Ertuğrul Günay ve Zafer Çağlayan hakkaten vitrinmiş!
Hakkaten ?Vitrin'miş!
AK Parti, Ertuğrul Günay'ı transfer ederek vitrinini zenginleştirdi. Hemen arkasından da Ertuğrul Günay'ı, Kültür ve Turizm Bakanı yaptı. Günay'ın Bakan olmasından sonra uzun süre boş kalan Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlık makamı, Denizcilik Müsteşarı'nın kaydırılmasıyla dolduruldu. Ne yazık ki bu atama, Günay'dan bağımsız bir kararla gerçekleşti. Çünkü, yeni atanan Müsteşar, Başbakanın kontenjanındandı. AK Parti, diğer vitrin ismi Zafer Çağlayan'ı da söz verdiği gibi Sanayi Bakanı yaptı. Çağlayan, gelir gelmez Müsteşar ve Müsteşar Yardımcılarının emekliye ayrılmasını istedi. Bir süre sonra dileği yerine geldi ama, Müsteşarı kendisi yerine, Başbakan Erdoğan atadı. Müsteşar kontenjanını Başbakana kaptıran Çağlayan, bu sefer de kendi kadrosunu kurmak için Müsteşar Yardımcıları kontenjanını kullanmak istedi ama onda da bugüne kadar başarılı olamadı, halen kararnameler imzalanmış değil. Yani, AK Parti'nin iki vitrin ismi, gerçekten vitrin isim olduklarını, Bakan olmalarına karşın Müsteşarlarını atayamadıkları zaman öğrenmiş oldular...
Ava Giderken, Av'landı!
DTP Şırnak milletvekili Sevahir Bayındır'a TBMM'den ''Sanal darbe'' geldi. PKK'ya ''Terör örgütü'' demeyen ve bu sözcüğü söylememek için binbir gerekçe bulan DTP'liler TBMM'nin internet sitesi aracılığı ile sanal biçimde de olsa PKK'ya ''terör örgütü'' dediler. Sevahir Bayındır bir süre önce Şırnak'taki Kato dağında çatışma sonucu yaralanan PKK'lı İhsan Tekeş adlı kişi ile ilgili TBMM'ye önerge verdi. Bayındır, bu kişinin yaralı olarak yakalandığını ancak ailesinin çocuklarını bulamadığını öne sürdü. Jandarma'nın İhsan Tekeş adlı kişinin akıbeti konusunda da aileye bilgi vermediğini öner süren Bayındır, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a ''İhsan Tekeş nerededir?'' diye sordu. Bayındır'ın önergesi de diğer önergeler gibi TBMM'nin internet sitesine konuldu. Ancak Bayındır'ın önergesinin üzerine, önergenin özeti olarak ''Bölücü terör örgütü üyesi bir şahsa ilişkin'' ibaresi konuldu. Böylelikle DTP'liler sanal ortamda PKK'ya ''Terör örgütü'' demiş oldular.
TBMM Günlüğü?
TBMM'deki ilginç gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz. Geçen hafta TBMM ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ile ilgili yazdığım yazıya çok sayıda mail geldi. Emniyet cenahındaki gelişmeleri önümüzdeki haftalara bırakıp, TBMM'deki yeni gelişmelere beraberce göz atalım; Mahkeme kararıyla TBMM Genel Sekreter Yardımcılığı görevine dönen Cengiz Köksal'ın bu serüveni biraz sıkıntılı oldu. Bürokratların görevden alınmasını bir günde tamamlayan Meclis Genel Sekreteri Ali Osman Koca, Cengiz Köksal'ın onayını mahkeme kararına rağmen geciktirerek makama sununca, Devlet, bu geciken zamanda iki kişiye birden Genel Sekreter Yardımcılığı kadrosu için maaş ödemek zorunda kaldı. TBMM Genel Sekreteri Koca, Cengiz Köksal'ın atamasını bekleterek, boş kadroya kurum dışından atama yaptı, bu atamadan iki gün sonra da Cengiz Köksal müktesep haklarının altında bir göreve Başkan Müşavirliğine atandı. Son gelen bilgilere göre; Hakkında 1 yıl hapis cezası verilmesine rağmen TBMM Genel Sekreteri yapılan Ali Osman Koca'ya, Hatay veya Tokat Valilikleri önerildiği söyleniyor. TBMM'deki diğer ilginç gelişme ise, eski Başbakanlardan Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ın en yakın danışmanı Tolga Atik, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın danışmanlığına getirildi.
Talat Atilla/Güneş