Güzellik uzmanlarının isyanı: Epilasyon yasağı işsiz bırakacak

Lazer epilasyon, güzellik uzmanları ile dermatoloji uzmanlarını ve estetik cerrahları karşı karşıya getirdi. Türk Dermatoloji Derneği ve Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneğinin güzellik uzmanlarının lazer epilasyon için açtığı dava sonucunda Danıştay 10. Dairesi epilasyon cihazının tıp yeterliliği olmayan kişilerin kullanımının ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği gerekçesiyle lazer epilasyon, foto epilasyon ve cilt bakımı gibi hizmetlerin dermatolog ve estetik cerrahi uzmanları tarafından verilmesi gerektiği kararını verdi. Böylece Türkiye çapında 100 bin güzellik uzmanının iş yerleri kapanma noktasına geldi.

Sözü edilen işlemlerin tıbbi işlem olmadığını söyleyen İstanbul Güzellik Uzmanları, Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Ayşe Aydın "Biz tıp hekimlerinin yaptığı işe talip değiliz. Bunlar bizim lisans eğitimlerimizde ders olarak gösterilen işlemler. Güzellik uzmanlığı yıllar öncesinde olduğu gibi artık usta çırak ilişkisiyle gitmiyor. Özel ve devlet okullarında bu konunun 2 yıllık lisans eğitimi veriliyor. Güzellik salonu çalışanlarının Avrupa'da da geçerli olan yeterlilik belgeleri var. Yaptığımız işlemlerle halk sağlığına zarar vermiyoruz" dedi.

CİHAZ KREDİSİ ALDIK, ÖDEYEMİYORUZ

Lazer epilasyon uygulamaları ile ilgili yetkinin 4 yıl önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kendilerine verildiğini hatırlatan Aydın "Kadın emeğini destekleme projesi kapsamında 2017 yılında bir kararname çıktı. Bu kararname ile güzellik salonlarına epilasyon cihazı kullanma yetkisi verildi. Bunun üzerine meslektaşlarımızın çoğu kredi çekerek 150-220 bin lira arasında değişen cihazlardan alıp salonlarına koydular. Bu cihazlar için KOSGEB desteği, İş-kur eğitim desteği verilmiş, mesleki eğitim merkezlerinde eğitimler verdiler. Ancak son kararla cihazlarımızı artık kullanamıyoruz. Çoğu meslektaşımız bunların kredi borçlarını bile ödeyemedi. Bu sektörde 400 bin kadın çalışıyor. Mağdur duruma düştük" diye anlattı.

HAPİS CEZASI GELİYOR

Sağlık Bakanlığının bir dairesinin yazısı üzerine epilasyon dışındaki bazı işlemlerinde güzellik salonlarında yapılmasının yasaklandığını ifade eden Aydın "Bu yazıda bizim G-5, eczaneden bile alarak kendi kendinize uygulayabileceğiniz dermapen, lenf drenaj, kalıcı makyaj, croyo lipoliz gibi işlemleri yapmamız da yasaklandı. Bu işlemleri yaptığı için 20-40 ay hapis cezası alan meslektaşlarımız var" dedi.

KALICI MAKYAJ YAPILAN ÖZEL HASTANELER VAR

Güzellik salonlarında yapılmayan işlemlerin özel hastanelere kaydığını anlatan Aydın, bu merkezlerde de güzellik uzmanlarının çalıştırıldığını belirterek "Kalıcı makyaj yapan, ipek kirpik takan özel hastaneler var. 'Dermatoloğun gözetiminde' şartı ile epilasyon, kalıcı makyaj, lenf drenaj işlemlerini yine bizim arkadaşlarımız yapıyorlar. Bazıları da 18-19 yaşındaki stajyerlere yaptırıyorlar" dedi.

Merdiven altı kuruluşların yaptığı sağlığa zararlı uygulamalar ne kendilerine mal edildiğini söyleyen Ayşe Aydın "Oysa biz Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından Avrupa Birliği normlarına uygun olarak mesleki tanımı yapılmış bir işi yapıyoruz. İkisini karıştırmamak gerekiyor. Bizim önümüzü kesenler, merdiven altı, halkın sağlığı ile oynayan uygulamalara fırsat veriyor" diye konuştu.

YASAYLA KORUNMAK İSTİYORUZ

Yıllardır açılan davalarla işlem yapma yetkilerinin zaman zaman alındığını, zaman zaman geri verildiğini söyleyen İstanbul Güzellik Uzmanları, Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Ayşe Aydın, bu alanın kanunla düzenlenmesi gerektiğini "Biz artık yasayla korunmak istiyoruz. Borçla, harçla, krediyle aldığımız cihazların 3 gün yasak 5 gün serbest olmasından yorulduk ve usandık. IPL, Diode, G5 masaj aleti , kalıcı makyaj, radyo frekans, yüksek frekans ve cilt bakımı gibi mesleğimizin temelini teşkil eden, medikal kullanımla alakasız, meslek tanımımız içerisinde yer alan cihazları dahi günübirlik uygulamalar ve kararlarla kullanamaz hale getirilmekten gerçekten yorulduk. Güzellik uzmanlarının faaliyet alanlarını belirleyen bir yasa çıkarılırsa, biz de ne yapıp yapamayacağımızı yönetmeliklerle ve ara kararlarla değil yasayla biliriz. Halk da kime güveneceğini bilir" dedi.

ZİYNETİ KOCABIYIK