak gerektiği, 4. maddesinde; bir birimde yardımcı doçentlik kadrosunun açık bulunduğu en yüksek tirajlı beş gazeteden birinde, Türkiye ölçüsünde rektörlükçe ilan edileceği, bu durumun, ayrıca rektörlerce bütün üniversitelere ve yüksek teknoloji enstitülerine ilgili birimlerinde ilan edilmek üzere duyurulacağı, bu ilanda adaylara en az onbeş günlük başvurma süresinin tanınacağı ve son başvurma tarihinin belirtileceği; yardımcı doçentlik kadrosuna atanabilmek için; şartları, bu Yönetmeliğin 7. maddesinde belirtilen ve fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurullarınca düzenlenecek olan yabancı dil sınavında başarı göstermek gerektiği, 7. maddesinde; yardımcı doçentlik için yabancı dil sınavının, biri o dilin öğretim üyesi olmak üzere, fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurulunca öğretim üyeleri arasından seçilmiş üç kişilik bir jüri tarafından yapılacağı, jüri üyelerinin, o fakülte, enstitü veya yüksekokul

içinde bulunamadığı takdirde, üniversitenin veya yüksek teknoloji enstitüsünün başka kuruluşlarından veya başka yükseköğretim kurumlarından üye seçilmek suretiyle jüri oluşturulacağı, jürinin, yabancı dil sınavını son başvurma tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapacağı, sınavın; Türkçe'den yabancı dile, yabancı dilden Türkçe'ye adayın kendi bilim alanında 150 ile 200 kelime arasında, bir çeviriyi kapsadığı, sınav sonucunda başarı ve başarısızlığı belirten bir tutanağın, sınav belgeleri ile birlikte dekanlığa, ilgili enstitü veya yüksekokul müdürlüğüne teslim edileceği, sınav sonucunun adaya aynı gün tebliğ olunacağı; 8. maddesinde ise; yardımcı doçentlik için başvuran isteklilerden yabancı dil sınavında başarı gösterenlerin, özgeçmişlerini, bilimsel çalışma ve varsa yayınlarını dört nüsha olarak ilgili dekanlık veya müdürlüğe, yabancı dil sınavı sonucunun tebliğini izleyen üç gün içinde teslim edeceği, adayların durumlarını incelemek üzere ilan edilen kadrolar için, fakültelerde veya fakültelere bağlı kuruluşlarda dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü veya yüksekokullarda müdürlerin, biri o birimin yöneticisi, diğeri o üniversitenin veya yüksek teknoloji enstitüsünün dışından olmak üzere, adayın başvurduğu bilim alanı ile ilgili olan üç profesör veya doçenti onbeş gün içinde tespit edeceği, dekan veya ilgili müdürün her aday için bu öğretim üyelerine adaylarla ilgili dokümanları göndererek, bir ay içerisinde yazılı görüşlerini bildirmelerin isteyeceği, dekan veya ilgili müdürün yazılı görüşlerin alınmasından sonraki ilk yönetim kurulu toplantısına konuyu götüreceği ve aday veya adaylar hakkında ayrı ayrı görüş alacağı, bir açık kadroya birden fazla adayın başvurması halinde yönetim

kurulunun gerekçeli olarak tercihini belirteceği, dekan veya müdürün kanaat ve önerilerini dosya ile birlikte rektöre sunacağı, Rektörün atamanın yapılıp yapılmayacağına karar vererek gerekli işlemleri yürüteceği düzenlemiştir.

Yine anılan Yönetmeliğin 9. maddesinde; "Yardımcı doçentler, fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda ilgili dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda ilgili müdürün, bölüm başkanının görüşüne dayanan önerisi ile, bir üniversitede veya yüksek teknoloji enstitüsünde her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar Rektör tarafından atanabilir. Her atama süresi sonunda görev kendiliğinden sona erer." düzenlemesi yer almaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 61. maddesinde; "Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir." hükmü, 63. maddesinde ise; "Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir." hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hükümlerden anlaşıldığı üzere; ilk defa açılan bir yardımcı doçent kadrosuna yapılacak başvuruların usul ve esaslar gerek 2547 sayılı Kanun'un 23. maddesinde gerekse Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nin 8. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup; buna göre; Rektörlükçe ilan edilen kadroya başvuran adayların bilimsel çalışmalarını içeren dosyalarının incelemek üzere ilan edilen kadrolar için, fakültelerde veya fakültelere bağlı kuruluşlarda dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü veya yüksekokullarda müdürlerin, biri o birimin yöneticisi, diğeri o üniversitenin veya yüksek teknoloji enstitüsünün dışından olmak üzere, adayın başvurduğu bilim alanı ile ilgili olan üç profesör veya doçenti onbeş gün içinde tespit edeceği, dekan veya ilgili müdürün her aday için bu öğretim üyelerine adaylarla ilgili dokümanları göndererek, bir ay içerisinde yazılı görüşlerini bildirmelerin isteyeceği, dekan veya ilgili müdürün yazılı görüşlerin alınmasından sonraki ilk yönetim kurulu toplantısına konuyu götüreceği ve aday veya adaylar hakkında ayrı ayrı görüş alacağı, bir açık kadroya birden fazla adayın başvurması halinde yönetim kurulunun gerekçeli olarak tercihini belirteceği, dekan veya müdürün kanaat ve önerilerini dosya ile birlikte rektöre sunacağı, Rektörün atamanın yapılıp yapılmayacağına karar vererek gerekli işlemleri yürüteceği görülmektedir.

