İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Hak-İş Ulusal ve Uluslararası Boyutuyla İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu hazırladı

Genel Başkan Mahmut Arslan:- "Bu dönemde en çok da iş sağlığı ve güvenliği yönünden alınacak önlemlere ihtiyacımız var. Bu önlemlerin başında birçok ülkenin de üzerinde çalıştığı bir konu olan Kovid-19'un meslek hastalığı listesine dahil edilmesi geliyor"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Mayıs 2021 14:01, Son Güncelleme : 04 Mayıs 2021 14:02
Hak-İş Ulusal ve Uluslararası Boyutuyla İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu hazırladı

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kovid-19 salgın döneminde en çok iş sağlığı ve güvenliği yönünden alınacak önlemlere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Bu önlemlerin başında birçok ülkenin de üzerinde çalıştığı bir konu olan Kovid-19'un meslek hastalığı listesine dahil edilmesi geliyor." ifadesini kullandı.

Hak-İş'ten yapılan açıklamaya göre, Konfederasyon tarafından, her yıl 4-10 Mayıs'ta düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla, ikinci Ulusal ve Uluslararası Boyutuyla İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu yayımlandı.

Genel Başkan Mahmut Arslan, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınına karşı büyük bir mücadele verildiğini belirterek, bu zorlu mücadelede devlete ve hükümete başarılar diledi.

Salgın sürecinde en büyük fedakarlığı başta sağlık emekçileri olmak üzere, durmadan çalışan üyelerinin gösterdiğini vurgulayan Arslan, "Ülkemiz olağanüstü bir dönemden geçerken, birçok emekçi kardeşimiz de hem salgınla mücadele ediyor hem de işlerine devam ediyor. Bu dönemde en çok da iş sağlığı ve güvenliği yönünden alınacak önlemlere ihtiyacımız var. Bu önlemlerin başında birçok ülkenin de üzerinde çalıştığı bir konu olan Kovid-19'un meslek hastalığı listesine dahil edilmesi geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Konfederasyon olarak bu taleplerini salgının ilk gününden itibaren tüm platformlarda dile getirdiklerini belirten Arslan, bugün de bu talebi bir kez daha ifade ettiklerini bildirdi.

Bu hususun birçok ülke gibi Türkiye'de de belirsiz bir durumda olduğunu vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:

"Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada virüse yakalanması hiç şüphesiz iş kazası olarak değerlendirilmelidir. Sigortalının, işverenin vermiş olduğu emir ve talimatları yerine getirirken, görevli olarak başka bir yere gönderildiği veya işe ulaşım sağladığı esnada, emziren kadın sigortalının süt izni süresinde gidiş gelişindeki gibi pek çok durumda koronavirüse yakalanması halinde iş kazası olarak değerlendirilmelidir. Kovid-19'a yakalanarak hayatını kaybeden ve tedavi olup meslekte kazanma gücünü kaybeden sağlık çalışanlarının sigorta statüsüne göre vazife malullüğü veya meslek hastalığı olarak kabul edilmesi son derece önemli bir adım olmuştur. İlerleyen süreçte çalışmanın kapsamının genişletilmesi ve tüm çalışanlar için bu uygulamanın hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Mevzuatımızda, meslek hastalıkları sınıflandırılması içinde HIV, Hepatit B, Tüberküloz ve SARS gibi hastalıklara 'bulaşıcı hastalıklar' listesinde yer verilmektedir. Kovid-19 virüsünün de bulaşıcı bir hastalık olduğundan hareketle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamındaki hastalıklar listesine eklenmelidir. Ayrıca, Kovid-19 salgınının çalışma hayatına etkilerini izleyebilmek ve sürece ilişkin değerlendirme ve tespitlerde bulunabilmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının öncülüğünde Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyine bağlı çalışmalarını yürütecek bir izleme komitesinin kurulmasını da öneriyoruz."

- "İş sağlığı ve güvenliği konusu temel eğitim programlarına entegre edilmeli"

Arslan, Türkiye'deki iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının 2010 ve 2012'de yapılan değişikliklerle son derece güçlü hale getirildiğini, bu mevzuatın etkin şekilde uygulanması için işçi ve işverenler olarak hukuka ve yasaya uygunluk yönünden daha bilinçli olmak, hakları ve ödevleri iyi bilmek gerektiğini ifade etti.

Hak-İş olarak İş sağlığı ve Güvenliği Komitesi kurduklarını belirten Arslan, ayrıca, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) İş Sağlığı ve Güvenliği Komitesinin de etkin bir üyesi olarak, Avrupa Birliği mevzuatlarını da yakından takip ettiklerine dikkati çekti.

İş sağlığı ve güvenliği konusunun temel eğitim programlarına entegre edilmesi gerektiğini, zihniyet dönüşümüne ihtiyaç duyulduğunu anlatan Arslan, üretim anlayışından önce sağlık ve güvenlik anlayışına geçiş yapılması gerektiğini aktardı.

İşverenlerin, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucunda idari para cezası, tazminat davaları gibi yasal yükümlülükler nedeniyle bildirim yapma sorumluluğunu yerine getirmediğine işaret eden Arslan, şunları kaydetti:

"Bundan dolayı çalışma hayatında yaşanan iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin güncel verilere ulaşılamamaktadır. Var olan iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin verilerin düzenli yayınlanmamasını bir eksiklik olarak değerlendiriyoruz. Sosyal tarafların sürece ilişkin görüş ve önerilerini içeren değerlendirmelerde bulunabilmesi için iş kazası ve meslek hastalığı verilerinin güncel, ulaşılabilir ve düzenli paylaşılması gerekmektedir. Konfederasyon olarak, sosyal taraflarla ortak hareket etmeye, çalışmalar yapmaya ve ortak platformlar oluşturmaya büyük önem vermekteyiz. Bu kapsamda ülkemizde sektörel sosyal diyalog komitelerinin kurulmasını gerekli görmekteyiz. Yaşanan bu zorlu süreç, çalışma hayatı için iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Çalışanların ruhsal ve bedensel iyiliğinin sağlanabilmesi için, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanması bir gerekliliktir. Bu önlemlerin alınması ve uygulanması konusunda da sendikalar önemli rol oynamaktadır. İş kazası ve meslek hastalıklarını önlemenin yolu sendikal örgütlenmeden geçmektedir."

- "Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz"

Arslan, özellikle ölümlü iş kazalarının örgütlü iş yerlerinde yüzde 1 oranına kadar düştüğünü, bu nedenle çalışanlar ve işverenler için sendikal örgütlenmenin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

Hak-İş'e bağlı sendikaların, örgütlü olduğu iş yerlerinde işverenle sıkı iş birliği içerisinde Kovid-19 ile mücadele konusunda aktif ve etkin görevler alarak, denetim görevini yerine getirdiğinin altını çizen Arslan, "Sendikalarımızın örgütlü olduğu iş yerlerinde, toplu iş sözleşmeleri ile kurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları harekete geçirilerek, koronavirüsle mücadele kapsamında gereken önlemlerin alınması için adımlar atılmıştır. Daha çok emekçiye ulaşmak, çözümün tarafı olmak, daha çok dayanışma, birlik ve mücadele için sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu vesileyle tüm çalışanları sendikalı olmaya, Hak-İş'li olmaya davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber