Koronavirüs 'Meslek hastalığı mı?' tartışması

Milliyet'ten Mithat Yurdakul'un haberine göre; Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Selçuk'un vazife malüllüğü için 5 başvuru olduğu açıklamasına dikkat çekerek, "Hayatını kaybeden 216 sağlık çalışanı, 120 bin pozitif vaka var. Neden başvuran 5 kişi var?" diye sordu.

Koronavirüse karşı yoğun şekilde mücadele eden sağlık çalışanları için Kovid-19'un, "meslek hastalığı" olarak kabul edilmesi bir süredir dile getiriliyor. Tartışmalar üzerine geçtiğimiz mayıs ayında SGK tarafından yayımlanan genelgede, kovidin meslek hastalığı olmadığı, "iş göremezliğe neden olan hastalık hali" olarak kabul edildiği belirtilmişti. Genelgede, "Söz konusu salgına maruz kalan sigortalılara 'hastalık' kapsamında provizyon alınması gerekmektedir" denilmişti.

Ancak, sağlık çalışanlarının meslek hastalığı statüsüylü ilgili talebi devam etmiş, konu TBMM'ye taşınmıştı. Geçtiğimiz haftalarda, TBMM Sağlık Komisyonu'nda yer alan tüm partilerin temsilcileri, koronavirüsün sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılması konusunda anlaşmış, Komisyon Başkanı AK Partili Recep Akdağ, ortak yasa teklifi hazırlamak için parti yöneticileri ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile görüşeceklerini söylemişti. Ancak Bakan Selçuk'un bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklama, kovidin meslek hastalığı sayılması konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

'Olmayan bir sorun'

Bakan Selçuk, bakanlığının bütçesinin ele alındığı TBMM Genel Kurulu'nda, Kovid-19'un sağlık çalışanları için "meslek hastalığı" sayılmasına ilişkin milletvekillerinden gelen ısrarlı talep ve sorular üzerine şunları söyledi:

"Eğer çalışan işçi 4A statüsündeyse bu meslek hastalığı kapsamında oluyor. Memursa da vazife malullüğü kapsamında oluyor. Şu ana kadar bize ulaşmış olan 5 başvuru var. 5 başvurunun 2'si memur statüsünde. Biz 2'sine de vazife malulü kapsamında aylıklarını bağladık. Dolayısıyla var olmayan bir sorunu konuşuyoruz aslında. SGK'ya, Sağlık Kurulu'na gidiyor. Şartları ve illiyet bağı kurulursa 4A veya 4C oluşuna göre sağlık çalışanımız vazife malulü veya meslek hastalığı oluyor, illiyet bağı kurulup gerekli dokümanlar ve şartlar sağlandığı sürece. Buna dair geçerli ve yürürlükte olan ve seneler boyunca işleyen bir mevzuatımız söz konusu."

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise, konuya ilişkin Milliyet'e yaptığı açıklamada, Bakan Selçuk'un vazife malüllüğü için sadece 5 başvuru olduğuna ilişkin açıklamasına dikkati çekti. Kahveci, "Hayatını kaybeden 216 sağlık çalışanı, 120 bin de pozitif vaka var. Neden başvuran 5 kişi var?" diye sordu. Mevzuatta düzenleme olması halinde şu ana kadar en azından 150'nin üzerinde malüllük başvurusu olması gerektiğini vurgulayan Kahveci, "Mevzuat yeterli deniliyorsa, Medula sistemi SGK'nın elinde, neden doğrudan maaş bağlanmıyor. 216 sağlık çalışanı için müracaat istensin" dedi.
Kahveci, sendika olarak taleplerinin ise kovid nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanlarına, şehit güvenlik görevlilere sağlanan harp malüllüğü statüsünün tanınması olduğunu kaydetti. Kahveci, "Hem meslak hastası hem şehit sayılmalılar" diye konuştu.

Meslek hastalığı statüsünün, kovid nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına vazife malülü statüsü kazandıracağı belirtiliyor. Bu durumda yaşamını yitiren çalışanın eş, çocukları ve anne babasına vazife malulü aylığı bağlanabiliyor. Aylık, çalışma süresi 30 yıldan az ise 30 yıl üzerinden hesaplanıyor. Çalışma süresi 30 yıldan az olanlar için 30 yıl üzerinden ikramiye ödeniyor. Ek ödeme yardımı, ücretsiz seyahat, faizsiz konut kredisi ve yakınlara kamuda istihdam hakkı da mallüllükle gelen haklar arasında.