Genel sekreterin görevden alınmasında geniş takdir hakkı!

Danıştay, idare tarafından kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak kullanılan takdir yetkisi kapsamında genel sekreter kadrosundan fakülte sekreteri kadrosuna yapılan atamayı hukuka uygun buldu!

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Mart 2021 16:08, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Genel sekreterin görevden alınmasında geniş takdir hakkı!

Dava, bir yükseköğretim kurumunda genel sekreter kadrosunda görev yapmakta iken 1/30 oranında aylıktan kesme disiplin cezası bulunan davacının fakülte sekreteri kadrosuna atanması sonucu başlamıştır. İlk derece mahkemesi dava konusu atama işlemine esas disiplin cezasının mahkemelerince iptal edildiği ve davacının başka bir disiplin cezasının bulunmadığı nedeniyle dava konusu işlemin iptaline hükmetmiştir.

İstinaf başvurusu reddedilen davalı idare bu kez disiplin cezasının davacı tarafından işlenen fiilin disiplin suçu oluşturmadığı yönünde esastan verilmiş bir iptal kararı bulunmadığı, mahkeme kararı üzerine usul eksikliklerinin tamamlanarak davacının 1/30 aylıktan kesme disiplin cezası ile tecziye edildiği ayrıca atanma işleminin tesisi anında idari açıdan yürürlükte olan bir aylıktan kesme cezasının mevcut olduğu gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

Danıştay 2. dairesi ise temyiz incelemesinde, 2547 sayılı Kanunun 52. maddesinin atama esaslarının düzenlendiği 1. fıkrasının (a) bendinde "Genel Sekreter ile daire başkanları, müdürler, hukuk müşavirleri ve uzmanlar, yükseköğretim üst kuruluşlarında ilgili kuruluşların görüşü alınarak Yükseköğretim Üst Kuruluşunun Başkanı; üniversitelerde ise yönetim kurulunun görüşü alınarak rektör tarafından atanır.." hükmü ile bildirilen yasal düzenlemeler doğrultusunda Genel Sekreterlik kadrosuna yapılacak atamaların, atanma şartlarını taşıyan kişiler arasından, Üniversite Yönetim Kurulu'nun görüşü alınmak suretiyle Üniversite Rektörü tarafından yapılacağı, bu hususta Üniversite Yönetim Kurulu ve Üniversite Rektörünün takdir yetkisine sahip olduğu ve söz konusu atama işleminde, idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığına dair herhangi bir somut bilgi ve belgenin olmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmediğine karar vermiştir.

T.C.

DANIŞTAY

2. DAİRE

Esas No: 2019/2024

Karar No: 2020/1504

İSTEMİN KONUSU : İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesince verilen 07/02/2019 günlü, E:2018/2395, K:2019/254 Sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; ................. Üniversitesi Genel Sekreteri olarak görev yapmakta olan davacının, bu görevinden alınarak Fakülte Sekreteri olarak atanmasına ilişkin 18/08/2017 tarih ve 26450 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İzmir 1. İdare Mahkemesi'nin günlü, E:2017/1521, K:2018/1462 Sayılı kararıyla; dava konusu atama işleminin dayanağı olan, davacının 1/30 oranında aylıktan kesme disiplin cezası ile tecziye edilmesine ilişkin ............... Üniversitesi Disiplin Kurulu'nun tarih ve 11 Sayılı toplantısında alınan kararın, Mahkemelerinin günlü, E:2017/1522, K:2018/1463 Sayılı kararı ile iptal edildiği, yapılan tarihli ara kararı ile davacının anılan aylıktan kesme cezası dışında başka bir disiplin cezasının olup olmadığının davalı idareye sorulduğu, davalı idarece verilen tarihli cevapta ise; davacının başka bir disiplin cezasının bulunmadığının belirtildiği görüldüğünden, söz konusu atama işleminin gerekçesini oluşturan disiplin cezasının iptal edilmesi nedeniyle, yasal dayanaktan yoksun hale gelen atama işleminde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğu, davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Mahkemece, atama işleminin gerekçesini oluşturan disiplin cezasının yargı kararıyla iptal edildiği, bu nedenle yasal dayanaktan yoksun kaldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, davacı tarafından işlenen fiilin disiplin suçu oluşturmadığı yönünde esastan verilmiş bir iptal kararı bulunmadığı, mahkeme kararı üzerine usul eksikliklerinin tamamlanarak davacının, 27/11/2018 tarihli Disiplin Kurulu kararı uyarınca 1/30 aylıktan kesme disiplin cezası ile tecziye edildiği, davacının fakülte sekreteri olarak atanma işleminin tesisi anında idari açıdan yürürlükte olan bir aylıktan kesme cezasının mevcut olduğu, 2547 Sayılı Kanun'un 53/D maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası alanların daire başkanı, dengi ve üstü kadrolara atanamayacağının hüküm altına alınması nedeniyle dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi'nin temyize konu kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek temyiz talebinin reddine karar verilmesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, Danıştay Sekizinci Dairesinin 31/05/2019 günlü, E:2019/4233, K:2019/5352 Sayılı gönderme kararı ile Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

................ Üniversitesi Genel Sekreteri olarak görev yapan davacı, davalı idarenin 18/08/2017 tarih ve 26450 Sayılı işlemi ile bu görevinden alınarak Sağlık Bilimleri Fakültesi'ne Fakülte Sekreteri olarak atanmıştır.

Davacı tarafından; anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun, "Atamalar" başlıklı 52. maddesinin atama esaslarının düzenlendiği 1. fıkrasının ( a ) bendinde "Genel Sekreter ile daire başkanları, müdürler, hukuk müşavirleri ve uzmanlar, yükseköğretim üst kuruluşlarında ilgili kuruluşların görüşü alınarak Yükseköğretim Üst Kuruluşunun Başkanı; üniversitelerde ise yönetim kurulunun görüşü alınarak rektör tarafından atanır. Fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterinin atanması, ilgili dekan ve müdürün önerisi üzerine rektör tarafından yapılır." kuralına yer verilmiştir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi, 1. fıkrasında "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Genel Sekreterlik kadrosuna yapılacak atamaların, yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler doğrultusunda atanma şartlarını taşıyan kişiler arasından, Üniversite Yönetim Kurulu'nun görüşü alınmak suretiyle Üniversite Rektörü tarafından yapılacağı, bu hususta Üniversite Yönetim Kurulu ve Üniversite Rektörünün takdir yetkisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı hakkında tesis edilen atama işleminde, idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığına dair herhangi bir somut bilgi ve belgenin olmadığı, 2547 Sayılı Kanun'un 52. maddesine de aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare tarafından kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak kullanılan takdir yetkisi kapsamında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesince verilen 07/02/2019 günlü, E:2018/2395, K:2019/254 Sayılı kararın, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 6545 Sayılı Kanun'la değişik 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 Sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesine gönderilmesine,

4. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 Sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.03.2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

( X ) KARŞI OY :

Temyize konu İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 07/02/2019 günlü, E:2018/2395, K:2019/254 Sayılı karar, hukuka ve usule uygun bulunduğundan, anılan kararın onanması gerektiği oyuyla, anılan kararın bozulması yolundaki çoğunluk kararına katılmıyoruz. 12.03.2020

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber