Dekan, kişiye özel ilanla kızını öğretim görevlisi yaptı

Bildiğiniz üzere, akademik kadro ilanlarında yaşanan sorunları gün be gün sizlerle paylaşıyoruz. İlanların kimi yasal zeminde yer bulamazken kimi de etik dışı şartlarla gündem oluyor. Zaman zaman sıralamaya eleme usulü giren sonuncu sıradaki aday birinci oluyor ya da bir üniversitenin en üst yöneticisi olan Rektörün kişiye özel ilanı ile sınava tek kişi girebiliyor. Bazı Rektörlerimiz ortaya koyduğumuz somut haksızlıklara ilan süreçlerinin "mevzuata uygun" şekilde işlediğini öne sürerek kendilerini haklı çıkartırken, bazı Rektörlerimiz de Denetleme Kurulu Üyeliği tecrübesini zırh yapıp hatadan geri adım atma tenezzülünde bile bulunmuyor!

Vicdana neşter vuran bu süreçleri devam ettirmeye onlar ısrar ettikçe elbette bizler de terazinin dengesini bozmamak adına haklı eleştirilerimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bu defa ise "Rektör eşinden" sonra, Harran Üniversitesinde görevli bir "Dekanın kızının" kişiye özel ilanla öğretim görevlisi olduğu iddiaları gündemde...

Konuyu incelediğimizde; Harran Üniversitesi tarafından 25 Haziran 2020 tarihinde çok sayıda öğretim üyesi ve 7 tane öğretim görevlisi ilanı vermiştir. İddialara konu ilan Birecik Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Halkla İlişkiler ve Tanıtım programına verilen "İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin İşletme veya Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü lisans mezunu olmak ve ilgili alanlarda tezli yüksek lisans yapmış olmak, MOBBİNG KONUSUNDA ÇALIŞMALAR YAPMIŞ OLMAK" özel şartı bulunan öğretim görevlisi kadrosudur.

İlan şartı ile program uyumu noktasında bölümlerin kıyıdan köşeden alakası olsa bile öncelikle İletişim mezunlarına başvuru hakkı verilmemesi, yine mevzuat gereği kişiyi tarif eden koşulların konulamayacağı açık olmasına rağmen özel çalışma alanı (Mobbing) istenilerek başvurunun kısıtlandığı apaçık ortadadır.

İlanın ön değerlendirmeleri 20 Temmuz 2020 tarihinde yapılmış ise de olayın perde arkasına ışık tutmaması adına şu an için sonuçlara erişim sağlanamamaktadır. 27 Temmuz 2020 tarihinde yapılan değerlendirme sonuçlarında kazanan aday hakkında; ilan özel şartında belirtilen çalışma alanını babasının editörü olduğu dergideki yayınlarıyla karşıladığı ve ilgili Üniversitenin "Eğitim Fakültesi Dekanın Kızı" olduğu iddia edilmektedir.

Harran Üniversitesi tarafından ilan edilen bu kadroya dair ciddi iddiaların kamuoyuna tüm gerçekliğiyle açıklanması büyük önem arz etmektedir. Kanıtlara dayalı olarak bu durumun somutlaşması halinde; "Görev, unvan ve yetkisini kullanarak kendisi, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlayacak davranışlardan kaçınmak" hükmü gereği hizmet etiği bakımında da kabul edilir bir tarafı bulunmamaktadır.

Üniversitemizin yapması gereken açıklamayı merakla beklediğimizi belirterek, tüm üniversitelerimizde söz konusu yanlış uygulamaların sürdürüldüğü hususunun da gözetilmek suretiyle büyük sorunun asıl çözümleyicisi/denetleyicisi olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığını bu soruna kalıcı bir çözüm getirmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu yine hatırlatalım!

Son olarak, benzer durumlar nedeniyle bir rektörü görevden uzaklaştırmak ortadaki soruna uygun reçete olmamaktadır. "Adalet Mülkün temelidir (Hz Ömer)" esasını biz meslek hayatına geçisin son basamağı olan Üniversitelerimizde hayata geçiremezsek emin olmalıyız ki haksızlıkla ve usulsüzlükle kadro alanların elinden eğitim görenlerin de mülke layığıyla hizmet etmesini beklemek hayalden öteye geçmeyecektir!