Herkese arsa verilse şehirler hızla boşalır

Pandemi sürecinde önceliğin, temel besinlere ulaşma ve gıda ürünleri olduğunu çok iyi anladık. Bağışıklığımız, sağlığımız hatta güvenliğimiz için yeterince sebze-meyveye sahip olmak ve tüketmek gerektiğini daha iyi idrak ettik. Dolayısıyla tarım ve toprakta yetişen ürün, altın gibi değerli hale geldi. Fakat ülkemizde tarım alanları her geçen yıl azalıyor. 1989'da 27,9 milyon hektar olan tarım alanları 2013'te 23,8 milyon hektara, geçtiğimiz yıl ise 23,1 milyon hektara geriledi. Yani 30 yılda yüzde 17 azaldı. Aynı dönemde ekili alanlar da 19 milyon hektardan 15,5 milyon hektara düştü, yüzde 18 geriledi.

TEŞVİKLER VAR, AMA...

Bu süreçte hükümet, çok sayıda tedbir ve teşviki devreye aldı ve almaya devam ediyor. Buna rağmen ekili alanların azaldığına dikkat çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken; desteklerin kapsamının genişlemesi gerektiğini, böylece kırsala dönüşlerin hızlanacağını, tarımsal arzın yükselebileceğini, atıl durumdaki toprakların işlenmesiyle işsizliğin azalabileceğini vurguladı. Özellikle boş duran arazilerin tarım veya hayvancılık yapmak isteyen bütün vatandaşlara verilmesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, şöyle devam etti:

KRİTERLER ENGEL

Tarım ve hayvancılıkta devletimizin mevcut destek ve projelerinde kriterler aranıyor. Tarım ile ilgili üniversitelerden mezun olmak, emekli olmamak ve yaş sınırlaması gibi... Halbuki sadece bu kriterleri sağlayanlar yerine, köye geri dönmek isteyen bütün vatandaşları kapsayacak bir 'dönüş projesi' hayata geçirilmeli. Köyde evi, arazisi olmayanlar için bile hazineye ait, boş duran araziler bedelsiz veya makul şartlarla tahsis edilmeli. Böylelikle kırsala göç etmek isteyen bütün vatandaşlarımız kapsama girer ve daha fazla dönüş sağlanır. Topraklarımıza sahip çıkmış oluruz, bireysel işletme gibi de herkes ekip biçer.