Şehzadeler şehri Amasya

Furkan Kumkaya memurlar.net için yazdı...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Ekim 2020 00:10, Son Güncelleme : 08 Ekim 2020 17:29
Şehzadeler şehri Amasya

Orta Karadeniz şehirleri turizme yaptıkları yatırımlarla her geçen gün daha ortaya çıkmaya başladı. Karadeniz denilince akla yalnızca Trabzon,Rize gibi şehirler geliyordu. Bugün ise Orta Karadeniz şehirler bu ilgiyi paylaşmaya başladılar. Amasya aynı zamanda kuzey anadolu yolunun da önemli duraklarından biri olduğu için şehirdeki değişim daha fazla fark edilmeye başlandı. Amasya'yı görmek isteyenlerin Erzurum-İstanbul arasındaki hattan yolu geçecek ise kolayca görebileceği bir şehir. Çoğu şehrin aksine güzelliklerini görmek için yolunuzdan sapıp kilometrelerce içeri girmeniz gerekmiyor. Görülecek yerleri genel olarak yan yana ve şehir merkezinde bulunuyor. Tarihin birçok döneminde önemli bir merkez olarak kullanılan Amasya, günümüze daha çok Osmanlı etkisindeki şehzade şehri kimliği ile ulaşmış bulunuyor. Şimdi sizler için Amasya turumuzu anlatalım.

AMASYA'DA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Şehir turumuzu dıştan içe doğru yaptık. Sizler içinde Amasya'yı bu rota eksenli anlatacağız. Amasya'da görülecek yerler çok fazla sayıda. Şehir merkezindeki her yeri gezmek tam bir gün boyunca sürmekte. Eğer enerjiniz yüksek değilse bu iki gün dahi sürebilir. Burada anlattığımız noktalar dışında birçok türbe, hamam, camii ve farklı amaçlar ile kullanılan yalıboyu konakları mevcut. Eğer bu rotayı tamamlarsanız, rota üzerinde bu noktaları da göreceksiniz.

FERHAT İLE ŞİRİN

Ferhat ile Şirin'in hikayesini bilmeyenler için kısa bir özet geçecek olursak şöyle anlatabiliriz; "Ferhat'ın mesleği nakkaşlıktır. Bu sebeple sarayda çalışmaktadır. Sultanın kız kardeşi Şirin'i görünce açık olur. Onunla evlenmek ister. Sultan ise bu işe gönüllü değildir çünkü kendisi de Ferhat'ı sevmektedir. Kızı ona vermemek için imkansız bir şey ister ve şehre su getirmesi koşuluyla kardeşini ona vereceğini söyler. Ferhat ikiletmez ve işe koyulur. Uzun zaman geçer ve Ferhat'ın işi bitmek üzere iken Sultan bir kadın gönderir ve Şirin'in öldüğü haberini söylemesini ister Ferhat'a. Ferhat bunu duyunca kazmasını havaya atar ve kazma onun başına düşer ve Ferhat ölür. Bunu duyan Şirin'de kendini o kayalıklardan aşağı atar ve ölür."

Ferhat ile Şirin'in bu acıklı aşk hikayesinin geçtiği yer Amasya şehir merkezinin 5 km kadar güneyinde bulunur.Yol tarifi için "Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi" olarak arama yapabilirsiniz. Bu bölgede Ferhat'ın kazdığı kanalın bir kısmını görebilir ve aşk hikayelerinin tasvirlerinin bulunduğu müzeyi gezebilirsiniz.

