Fatih Terim'in maaşı Meclis'i karıştırdı

TBMM Genel Kurulu'nda yapılan 2008 bütçe görüşmelerinde hararetli tartışmalar yaşanmaya devam ediyor.

DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Milli Takımlar Sorumlusu Fatih Terim'in aldığı maaşı eleştirerek, 'Cumhurbaşkanı da Genelkurmay Başkanı da Başbakan da büyük adam ama Terim?in bir ayda aldığı parayı 1 yılda alıyorlar' dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün (GSGM) 2008 yılı bütçesi üzerinde söz alan Sakık, Türkiye Futbol Federasyonu Kanununda değişiklik öngören yasanın görüşülmesi sırasında, spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'nun grupları ziyareti çerçevesinde, 'dışlayıcı bir tavırla' DTP'ye gelmediğini söyledi.'Eğer Cemil Çiçek yapsaydı bir şey söylemezdim, çünkü Çiçek, her gün bizi aşağılayan ve hakaret eden bir tavır içinde' diyen Sakık, Çiçek'ten bundan sonra grubuna ve halkın oyuna saygı göstermesini istedi.Sakık, Bakan Başesgioğlu'na, Milli Takımlar Sorumlusu Fatih Terim'in ne kadar maaş aldığını sorarak, kendisinin bu konuyla ilgili bir araştırma yaptığını, 120 ile 132 milyar TL gibi bir rakam bulduğunu, ama net maaşı henüz öğrenemediğini söyledi.

CHP'lilerin, 'Terim büyük adam' demesi üzerine Sakık, 'Sayın Cumhurbaşkanı da büyük adam, Genelkurmay Başkanı da büyük adam, Başbakan da büyük adam. Terim'in bir ayda aldığı parayı bir yılda alıyorlar' diye konuştu.

Milli takım oyuncularına ödenen 800 milyar liralık primin kaynağını da öğrenmek isteyen Sırrı Sakık, Terim'in aldığı paranın 310 asgari ücretlinin bir ayda aldığı paraya denk geldiğini belirtti. Sakık'ın, 'Emek cephesinden geldiği iddia edilen sosyal demokratlar nerede?' diye CHP'lilere seslenmesi üzerine, CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, 'Yanlış konuşuyorsun, her şeyi istismar ediyorsun' diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Sakık, Ergin'e 'Niye bağırıyorsun? Bize bağırma hakkını kim veriyor? Çünkü ben doğruları konuşuyorum, damarınıza, bam telinize basıyorum' karşılığını verdi.Başkanvekili Güldal Mumcu'nun, Sakık ve Ergin'i uyarması üzerine tartışma sona erdi.

Sakık, Doğu ve Güneydoğu illerinde, tütün üreticilerine farklı kotalar verilerek ayrımcılık yapıldığını da ileri sürerek, bölgedeki tütün işletmelerinin bir bir kapatıldığını savundu.