Uyuşmazlık; mevcut yardımcı doçent kadrosunda görev yaparken görev süresi dolanların görev sürelerinin uzatılmasına yönelik işlemlerde de aynı prosedürün uygulanıp uygulanmayacağından kaynaklanmaktadır.

Burada; işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 28/01/1982 tarih ve 17588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mülga Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği 'nin 9. maddesinde yer alan; yardımcı doçentlerin, fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda ilgili dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda ilgili müdürün, bölüm başkanının görüşüne dayanan önerisi ile, bir üniversitede veya yüksek teknoloji enstitüsünde her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar Rektör tarafından atanabileceği kuralı dikkate alındığında; maddenin açıkça yardımcı doçent kadrosundaki görev süresi sona erenlerin görev süresi uzatımlarında izlenecek prosedürü düzenlediği görülmektedir.

Öncelikle; üniversitelerce görev süresi sona eren yardımcı doçentlerin görev sürelerinin yenilenmesine yönelik olarak ilgililerin bilimsel yeterliliklerinin tespitine yönelik olarak Senatolarca belirlenmiş ilke, esas ve veya özel koşullar getirilebileceği tabidir.

Bir başka anlatımla; ilk defa ilan edilen yardımcı doçent kadrosuna başvuran adayların bilimsel çalışmalarının akademik değerlendirmesinin, adayın anılan kadroya atanmak için yeterli akademik birikime sahip olup olmadığının tespitine yönelik olduğu; görev süresi sona eren adayların görev sürelerinin yenilenmesine ilişkin süreçte yapılan akademik değerlendirmenin ise; adayın atandığı ikişer ya da üçer yıllık süre içerisinde yapmış olduğu akademik çalışmaların, akademik gayretinin, akademik gelişiminin takibine yönelik olduğu tartışmasızdır.

Dolayısıyla yardımcı doçentlik kadrosuna ilk defa yapılacak atama ile mevcut görev süresinin sona ermesi sebebiyle yapılacak atamaların niteliği itibariyle birbirinden farklı oluşu, bu atamalarda uygulanacak usul ve esasların da farklı olması sonucunu da doğurmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; ... Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Yrd. Doç. Dr. ...'ın beşinci kez görev süresinin yenilenmesine yönelik olarak, ... Üniversitesi Senatosu'nun 28/06/2012 tarih ve 06/26 sayılı kararında belirtilen yardımcı doçent görev süresi uzatımlarında izlenecek prosedür gereğince; bölüm kurulunun ilgilinin atanması yolunda olumsuz görüş bildirdiği, kriter komisyonunca yeterli akademik puana ulaştığı yolundaki rapor doğrultusunda, Yrd. Doç. Dr. ...'ın başvurusunu değerlendirmek ve hakkında yazılı görüş vermek üzere, ... Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Yeni Türk Dili Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. ..., ... ... Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. ... ile aynı üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. ...'in jüri üyesi olarak tespit edildiği; adı geçen jüri üyelerinin tamamının hakkında olumlu görüş bildirmesi ve bu görüş ve raporların dikkate alınarak Yrd. Doç. Dr. ...'ın atamasının yapılması üzerine, davacı tarafından Yrd. Doç. Dr. ...'ın görev süresinin "3" yıl süreyle uzatılmasına ilişkin 15/07/2014 tarih ve 9605 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar, Mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde 2547 sayılı Kanun'un 23. Maddesine aykırı olarak oluşturulan, aralarında yardımcı doçentlik kadrosunun ilan edildiği birim yöneticisinin yer almadığı jüri üyelerince hazırlanan raporlar dikkate alınarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; dava konusu işlemin ... ... Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Yrd. Doç. Dr. ...'ın beşinci kez görev süresinin yenilenmesine yönelik olduğu ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ilk atama usulüne tabi olmayacağı görüldüğünden Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Bu durumda; Mahkemece işlemin esası yönünde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi

gerekmektedir.

Kaldı ki; dosyadaki bilgi belgelerden bölüm başkanı olan davacı ile ataması yapılan Yrd. Doç. Dr. ...'ın aralarında husumet bulunduğu, bu durumun ise, davacının ilgilinin jürisinde bulunsa dahi davacı tarafından yapılacak akademik değerlendirmenin tarafsız, objektif ve denetlenebilir bir değerlendirme olamayacağı kanaati oluşturacağı tartışmasızdır.

Yine; dava konusu işlemin, ... ... Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Yrd. Doç. Dr. ...'ın beşinci kez görev süresinin yenilenmesine yönelik olduğu dikkate alındığında; görülmekte olan davanın sonucunun Yrd. Doç. Dr. ...'ın hukuki durumuna doğrudan etki edeceğinden davanın anılan şahsa ihbarı da gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber