Dereceli okçunun göz göre göre ölümü
Kırşehir'de 18 yaşındaki okçu Kerem Aktaş tamir etmek için çıktığı elektrik direğinde yüksek akıma kapılıp can verdi. Kerem'in ölümünün ihmal nedeniyle olduğunu iddia eden aile yargıya başvurdu

Milliyet'ten Cihat Aslan'ın haberine göre:
Henüz 6 yaşındayken babasını kaybeden Kırşehirli 18 yaşındaki okçu Kerem Aktaş,
bir yandan ailesine yardımcı olmak için elektrik şirketinde çalışırken, bir
yandan da en büyük tutkusu olan okçuluk sporunda başarı kaydediyordu. Türkiye'de
girdiği yarışmalarda büyük dereceler kazandı. Ancak en büyük hayali olan milli
takıma giremeden elektrik direğinde can verdi. Çıktığı elektrik direğinde akıma
kapılarak hayatını kaybeden Kerem'in ölümünün ihmal nedeniyle olduğunu iddia
eden aile yargıya başvurdu.
Kırşehir'de bir elektrik şirketinde çalışan 18 yaşındaki okçuluk branşı sporcusu Kerem Aktaş, geçtiğimiz pazartesi günü elektrik direğinde yaşanan arıza nedeniyle Mucur ilçesi Kurugöl köyüne gitti. Elektrik direğine çıkan Aktaş, tamir yaptığı sırada yüksek gerilim hattında akıma kapıldı. Bir süre direkte asılı kalan Aktaş, Mucur Belediyesi itfaiye ekibi tarafından bulunduğu yerden alındı. Olay yerine çağırılan sağlık ekibi, Aktaş'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Geçtiğimiz yıl Türkiye'de takım olarak dördüncü olan okçuların arasında yer alan Kerem, ekonomik durumu nedeniyle ailesine yardımcı olmak için bir yandan elektrik şirketinde çalışıyor, bir yandan da tutkunu olduğu okçulukla ilgileniyordu.
Milli takım sevdası
Meydana gelen talihsiz kazanın ardından yaşamını yitiren Kerem'in ailesi avukatları
aracılığıyla, ihmal edilen unsurlar ve yapılan hatalar nedeniyle savcılığa başvurdu.
Genç sporcunun antrenörü ve arkadaşları ise, Kerem'in başarısını Milliyet'e
anlattı. Kerem'in ismini vermek istemeyen altı yıllık antrenörü, "Birinci önceliği
milli takıma girmekti. Okçulukta da oldukça parlak bir gelecek görüyordum. Tam
parlamaya başladığı zamandı. Kerem ailesinin ekonomik durumu nedeniyle çalışıyordu.
Onun sayesinde aldığımız dereceler var. O yarışlara katılmasa bile dualarıyla
destek olurdu. Hiç iddiamızın olmadığı, imkansız dediğimiz kuvvetli kulüplerin
katıldığı yarışmaları onun dualarıyla kazandığımızı biliyorum. Okuduğu okula
gittiğimizde peşimizden gelmiş 'Ben de okçu olmak istiyorum' demişti. O gün
yanımıza aldık, altı yılı geçti" diye konuştu.