GÖKMEDRESE CAMİİ

Gezimize devam ederken Amasya'nın aynı zamanda bir türbeler şehri olduğunu da söylemeden geçmemek gerekiyor. Söylenene göre Amasya'da tam 99 türbe varmış. Eğer 100 olsaymış Mekke burası olurmuş. Neye göre böyle dendiğini tam olarak bilmemekle beraber gerçekten de şehrin her yanında türbeler bulunmakta. Gökmedrese Camii'nde aynı zamanda bir çok velinin kabrinin bulunduğu bir camii. Yanında da bir türbe daha bulunuyor. Kare planlı bu caminin hemen girişinde harika taş işlemeler bulumakta. Aynı zamanda günümüz düzenlemesi olan kapısıda yine eserin özüne bağlı kalınarak yapılmış. Restorasyonu ise gayet başarılı bir şekilde tamamlanmış olan bu camii 1278 yılında yapılmış.

AMASYA MÜZESİ

Genel olarak şehri müzeleri denildiğinde aklımıza en yakın kentlerden çıkan eserlerle dolu sıkıcı müzeler gelir. Amasya müzesi ise çok farklı. Klasikleşmiş müze eserleri dışında çok farklı eserler mevcut. Eski paraların bulunduğu alan dahi özel bir koleksiyon olarak sergilenmiş. Müzemizin girişinde sizler hemen eski bir kayık karşılıyor bizi. Hiç de alışık olmadığımız bir görüntü mevcut burada.

Üst katlara çıktığımızda ise karşımıza Osmanlı dönemi yaşantısı bölümü geliyor. Ara kısımlarda ise genel olarak Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki müzelerde karşımıza çıkan mozaik yer işlemeleri karşımıza çıkıyor. Bu bölgenin de uygar kültürlerin elinden geçtiğini anlamak çok da zor değil.

Amasya çoğunlukla Hitit ve Roma etkisiyle antik eserler vermiş. Burada bulunan eserlerin bir çoğu ise tarihi M.Ö. 4500 yılına tarihlenen "Oluz Höyük" kazısından gelmekte. Bu eserlerin yanı sıra en ilginç kısım ise eskiden bu bölgede yaşamış olan bazı beylerin kendileri ve bazı aile fertleri için yaptırdığı mumyalar. 3 yetişkin,1 genç ve 1 de bebek mumyasının bulunduğu nokta şüphesiz müzenin en ilginç kısmı. Türkiye'de daha önce hiçbir müzede mumya görmemiştik fakat burası ilk olunca bir araştırma yaptık ve Aksaray ve Niğde müzelerinde de mumya olduğunu öğrendik. Müze giriş ücreti Müzekart ile ücretsiz olup bilet fiyatı 10 lira.

AMASYA AÇIK HAVA MÜZESİ

Açık hava müzesi , Amasya (Arkeoloji) Müzesi'nin hemen yanında bulunuyor. Eğer müzeyi gezdi iseniz herhangi bir ücret ödemeden yan tarafa geçerek burayı da gezebilirsiniz. Geniş bir bahçe içerisinde bazı lahitler, sütunlar, sütun başları, mezar taşları ve Osmanlı döneminden kalma hat işlemeleri bulunuyor. Aynı zamanda bir de türbe aynı bahçede yer alıyor. Bu türbenin adı da Sultan Mesut Türbesi.

SULTAN II. BAYEZİD KÜLLİYESİ

Fatih Sultan Mehmet'in oğlu II. Bayezid ,Amasya'da şehzade olan Şehzade Ahmed'e buraya bir külliye yapılması talimatını vermiş. Kendi adına yaptırılmış olan külliyenin bahçesinde medrese, camii, şadırvan, imaret ve iki adet de çınar ağacı bulunmakta. 1485-1486 yılları arasında yapılan camii ile aynı tarihte dikilmiş olan bu çınarlar hala külliyenin avlusunu gölgelemektedir. Başarılı bir restorasyon ile tekrar düzenlenmiş olan şadırvan ise ayrı bir güzellik sunmaktadır.

Camii'nin içine girdiğimizde iki ayrı kare yapıdan oluşan dikdörtgen bir mimari bizi karşılıyor. Bu alanında kendine ait iki büyük çember avizesi bulunuyor. Duvar süslemeleri ve hatlar ise gayet güncel ve bakımlı görünüyor. Amasya'nın mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında da burası geliyor.

AMASYA KALESİ VE KAYA MEZARLARI

Amasya şehri Yeşilırmak kıyısında kurulmuş bir şehir. Nehrin iki kenarı da büyük tepelerle çevrili. Bu tepelerin şehrin kuzeyinde kalan kısmındaki bağlantısız olanı üzerinde bölgenin en eski kalelerinden biri yapılmış. Bölgede hüküm süren bütün devletler de bu kaleyi korumuş hatta bazen üzerine kat çıkıp kullanmaya devam etmiş. 19. Yy'dan sonra ise önemini kaybeden kale yapılarından biri de Amasya Kalesi olmuş ve her geçen gün çökmüş. Günümüzde ise bazı surları ayakta kalmaya devam ediyor.

Amasya Kalesinin içerisinde 5 adet kaya mezarı bulunuyor. Helenistik dönemde yaklaşık 330 yıl boyunca Pontus devletinin başkenti olan Amasyalı kralların bazıları mezarlarını da şehrin kalesinin içerisindeki dağa yaptırmış. Dalyan'da bulunan Kaunos Kral mezarları ile benzerlik gösteren bu kaya mezarlarının olduğu noktaya çıkmak ise biraz zahmetli. Epey bir basamak tırmandıktan sonra karşınıza bir gişe çıkıyor. Müzede müzekart geçmiyor. Özel bir işletmeye devredilmiş olan müzenin giriş ücreti 5 lira. Kaya mezarlarından 2 tanesi sol kısımda 3 tanesi ise sağ kısımda yer almakta. Ayrıca kale içerisinde şehri yukarıdan görebileceğiniz bir de cafe mevcut. Eğer sadece kafeyi görmeye geldiyseniz müze ücreti ödemeden geçebiliyorsunuz.

HAZERANLAR KONAĞI

Hazeranlar Konağı, Yeşilırmak'ın kıyısında yapılmış olan en eski konaklardan birisi. Konağa gitmek için şehir merkezindeki en eski köprü olan "Alçak Köprü"den karşıya konaklar bölgesine geçmeniz gerekiyor. Amasyanın o muhteşem su yansımasının görüldüğü Yeşilırmak ise ne yazık ki temiz durumda değil ve kokuyor. Yeşilırmağı bir kenarı bırakıp köprüden geçtikten sonra kale girişini görünce sola dönüyorsunuz. Yaklaşık 4 konak sonra Hazeranlar Konağı karşınıza çıkıyor.

Hazeranlar Konağı, kültür bakanlığına bağlı bir müze olduğu için müzekart ile giriş yapabiliyorsunuz. Şehirdeki bir çok müzede olduğu gibi burasının biletli giriş ücreti de 5 lira. Konak, 1865 yılında Hasan Talat Efendi tarafından yaptırılmış. Konağın adı ise burada uzun bir süre oturan Hazeran Hanım'dan gelmekte imiş. Konağa bir merdiven ile çıkamaktasınız. Sonra karşınıza gelen bölümden her köşeye ayrılan odalar bulunuyor. Yukarı doğru iki kattan oluşan konağın her bir odasında o dönemin örf ve adetlerine göre düzenlenmiş bölümleri görüyoruz. Her odanın da kendisine uygun olarak düzenlenmiş iç kısımlarında balmumları ile canlandırmalar da görülmekte. Konak hayatının ayrıntılarına bu güzel müzede tanık olabilir eski zamanlara gidebilirsiniz.

SAAT KULESİ

Amasya saat kulesinin ilginç bir öyküsü var. Saat kulesi 1865 yılında Şair Ziya Paşa tarafından Hükümet köprüsünün bitimine yapılmış. Minare görünümlü bu saat kulesi 1940 yılında önceleri ahşap olan kulenin yerine beton yapılması esnasında Vali emriyle yıkılmış ve yerine yenisi 2002 yılına kadar yapılmamış. Şimdi ise eski mimarisine uygun olarak minare görünümlü saat kulesi tekrar yapılmış ve Amasya bir eser daha kazanmış.

