Koronayı yenen Rektör Beydemir: Hastalığın bir anı diğer anını tutmuyor

Hastalığı evinde doktor kontrolünde yenen Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir: "Bu işi şakaymış gibi algılayabiliyorlar ama onun öyle olmadığını bu hastalığa yakalanınca görüyorsunuz. Tedbirsiz olursak bugün konuşarak girdiğimiz hastaneden canlı çıkmama ihtimalimiz yüksek olabilir"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Mayıs 2021 11:21, Son Güncelleme : 07 Mayıs 2021 12:09
Koronayı yenen Rektör Beydemir: Hastalığın bir anı diğer anını tutmuyor

Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenerek görevine dönen Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, hastalık ve tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Kasım ayında ailesinde koronavirüs rahatsızlığının tespit edilmesinin ardından temaslı olarak karantina süreci başlayan Beydemir'in 9 gün sonraki ikinci koronavirüs testi pozitif çıktı.

Sırt ve eklem ağrılarının yanı sıra yüksek ateşle seyreden hastalığını doktorların takibinde evinde geçirdiği tedavi süreci ile tamamlayan Beydemir, aradan 5 ay geçmesine rağmen çektiği sıkıntıları unutmuyor.

Prof. Dr. Beydemir, AA muhabirine, aynı evde yaşadıkları anne ve babasında bazı semptomlar görülünce zaman kaybetmeden filyasyon ekiplerine durumu bildirdiklerini söyledi.

Anne ve babasının testlerinin pozitif, kendisi ve diğer ev ahalisinin negatif çıktığını belirten Beydemir, "Evde onların ilaçlarını verirken aradan 9 gün gibi bir süre geçti. Tekrar bir test yaptırdığımız zaman benim de pozitif olduğum ortaya çıktı." dedi.

Beydemir, babasının hastalığının çok ağır seyrettiğini, ateşi çok yükselince tedavisine hastanede devam edildiğini anlattı.

Hem kendilerine hem babasına verilen hizmetlerden dolayı devlete, Sağlık Bakanlığına teşekkür eden Beydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlıkçılarımız çok gayretle çalıştılar. Bunu bir kere görmek lazım. Hatta babam alzaymır olmasına rağmen hastaneye gittiğinde bizi içeri almadıkları için bazen telefon ediyordum. 'Baba nasılsın, neredesin?' diyordum, 'Oteldeyim.' diye cevap veriyordu. O beni çok sevindirdi. Bu cümleyi ben hep kullanıyorum. O kadar hasta yoğunluğunun içinde hastane görevlilerimizin, sağlıkçılarımızın bu kadar fedakarane davranmaları çok önemliydi. Bu bizim aslında ne kadar büyük bir ülke olduğumuzu gösteriyor."

- "Yakalanmadan tedbir almakta fayda var"

Kendisinin tedavi sürecine değinen Beydemir, hızlı davranmasının, virüsün akciğerine inmeden tedavisine başlanmasının hastalığın seyri bakımından önemli olduğu vurguladı.

İlaçlarını kullandığını, doktorlarının tavsiyelerini uygulamaya gayret ettiğini dile getiren Beydemir, şöyle konuştu:

"Sırt ağrıları, eklem ağrıları gerçekten insanı uyutmayan ateş, bunların hepsi var. Bende de bu semptomlar oldu. Nefes darlığı yönünden çok büyük sıkıntılar çekmedim. O çünkü önemliydi. Orta halli geçirmeme rağmen aslında bu hastalığın çok büyük sıkıntısının olduğunu gördüm. Bir de bu öyle bir hastalık ki başka semptomlara da yol açabiliyor. Vefat edenlere baktığınız zaman koronavirüs odaklı vefat etmiş oluyorlar ama başka semptomları da görüyorsunuz. O yüzden bu hastalığa yakalanmışsak kurallara ciddi riayet etmek gerektiğini düşünüyorum. Yakalanmadan tedbir almakta fayda var. Yakalandıktan sonra artık o hali yaşıyorsunuz."

Prof. Dr. Beydemir, hastalığın hafife alınmaması gerektiğini ve bu durumun olumsuz etkilerini, çevresindeki bazı insanları kaybedince yaşayarak anladığını belirtti.

Son 2 ayda sevdiği 4 insanın bu virüsten yaşamını yitirdiğini ifade eden Beydemir, "Bir anı diğer anını tutmuyor bu hastalığın. Bu işi şakaymış gibi algılayabiliyorlar ama onun öyle olmadığını bu hastalığa yakalanınca görüyorsunuz. Tedbirsiz olursak bugün konuşarak girdiğimiz hastaneden canlı çıkmama ihtimalimiz yüksek olabilir." ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber