Suudi Arabistan'ın Türk ürünlerini boykotuna ilişkin açıklama

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: "(Suudi Arabistan'a) DTÖ üyesi olmaktan kaynaklanan hak ve hükümlülüklerimiz çerçevesinde, ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sorunlarının çözümü konusunda somut adımlar beklediğimizi ilettik. Muhataplarımızca tarafımıza resmi hiçbir kararın olmadığı, bazı istisnai sıkıntılar olduğu dile getirildi"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Kasım 2020 23:17, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
Suudi Arabistan'ın Türk ürünlerini boykotuna ilişkin açıklama

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, esnafın desteklenmesine yönelik Bakanlık olarak yeni bir çalışma daha başlattıklarını, yakın zamanda duyurusunu yapacaklarını belirterek, "Kamu kaynakları dışında Bakanlık olarak global firmalarla iletişime geçtik, onların sosyal sorumluluk projeleri kapsamında 'esnafa ne gibi destekler verebiliriz?' Onlar üzerinde bir çalışmamız var." dedi.

Pekcan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2021 yılı bütçesiyle ilgili milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Pekcan, Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik, Türk iş dünyasının ve AB iş dünyasının istekli olduğunu, hem Türkiye'nin hem AB'nin karşılıklı fayda elde edeceği bir süreç olan Gümrük Birliği'nin çağın koşullarına uygun olarak güncellenmesi amacıyla müzakerelerin bir an önce başlaması hususunda Bakanlık olarak yoğun temaslara devam ettiklerini söyledi. Sadece 2020 yılı içerisinde 27 ülke ile 44 görüşme gerçekleştirdiklerini bunların 30'unu bizzat kendisinin yaptığını ifade eden Pekcan, "Şu anda bununla ilgili bir şart koşulmuş değil, yeter ki süreç başlasın. Tabii ki karşılıklı bizim ve onların talepleri olacaktır." diye konuştu.

Esnafın desteklenmesine yönelik sorular üzerine de Bakanlık bütçesi ve mevcut mevzuatlar çerçevesinde TESKOMB üzerinden Halkbank kanalıyla esnafa faizsiz ya da düşük faizli krediler kullandırabildiklerini ifade eden Bakan Pekcan, doğal afetler nedeniyle Adıyaman, Elazığ, Malatya, Giresun ve İzmir'de de hibe desteklerinin sağlandığını anlattı.

Pekcan, desteklemelerde mevzuata uymak zorunda olduklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bizim de Bakanlık olarak bu yönde çalışmalarımız var. Aynı doğrultuda, kira, elektrik, su, doğal gaz ödemeleri karşılığında belirlenecek miktarda hibe ödeme yardımında bulunulması için Hazine ve Maliye Bakanlığına taleplerimiz bulunuyor, görüşmeler de bu doğrultuda sürüyor. Hazine ve Maliye Bakanlığınca esnaf sanatkara kullandırılan faiz indirimli krediler ve ertelemeler nedeniyle 1 Ocak - 31 Ekim tarihleri arasında Halkbank'a yapılan gelir kaybı 2 milyar 626 milyon 623 bin 830 lira olarak bildirilmiştir. Bu dönemde TOBB, Oda, Borsa mevduatlarının ilgili bankalara yatırılması suretiyle oluşturulan kaynaktan tacirlerimizin düşük faizli kredi kullanmalarına imkan sağlanmış olup bugüne kadar 50 bin firmaya 3 milyar lira Nefes Kredisi kullandırma imkanı gelmiştir. KOOP-DES kapsamında 133 kooperatifin 143 projesine, bütçe tutarı 18 milyon 128 bin 870 lira olan projelere Bakanlığımızca 13 milyon 648 bin 399 lira hibe desteği verilmiştir. Bu rakamı 4 ayda sağladık. Bu projeye devam ediyoruz. İnşallah 2021'de de artırmak istiyoruz."