ŞEYH HAMDULLAH YAZI TARİHİ VE HÜSN-Ü HAT MÜZESİ

Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-ü Hat müzesi Amasya'da bulunan özel müzelerden biri. Diğer noktalar kadar bilinmese de bize göre Amasya'nın en önemli müzelerinden biri de burası. Müzenin içeriğini anlatmadan önce Şeyh Hamdullah'tan bahsetmek gerekiyor. Ona "Kıbletül Küttab" deniyormuş, yani katiplerin kıblesi. Diğer ünvanları ise Kutbül Küttab ve Okçuların Şeyhi imiş. Tam tarihi bilinmemekle beraber tahmini 1426-1436 yılları arasında Amasya'da dünyaya gelmiş. II. Bayezid Amasya'da iken onu kendi hat ustası olarak tayin etmiş. Tahta geçtiğinde ise kendi katibi olarak yanına İstanbul'a getirtmiş.

Müzemizin ilk katı yazı tarihi üzerine dizayn edilmiş. İlk katta Sümer yazısından, çivi yazısına ve günümüz yazılarına kadar geçirilen evrim ve benzerliklerden söz edilmiş. Tarihte kullanılan en önemli alfabelerin okunuş biçimlerinden de ayrıca bahsedilmiş. Ayrıca tarihsel anekdotlarda mevcut. İnkaların düğüm yazısının dahi örneklerin bulunduğu ilk katta yazıya dair her şey mevcut.

İkinci kat ise tamamen hat üzerine düzenlenmiş. İlk başlangıçta Şeyh Hamdullah'ın hikayesi mevcut. Ardından diğer hattatların en özel eserleri sergileniyor. Parça parça camekanlarda ise farklı hat kalemleri sergilenmiş. Bambudan, camdan, demirden ve fırçadan kalemler mevcut. Ayrıca Şeyh Hamdullah'ın da temsili bir balmumu heykeli de müzede yer alıyor.

AMASYA'DA NE YENİR?

Amasya'da aşağıda bahsedeceğimiz yöresel yemeklerin hepsini "Amaseia Mutfağı" adlı restoranda yiyebilirsiniz.

- Baklalı Dolma

- Amasya Yağlısı

- Keşkek

- Çatal Çorbası

- Hengel

Bunlara ek olarak da pastanelerde Amasya Çöreği bulabilirsiniz.

Yöresel yemekler dışında dondurma için "Kahramanmaraş Kaymak Dondurma", döner için ise "Tadım "Döner" en iyi alternatifler olacaktır.

AMASYA'DA KONAKLAMA

Amasya bölgenin önemli ticaret yolları üzerinde bulunduğu için konaklama açısından da epey gelişmiş durumda. Şehrin her noktasında her segmentten otel bulmak epey kolay. Ama Amasya'yı eski zamanlardaki gibi hissetmek isterseniz yalıboyu üzerinde bulunan konakları bazıları butik otel olarak hizmet vermekteler. Fiyatları ise ortalama 150-400 lira arasında değişmekte.

AMASYA'YA NASIL GİDİLİR?

Amasya'ya karayolu ve havayolu ile kolayca ulaşabilirsiniz. Amasya'ya her yönden gelen bölünmüş karayolları mevcut. Şehrin havalimanı ise Merzifon ilçesinde olup şehir merkezine 45 dakika uzaklıkta bulunuyor. Her uçak inişine müteakip şehir merkezine seferler bulunuyor. Amasya'nın bazı merkezlere olan uzaklıkları ise şöyle ;

- Samsun 130 km

- Ankara 340 km

- Istanbul 680 km

- Sivas 230 km

- Adana 580 km

- Trabzon 450 km

- Erzurum 560 km

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber