'Gamzemi kurtarmak için ölümü göze aldım'

Gamze Laçin, 2011'de anne ve babasının boşanmasının ardından Kocaeli'de dayısının yanında kalmaya başladı. Laçin lisede okurken HDP aracılığıyla 18 yaşında iken dağa gönderildi. Baba Mehmet Laçin, kızını terör örgütü PKK'nın elinden kurtarabilmek için Diyarbakır'da başladığı evlat nöbetini rahatsızlığı nedeniyle HDP İzmir İl Binası önünde sürdürüyor. Baba Laçin, kızının dağa kaçırılmasından sorumlu tuttuğu başta Diyarbakır ve Kocaeli HDP il başkanları olmak üzere HDP genel merkez yöneticilerinin cezalandırılması için 19 Temmuz'da suç duyurusunda bulundu. Baba Mehmet Laçin suç duyurusu dilekçesinde "Kızımın yaşının küçük olması fırsatından yararlanılarak, cebir kullanılarak uyuşturucu ve uyarıcı maddeler etkisinde bırakılarak terör örgütünün dağ kadrosuna katılması sağlanmıştır. Dağa bu şekilde tabiri caizse cebirle ve uyuşturucu madde etkisiyle çıkarılan kızların burada eli kanlı terör örgütünün üyeleri tarafından cinsel olarak istismar edildiği de bilinen bir gerçektir" dedi.

ÖLÜMÜ GÖZE ALDIM

HDP'liler tarafından ölümle tehdit edildiğini söyleyen baba Laçin SABAH'a şunları söyledi: "Otobüs durağında yanıma yaklaşan iki kişi 'Beyefendi nerden geliyorsunuz? ' diye sordu. Ben de 'Niçin soruyorsunuz?' dediğimde 'HDP ile uğraşma açtığın davayı derhal geri çek. Bu davadan vaz geçmezsen senin için iyi olmaz' diyerek beni tehdit ettiler. Ben de onlara 'Beni öldürürseniz şehit olurum ama siz teröristsiniz' diye bağırınca hızla yanımdan uzaklaştılar. Gamzemi kurtarmak için bu yolda ölsem de gam yemem. Kızımı kurtarıncaya kadar şanlı bayrağım ile nöbetime devam edeceğim. Gerekirse Kandil'e bile yürürüm."

EVLAT NÖBETİNDE 365'İNCİ GÜN

DİYARBAKIR'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 143 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi 365'inci gününe girdi. 143 ailenin eylemi sosyal mesafe kurallarına uyarak devam ediyor. 5 yıl önce 16 yaşındayken kaçırılan oğlu Aziz için oturma eylemini sürdüren Güzide Demir, 3 yıl önce oğlunun telefonla kendisini arayıp, ağlayarak 'Anne gel, beni götür' diye yardım istediğini, bunun üzerine oğlunu kurtarmak için Suriye'ye gittiğini ancak evladını teröristlerin elinden alamadığını söyledi.

SIRRIBERK ARSLAN