Pandemi döneminde kredi talebi olan esnaf sanatkarın taleplerinin karşılanmasında, gerekli oda kayıt belgesinin alınması şartının taahhüt edilmesi koşuluyla 3 ay sonrasına bırakılması imkanı sağlandığını ifade eden Pekcan, "Bu kapsamda taahhüdünü yerine getirmeyenlerin süre uzatımı ile ilgili talepleri değerlendirilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına iletilmektedir. Büyük olasılıkla Bakan Yardımcımız yarın Halkbank Yönetim Kurulunda bu konuyu tekrar gündeme getirecek." ifadelerini kullandı.

Esnafa yönelik Bakanlık olarak yeni bir çalışma daha başlattıklarını kaydeden Pekcan, yakın zamanda bunun duyurusunu yapacaklarını belirtti.

Pekcan, esnafın mağdur olduğunun farkında olduklarını belirterek, "Kamu kaynaklarının en iyi şekilde kullanılması için Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere 'Bununla ilgili neler yapabiliriz?' değerlendirmesi yapıyoruz. Kamu kaynakları dışında Bakanlık olarak global firmalarla iletişime geçtik, onların sosyal sorumluluk projeleri kapsamında esnafa ne gibi destekler verebiliriz? Bununla ilgili bir çalışmamız var." diye konuştu.

- Suudi Arabistan'ın Türk ürünlerine karşı "caydırma politikası" uyguladığına yönelik şikayetler

Bakan Pekcan, Suudi Arabistan'ın Türk ürünlerine karşı sistemli bir caydırma politikası uyguladığı hakkında Ticaret Bakanlığına temmuz ayından bu yana yoğun şekilde sorunlar intikal ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Konuyla ilgili ben muhatap bakanla defalarca görüştüm. Özelden de resmi olarak da görüşmeler yaptık. Ancak burada resmi bir duruşlarının olmadığını her seferinde bize bildirdiler, bunun özel sektörün talepleri olduğunu hep gündeme taşıdılar. Biz de DTÖ üyesi olmaktan kaynaklanan hak ve hükümlülüklerimiz çerçevesinde, ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sorunlarının çözümü konusunda somut adımlar beklediğimizi ilettik. Muhataplarımızca tarafımıza resmi hiçbir kararın olmadığı, bazı istisnai sıkıntılar olduğu dile getirildi. Biz de Dışişleri Bakanlığımızla beraber en üst düzeyde konuyu takip ediyoruz."

Fransız ürünlerine boykot çağrıları konusunu da değerlendiren Pekcan, "Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türk mallarına boykot uygulanması halinde Fransız mallarının boykot edilebileceği tepkisini vermişti. Bununla birlikte Gümrük Birliği'nin tarafları olan ne Fransa Türkiye'ye boykotta bulunmuş ne de Türkiye Fransa'ya boykotta bulunmuştur. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve ticaret hacmimizin büyütülmesi ana gündemimiz." değerlendirmelerinde bulundu.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, perakende işletmelerin coğrafi işaretli ürünler ile yöresel ürünlere ayrılan yüzde 1'lik raf alanını 5 katına kadar artırma yetkisini planladıklarını söyledi.

Pekcan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığının 2021 yılı bütçesiyle ilgili milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Marketlerde rafların en az yüzde 1'inin yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin satışına ayrıldığını anımsatan Pekcan, "Coğrafi işaretli ürünler ile yöresel ürünlerin market raflarında daha fazla yer alması ve pazara ulaşmasına yönelik kanuni değişikliğe ilişkin çalışma tamamlanmıştır. Perakende işletmelerin coğrafi işaretli ürünler ile yöresel ürünlere ayrılan yüzde 1'lik raf alanını 5 katına kadar artırma yetkisini planlamaktayız." diye konuştu.

Haksız rekabetin önüne geçilmesi için fiziki piyasalarda olduğu kadar elektronik piyasalarda da ürün güvenliğine yönelik denetimlerin yapılmasını sağlamanın ve denetimleri etkinleştirmenin önemine değinen Pekcan, 2021 Mart ayında yürürlüğe girecek olan Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu ile denetimlerin yasal dayanağının oluşturulduğunu söyledi.

Tüketicinin bilinç düzeyinin artırılması için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Pekcan, sektörün bilgilendirilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.

Bakan Pekcan, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) anlaşmasına ilişkin, dünya ekonomisinin üçte birini temsil eden ülkelerin dünyanın en büyük serbest ticaret alanını oluşturduğunu söyledi.

Anlaşmanın, bütün ülkelerde onaylanmasının ardından yürürlüğe gireceğini ifade eden Pekcan, "Söz konusu anlaşmanın ülkemize olan etkileri ile barındırdığı tehdit ve fırsatları yakından izlenmekte olup, tarif listelerinin açıklanmasıyla Bakanlığımız diğer bakanlıklarla beraber koordinasyon içinde ayrıntılı bir çalışma yapabilecektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'de altın talebinde artış yaşandı"

Pandemi ile birlikte küresel ekonomide artan belirsizlik nedeniyle Türkiye'de altın talebinde artışın yaşandığını belirten Pekcan, "Ekim sonu itibarıyla 21,5 milyar dolar altın ithalatı gerçekleştirildi. Ocak-ekim döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27,3 artış yaşandı. Söz konusu artış, altın ithalat rakamlarında da hem miktar hem de değer bazında arttı. 2020 Ağustos ayından sonra altın ithalatımız, göreceli olarak bir önceki aylara göre düşüş gösterdi. Ekim ayında, eylül ayına göre altın ithalatımız yüzde 40 azaldı." ifadelerini kullandı.

Pekcan, mal ihracatına yönelik devlet desteklerinin analizine dair Bakanlıkça analizlerin geçekleştirildiğini ve buna göre desteklerin revize edildiğini ifade etti.

Rusya'nın uyguladığı domates kotasına ilişkin Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile ortak çalıştıklarını, kotanın 200 bin tona geldiğini belirterek, şu anda 3 bin 500-4 bin ton civarında bir kota kaldığını, konuyu sürekli gündemde tuttuklarını söyledi.

Pekcan, Orta Asya ülkeleri ve Rusya'nın, Türkiye'den satın aldıkları sera ekipmanları ile sera üretimine başladığını, bu ülkelerin kendi üretimlerine destek vererek yerli üreticilerini korumak amacıyla bunu yaptıklarını vurguladı.

Irak hükümeti tarafından 2019'da tüm ülkelerden sofralık yumurta, kanatlı et, canlı-donmuş-soğutulmuş balık, dondurma, meyve suyu dahil gazlı gazsız içecekler, makarna, çeşitli ithalatının yerel üretimin korunması amacıyla Meclis ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla yasaklandığını anlatan Pekcan, daha sonra kanatlı et ve konserve balık ithalatının serbest bırakıldığını, bu yasakların yumurta haricinde IKBY tarafından uygulandığını ve Türkiye'den söz konusu ürünlerin Irak'a ihraç edilebildiğini kaydetti.

- "Yasak kapsamından muaf tutulmasını istediğimiz ürün listesini paylaştık"

Cumhurbaşkanı ve Başbakan seviyesinde konunun defalarca gündeme getirildiğini dile getiren Pekcan, "Hatta 'siz bizim yumurtalarımızı, İran üzerinden alıp hem daha pahalı hem bayatlamış yiyorsunuz' dedim. Bana 'bölgesel iş birliği' yapıyoruz, dediler. Ama takip ediyoruz, takipçisi olmaya devam edeceğiz. Onlarla yasak kapsamından muaf tutulmasını istediğimiz ürün listesini de kendileriyle paylaştık." değerlendirmesinde bulundu.

Pekcan, kredi sicil affıyla ilgili anapara veya taksit ödeme tarihinin 24 Mart'tan önce olduğuna dikkati çekerek, şunları bildirdi:

"Kullandığı nakdi, gayri nakdi kredilerin anapara, faiz ve faizlerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek-tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan, bulunmayan gerçek kişilerin kredi müşterinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı, diğer kredi borçlarına ilişkin 5411 sayılı Kanun'un ilgili maddesi hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtların söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31 Aralık'a kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde bu kişilere yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayacağı göz önüne alınmıştır."

Komisyonda, Ticaret Bakanlığı ile Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumunun 2021 yılı bütçesi kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber