Ustanın Hikayesi

Erdoğan Belgeseli "Ustanın Hikayesi"

  1. <p><b>Okulda bana hoca memlekette Teyyüp derlerdi</b></p>      Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam Beyaz TV'de kendi hayatının anlatıldığı "Ustanın Hikayesi" programında katıldı. Erdoğan, öğrencilik yıllarını anlatırken, "Yatılı okulda okurken, kartpostal, simit ve su sattım" dedi. Erdoğan şunları anlattı:

    Okulda bana hoca memlekette Teyyüp derlerdi

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam Beyaz TV'de kendi hayatının anlatıldığı "Ustanın Hikayesi" programında katıldı. Erdoğan, öğrencilik yıllarını anlatırken, "Yatılı okulda okurken, kartpostal, simit ve su sattım" dedi. Erdoğan şunları anlattı:

  2. <p><b>ADIMI BABAM KOYMUŞ</b></p>    "Recep Tayyip ismini bana rahmetli babam vermiş. Recep ayında doğmuşum, dedemin adı da Tayyipmiş. Bizim oralarda kızlara anneanne, erkeklere de dede isimleri verilir genelde. Aslında geçmişi unutmamak anlamında güzel bir şey.

    ADIMI BABAM KOYMUŞ

    "Recep Tayyip ismini bana rahmetli babam vermiş. Recep ayında doğmuşum, dedemin adı da Tayyipmiş. Bizim oralarda kızlara anneanne, erkeklere de dede isimleri verilir genelde. Aslında geçmişi unutmamak anlamında güzel bir şey.

  3. <p><b>OKULDA BANA HOCA DERLERDİ</b></p>  İmam Hatip de hoca diye de hitap ederlerdi. Din dersinden dolayı. Derste hoca kim namaz kılar dedi, ben el kaldırdım namaz kıldım. O günden sonra adım hoca kaldı.

    OKULDA BANA HOCA DERLERDİ

    İmam Hatip de hoca diye de hitap ederlerdi. Din dersinden dolayı. Derste hoca kim namaz kılar dedi, ben el kaldırdım namaz kıldım. O günden sonra adım hoca kaldı.

  4. <p><b>KARADENİZ'DE TEYYÜP DERLER</b></p>    Anne, babamın farklı hitabı yoktu. Karadeniz'de Tayyip diyemezler, Teyyüp derler. Dedemin adı da nüfusta Teyyüp idi. Karadeniz'de böyle inceltirler. Fatmalara da Fadime denir mesela.

    KARADENİZ'DE TEYYÜP DERLER

    Anne, babamın farklı hitabı yoktu. Karadeniz'de Tayyip diyemezler, Teyyüp derler. Dedemin adı da nüfusta Teyyüp idi. Karadeniz'de böyle inceltirler. Fatmalara da Fadime denir mesela.

  5. <p><b>ARKADAŞIMIN ANNESİ YIKARDI BENİ</b></p>    Çocukluğumda sakin değildim, hareketliydim. Bizim zamanımızda apartman çocukluğu yoktu. Mahalle çocukluğu vardı. Annem, babam Nahiye'deki tüm insanları tanırdı. Bizde de Kasımpaşa'da oturduğumuz sokak, yan sokaklardaki arkadaşlarla sıkı fıkıydık. Sokaklar topraktı, toprakların içerisinde yuvarlandık. Annem yoksa, arkadaşımın annesi alır yıkardı beni. Benim annem de arkadaşımı yıkardı.

    ARKADAŞIMIN ANNESİ YIKARDI BENİ

    Çocukluğumda sakin değildim, hareketliydim. Bizim zamanımızda apartman çocukluğu yoktu. Mahalle çocukluğu vardı. Annem, babam Nahiye'deki tüm insanları tanırdı. Bizde de Kasımpaşa'da oturduğumuz sokak, yan sokaklardaki arkadaşlarla sıkı fıkıydık. Sokaklar topraktı, toprakların içerisinde yuvarlandık. Annem yoksa, arkadaşımın annesi alır yıkardı beni. Benim annem de arkadaşımı yıkardı.

  6. <p><b>BİSİKLETİM OLMADI</b></p>    Oynadığımız oyunlar çelik-çomak, uzun eşek, yakan top, dama, dokuztaş, kandillerden kule yapardık onun üzerine leğen koyar, içerisine kül, gazyağı koyup yakardık. Bisikletim olmadı hiç. Bisiklet alacak durumda değildik.

    BİSİKLETİM OLMADI

    Oynadığımız oyunlar çelik-çomak, uzun eşek, yakan top, dama, dokuztaş, kandillerden kule yapardık onun üzerine leğen koyar, içerisine kül, gazyağı koyup yakardık. Bisikletim olmadı hiç. Bisiklet alacak durumda değildik.

  7. <p><b>BANKA KUMBARAM YOKTU</b></p>    Banka kumbaram yoktu. Annemin yaptığı kumbara vardı. Harçlıklarımı biriktirirdim. Anneme verirdim bayramda, seyranda üstüne katar sana şunu aldım derdi.

    BANKA KUMBARAM YOKTU

    Banka kumbaram yoktu. Annemin yaptığı kumbara vardı. Harçlıklarımı biriktirirdim. Anneme verirdim bayramda, seyranda üstüne katar sana şunu aldım derdi.

  8. <p><b>BABAM BİZİ HOCAEFENDİYE TESLİM ETTİ</b></p>    Babam iznini hep yaza getirirdi. Hep beraber Rize'ye giderdik. Rize'de sadece çay değil, fındık da vardı. Bahçelerde fındık toplardık. Orada babam bizi hoca efendiye teslim ederdi. Orada aldığım derslerin gelişimimde çok faydası oldu. Babamın vasiyeti üzerine babamın arkadaşlarını ziyaret ederim.

    BABAM BİZİ HOCAEFENDİYE TESLİM ETTİ

    Babam iznini hep yaza getirirdi. Hep beraber Rize'ye giderdik. Rize'de sadece çay değil, fındık da vardı. Bahçelerde fındık toplardık. Orada babam bizi hoca efendiye teslim ederdi. Orada aldığım derslerin gelişimimde çok faydası oldu. Babamın vasiyeti üzerine babamın arkadaşlarını ziyaret ederim.

  9. <p><b>ANNEM ÇOK MAHARETLİYDİ</b></p>    Evimiz, Karadeniz yemekleriyle zengindi. Annem çok maharetliydi. Hamuru kalın açar, kavurmayla beraber fırında hazırlardı afiyetle yerdik. Sarması, mıhlaması, karalahana çorbası, pilavın her türlüsünü çok lezzetli yapardı. Ev misafirsiz kalmazdı. İki oda var evde. Haber vermek de yok babamda, yerde sini sofrası çöker yemeğimizi yerdik.

    ANNEM ÇOK MAHARETLİYDİ

    Evimiz, Karadeniz yemekleriyle zengindi. Annem çok maharetliydi. Hamuru kalın açar, kavurmayla beraber fırında hazırlardı afiyetle yerdik. Sarması, mıhlaması, karalahana çorbası, pilavın her türlüsünü çok lezzetli yapardı. Ev misafirsiz kalmazdı. İki oda var evde. Haber vermek de yok babamda, yerde sini sofrası çöker yemeğimizi yerdik.

  10. <p><b>BABAMA KAPTAN AMCA DERLERDİ</b></p>    Babama kaptan amca derlerdi. Ayrıca yurt dışında çalışan hemşehrilerin kasasıydı. Yediemin olarak görürlerdi. Hepsinin zarfı vardı. Hesabını ben tutardım. Memlekete ailelerine zaman zaman para gönderirdik. İtimat edilen bir insandı.

    BABAMA KAPTAN AMCA DERLERDİ

    Babama kaptan amca derlerdi. Ayrıca yurt dışında çalışan hemşehrilerin kasasıydı. Yediemin olarak görürlerdi. Hepsinin zarfı vardı. Hesabını ben tutardım. Memlekete ailelerine zaman zaman para gönderirdik. İtimat edilen bir insandı.

  11. <p><b>BABAM BİZİMLE HESAPLAŞMIŞTIR</b></p>    Babam otoriterdi. Bizim yetişmemizde onun ciddiyetinin faydası oldu. Ağzınızdan küfür çıkarsa faturasını ağır ödersiniz. Zaman zaman babam bizimle hesaplaşmıştır. Faturasını ödedik.

    BABAM BİZİMLE HESAPLAŞMIŞTIR

    Babam otoriterdi. Bizim yetişmemizde onun ciddiyetinin faydası oldu. Ağzınızdan küfür çıkarsa faturasını ağır ödersiniz. Zaman zaman babam bizimle hesaplaşmıştır. Faturasını ödedik.

  12. <p><b>KARTPOSTAL SİMİT SU SATTIM</b></p>    Ben yatılı okuduğum için babam bana haftada 2.5 lira verirdi. Ben onunla kartpostal alırdım. Arkadaşlarım bunları alır ailelerine yazardı. Buralardan para kazandım. Simit, su satardım. İlk ansiklopediyi, tefsir kitabını bu paralarla aldım. Babam bu teşebbüsümü görünce hediye olarak bana bir kütüphane yaptırdı.

    KARTPOSTAL SİMİT SU SATTIM

    Ben yatılı okuduğum için babam bana haftada 2.5 lira verirdi. Ben onunla kartpostal alırdım. Arkadaşlarım bunları alır ailelerine yazardı. Buralardan para kazandım. Simit, su satardım. İlk ansiklopediyi, tefsir kitabını bu paralarla aldım. Babam bu teşebbüsümü görünce hediye olarak bana bir kütüphane yaptırdı.

  13. <p><b>ŞİİR YARIŞMASINDA BİRİNCİ OLDUM</b></p>    Gazetelerden birinin şiir yarışması düzenledi. Teknik ressamlar cemiyeti ve o kurum. O yarışmada ben birinci oldum. 500 lira para ödülü ve duvara monte kütüphane aldım.

    ŞİİR YARIŞMASINDA BİRİNCİ OLDUM

    Gazetelerden birinin şiir yarışması düzenledi. Teknik ressamlar cemiyeti ve o kurum. O yarışmada ben birinci oldum. 500 lira para ödülü ve duvara monte kütüphane aldım.

  14. <p><b>ÇOCUK AZARLA BÜYÜRSE SEVGİ VEREMEZ</b></p>    Çocuk sevgisi Peygamberimizin en önemli sünnetidir. Çocukları çok seviyorum. Torunlarımı da çocukları sevmek geleceği sevmektir. Sizden sevgiyi görürse başkalarına da o sevgiyi aktarır. Azarla büyürse sevgi veremez.

    ÇOCUK AZARLA BÜYÜRSE SEVGİ VEREMEZ

    Çocuk sevgisi Peygamberimizin en önemli sünnetidir. Çocukları çok seviyorum. Torunlarımı da çocukları sevmek geleceği sevmektir. Sizden sevgiyi görürse başkalarına da o sevgiyi aktarır. Azarla büyürse sevgi veremez.

  15. <p><b>KASIMPAŞALI SÖZÜNÜN ERİDİR</b></p>    Kasımpaşalı jargonu çok eski. Osmanlı'nın denizcilikte müstesna olarak oturulan yer. Şu andaki hal Kasımpaşa değildir. Bizim biraz ilerimizde dut bahçeleri vardı. Kasımpaşa'da sonra mafyanın içerisine karışmış tipler de çıkmaya başladı. Daha sonra onlar da değişime uğradı. Kabadayılık ve sözünün eridir Kasımpaşalı. Sözünü yerine getirir, karşısından da sözünü yerine getirmesini bekler. Getirmezse bedeli ağır olur. Sözüyle özünün bir olmasını veriyor. Bize onu verdi. Bu okulumuzda da bütünleşmeyi bize sağladı.

    KASIMPAŞALI SÖZÜNÜN ERİDİR

    Kasımpaşalı jargonu çok eski. Osmanlı'nın denizcilikte müstesna olarak oturulan yer. Şu andaki hal Kasımpaşa değildir. Bizim biraz ilerimizde dut bahçeleri vardı. Kasımpaşa'da sonra mafyanın içerisine karışmış tipler de çıkmaya başladı. Daha sonra onlar da değişime uğradı. Kabadayılık ve sözünün eridir Kasımpaşalı. Sözünü yerine getirir, karşısından da sözünü yerine getirmesini bekler. Getirmezse bedeli ağır olur. Sözüyle özünün bir olmasını veriyor. Bize onu verdi. Bu okulumuzda da bütünleşmeyi bize sağladı.

  16. <p><b>KASIMPAŞALI KADİR TOPBAŞ</b></p>    Kadir Bey de Kasımpaşalı sayılır. O da tabi Beyoğlu'nun eski eşrafındandır. Onlar çok eskidir. Saray Muhallebicisi. Hala orada çok sevdiğim arkadaşlarım var. Annemin ölümüne kadar kabir ziyaretlerinde Kasımpaşa'ya daha sık gidiyorduk. Babamın kabrinin de naklini yaptığımız için daha seyrek gidiyoruz.

    KASIMPAŞALI KADİR TOPBAŞ

    Kadir Bey de Kasımpaşalı sayılır. O da tabi Beyoğlu'nun eski eşrafındandır. Onlar çok eskidir. Saray Muhallebicisi. Hala orada çok sevdiğim arkadaşlarım var. Annemin ölümüne kadar kabir ziyaretlerinde Kasımpaşa'ya daha sık gidiyorduk. Babamın kabrinin de naklini yaptığımız için daha seyrek gidiyoruz.

  17. <p><b>ÖLÜ MÜ YIKAYACAKSINIZ?</b></p>    İmam Hatip'e girişimin vesilesi ilkokuldaki müdürümdür. Bizim din dersine girişi, babamı davet edip biz Tayyip'i buraya gönderelim deyişi üzerine babam onu sevdi. Babam da "Siz nasıl isterseniz" dedi. İmtihanla girdik. o şekilde oraya başladık. O zamanki ötekileştirme şuydu. Öğretmenlerimiz şunu söylerdi "Niye buraya geldiniz? Ölü mü yıkayacaksınız?" Bu ötekileştirmenin kullandığı jargon buydu. "Buradan siz rahat rahat her üniversiteye gidemezsiniz. Veyahutta fark derslerini vereceksiniz sonra normal üniversiteye gideceksiniz." Ben 6 dersi Eyüp Lisesi'nden bitirdim. Bu liseden aldığım diplomayla Marmara Üniversitesi'ne girdim. İmam Hatip'i ötekileştirme orada başlamıştı. İmam Hatip deyince sadece Kuran, Arapça okunuyor. Öyle değil. Bunun yanında edebiyat, felsefe, fizik, kimya hepsini okuduk. Bir sene fazla okuyorduk diğer liselerden. böyle haksızlıklar karşısında aşıla aşıla buraya gelindi.

    ÖLÜ MÜ YIKAYACAKSINIZ?

    İmam Hatip'e girişimin vesilesi ilkokuldaki müdürümdür. Bizim din dersine girişi, babamı davet edip biz Tayyip'i buraya gönderelim deyişi üzerine babam onu sevdi. Babam da "Siz nasıl isterseniz" dedi. İmtihanla girdik. o şekilde oraya başladık. O zamanki ötekileştirme şuydu. Öğretmenlerimiz şunu söylerdi "Niye buraya geldiniz? Ölü mü yıkayacaksınız?" Bu ötekileştirmenin kullandığı jargon buydu. "Buradan siz rahat rahat her üniversiteye gidemezsiniz. Veyahutta fark derslerini vereceksiniz sonra normal üniversiteye gideceksiniz." Ben 6 dersi Eyüp Lisesi'nden bitirdim. Bu liseden aldığım diplomayla Marmara Üniversitesi'ne girdim. İmam Hatip'i ötekileştirme orada başlamıştı. İmam Hatip deyince sadece Kuran, Arapça okunuyor. Öyle değil. Bunun yanında edebiyat, felsefe, fizik, kimya hepsini okuduk. Bir sene fazla okuyorduk diğer liselerden. böyle haksızlıklar karşısında aşıla aşıla buraya gelindi.

  18. <p><b>ERKEĞE KATSAYI, KIZA BAŞÖRTÜSÜ</b></p>    Benim 4 çocuğumun 4'ü de eşimle kararımızı verdik. 4'ü de İmam Hatip mezunu oldu. İmam Hatip'ten sonra erkek çocuklara katsayı kız çocuklara hem katsayı hem türban engeli. İşte biliyorsunuz adli yılın açılışında da buna şahit olduk. Bir taraftan inanç ayrımı yok diyeceksiniz. Diğer taraftan başörtülü çocuğa iş eğitim imkanı vermeyeceksin. Hani ayrım yoktu. Amerika'da batıda okuyabiliyor. Türkiye halkının yüzde 99'u müslüman olan bir ülkede niye okuyamıyor. Türkiye laik. Laiklik ne demek. 82 Anayasası'nda var. Bütün inançlara eşit mesafede olmak laikliğin gereği. Şimdi bunlar aşılıyor. Rahatsızlığın altında yatan bu zaten. Birisi bir fazla öbürü bir geri olmasın. Hepsi aynı haklara sahip olsun. Bu rekabet içinde de toplum birbirini kucaklasın. O şartlar bizi ona mecbur etti. Gittiler dışarıda okudular geldiler.

    ERKEĞE KATSAYI, KIZA BAŞÖRTÜSÜ

    Benim 4 çocuğumun 4'ü de eşimle kararımızı verdik. 4'ü de İmam Hatip mezunu oldu. İmam Hatip'ten sonra erkek çocuklara katsayı kız çocuklara hem katsayı hem türban engeli. İşte biliyorsunuz adli yılın açılışında da buna şahit olduk. Bir taraftan inanç ayrımı yok diyeceksiniz. Diğer taraftan başörtülü çocuğa iş eğitim imkanı vermeyeceksin. Hani ayrım yoktu. Amerika'da batıda okuyabiliyor. Türkiye halkının yüzde 99'u müslüman olan bir ülkede niye okuyamıyor. Türkiye laik. Laiklik ne demek. 82 Anayasası'nda var. Bütün inançlara eşit mesafede olmak laikliğin gereği. Şimdi bunlar aşılıyor. Rahatsızlığın altında yatan bu zaten. Birisi bir fazla öbürü bir geri olmasın. Hepsi aynı haklara sahip olsun. Bu rekabet içinde de toplum birbirini kucaklasın. O şartlar bizi ona mecbur etti. Gittiler dışarıda okudular geldiler.

  19. <p><b>FUTBOLA MERAKI</b></p>    Bizim ailede futbolla ilgili ne babamda ne yakınlarımda bir hastalık yoktur. Ben daha İmam Hatip'e başladığımdan itibaren futbol tutkusu başladı. Mahallemizin kulübü iyi bir kulüptü. Orada topa başladım. 15 yaştan sonra ona eğildik. Oradaki arkadaşlarımızın etkisiyle olacak herhalde kulüp başkanımız Fenerbahçeliydi. Biz de Lefter'in o zamanki sergilediği oyunları görerek etkilenmiş olacağız ki bizde de Fenerbahçelilik başladı.

    FUTBOLA MERAKI

    Bizim ailede futbolla ilgili ne babamda ne yakınlarımda bir hastalık yoktur. Ben daha İmam Hatip'e başladığımdan itibaren futbol tutkusu başladı. Mahallemizin kulübü iyi bir kulüptü. Orada topa başladım. 15 yaştan sonra ona eğildik. Oradaki arkadaşlarımızın etkisiyle olacak herhalde kulüp başkanımız Fenerbahçeliydi. Biz de Lefter'in o zamanki sergilediği oyunları görerek etkilenmiş olacağız ki bizde de Fenerbahçelilik başladı.

  20. Babamın haberi yok, sonra öğrendi. Önce kızdı ama sonra babamı da alıştırdık. Şu anda ailede hanım hariç herkes Fenerbahçelidir. Son yaşanan olaylar aileyi epeyce soğuttu. Emine Hanım ise Beşiktaşlı.

    Babamın haberi yok, sonra öğrendi. Önce kızdı ama sonra babamı da alıştırdık. Şu anda ailede hanım hariç herkes Fenerbahçelidir. Son yaşanan olaylar aileyi epeyce soğuttu. Emine Hanım ise Beşiktaşlı.

  21. <p><b>EMİNE ERDOĞAN'LA TANIŞMA</b></p>    Gazinoda bizim partimizin bir toplantısı var. Bizim hanımın tasarımcılık yanı çok güçlüdür. Duruşu falan dikkatimi çekti. Ben de o anda yeni tabirle elektriklenme diye ifade edilen, işin edebi noktasına baktığımız zaman aşık olmak durumu meydana geldi. Benim aşkı tanımlamam farklıdır. Ben aşkı şöyle tanımlarım. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Şimdi aşık olduk diyorlar ama aşık olduktan sonra başkalarına da aşık oluyor. Biz bir aşık olduk pir aşık olduk.

    EMİNE ERDOĞAN'LA TANIŞMA

    Gazinoda bizim partimizin bir toplantısı var. Bizim hanımın tasarımcılık yanı çok güçlüdür. Duruşu falan dikkatimi çekti. Ben de o anda yeni tabirle elektriklenme diye ifade edilen, işin edebi noktasına baktığımız zaman aşık olmak durumu meydana geldi. Benim aşkı tanımlamam farklıdır. Ben aşkı şöyle tanımlarım. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Şimdi aşık olduk diyorlar ama aşık olduktan sonra başkalarına da aşık oluyor. Biz bir aşık olduk pir aşık olduk.

  22. <p><b>İSTEME</b></p>    Allah rahmet etsin halamın oğlu, onun bir arabası vardı. Onunla beraber gittik. Giderken de şöyle bir çikolatalı baklava yaptırmıştım. Onu oraya getirdik. İstemeyi yaptığımızda sonradan öğrendik ki ben baya kızarmışım yani. Babam, annem, kayınpeder, kayınvalidem en ufak bir zorlama çıkarmadılar. Çok da uzatmadık zaten. Bir sene içinde nişanımızı ve nikahımızı kıyıverdik. Ben kıyafet konusunda eşime ve çocuklarıma yük olmam kendim hallederim.

    İSTEME

    Allah rahmet etsin halamın oğlu, onun bir arabası vardı. Onunla beraber gittik. Giderken de şöyle bir çikolatalı baklava yaptırmıştım. Onu oraya getirdik. İstemeyi yaptığımızda sonradan öğrendik ki ben baya kızarmışım yani. Babam, annem, kayınpeder, kayınvalidem en ufak bir zorlama çıkarmadılar. Çok da uzatmadık zaten. Bir sene içinde nişanımızı ve nikahımızı kıyıverdik. Ben kıyafet konusunda eşime ve çocuklarıma yük olmam kendim hallederim.

  23. <p><b>EVDE MUSLUK BOZULURSA?</b></p>    Kasımpaşa'dayken o tür şeylerle çok uğraştım. Belediye başkanı olduğum dönemde bizim üzerimizden gitti. Kasımpaşa'da oturduğumuz dönemde boya badana gibi işler yaptım. Yemek yönünde sadece öğrencilik yıllarında bir menümüz vardı. Eşimle hayatımız bütünleştikten sonra bize mutfak kalmadı. O yıllarda menemeni iyi yapardım. Sucuklu yumurta, pastırmalı yumurta... Bunları iyi yapardım. Eşim o konuda çok hassas çok titiz. Bazen zorlandığımız oluyor. Alternatif tıbbı çok yakından takip eder. Yediklerinde içteklerine de ileri derecede hassastır.

    EVDE MUSLUK BOZULURSA?

    Kasımpaşa'dayken o tür şeylerle çok uğraştım. Belediye başkanı olduğum dönemde bizim üzerimizden gitti. Kasımpaşa'da oturduğumuz dönemde boya badana gibi işler yaptım. Yemek yönünde sadece öğrencilik yıllarında bir menümüz vardı. Eşimle hayatımız bütünleştikten sonra bize mutfak kalmadı. O yıllarda menemeni iyi yapardım. Sucuklu yumurta, pastırmalı yumurta... Bunları iyi yapardım. Eşim o konuda çok hassas çok titiz. Bazen zorlandığımız oluyor. Alternatif tıbbı çok yakından takip eder. Yediklerinde içteklerine de ileri derecede hassastır.

  24. <p><b>TORUNLAR</b></p>    Torunlar evlatları bize aratmadı. O başka bir sevgi bize getirdi. Şu anda gerek eşim gerekse çocuklar, ufak kızım zaten onların sürekli yanında olması. İlla bu gece beraber yatalım. Gittiğimizde bakarım kız hemen kayıpta. "Nerede?" "Yiğenlerinin yanında." Onlar gelirler teyzesiyle beraber kalırlar. Onların başka bir tadı var. Doyumsuz oluyor. Çocuklarıma da söylüyorum. Bizi mahçup etmeyin, en az üç.

    TORUNLAR

    Torunlar evlatları bize aratmadı. O başka bir sevgi bize getirdi. Şu anda gerek eşim gerekse çocuklar, ufak kızım zaten onların sürekli yanında olması. İlla bu gece beraber yatalım. Gittiğimizde bakarım kız hemen kayıpta. "Nerede?" "Yiğenlerinin yanında." Onlar gelirler teyzesiyle beraber kalırlar. Onların başka bir tadı var. Doyumsuz oluyor. Çocuklarıma da söylüyorum. Bizi mahçup etmeyin, en az üç.

  25. <p><b>TORUNLARIN SİYASETE GİRMESİNİ İSTER Mİ?</b></p>    Biz çekildikten sonra niye olmasın. İyi yetişmiş, dürüst, doğru gayretli.. Böyle bir kabiliyet varsa, kendileri de bir heyecan duyuyorsa ben olmalarını isterim. Çizgi filmleri onlarla izlemek zorunda kalıyorum. Annen ne kadar müsade etti? 15 dakika. 15 dakika beraber izliyoruz. İstanbul'da oturduğumuz yer adeta park gibidir. Büyük torun topu çok sever çok hırslı onlarla bazen top oynarım. En ufağı Mahinur. O ayrı bir sevgi yumağı. Onun sinerjisi farklı. Diğerlerinki daha farklı."

    TORUNLARIN SİYASETE GİRMESİNİ İSTER Mİ?

    Biz çekildikten sonra niye olmasın. İyi yetişmiş, dürüst, doğru gayretli.. Böyle bir kabiliyet varsa, kendileri de bir heyecan duyuyorsa ben olmalarını isterim. Çizgi filmleri onlarla izlemek zorunda kalıyorum. Annen ne kadar müsade etti? 15 dakika. 15 dakika beraber izliyoruz. İstanbul'da oturduğumuz yer adeta park gibidir. Büyük torun topu çok sever çok hırslı onlarla bazen top oynarım. En ufağı Mahinur. O ayrı bir sevgi yumağı. Onun sinerjisi farklı. Diğerlerinki daha farklı."

  26. <p><b>HEM OKUDUM HEM SİYASET YAPTIM</b></p>    Milli Türk Talebe Birliği, imam hatipte okuduğumuz yıllar, üniversite yıllarında müdürlük üslendim. Bu ocaktan geçmiş bir çok önemli isim var. Milli Selamet Partisi Beyoğlu ilçe gençlik kolu başkanlığı sonra İstanbul gençlik kolları başkanlığı teklif edildi. Onu da kabul ettim. 12 Eylül öncesi dönemde şiddet eylemlerinde teşkilatımızı hep uzak tutuk. O dönemde hem okuyor, hem İETT de çalışıyor hem de futbol oynuyordum.

    HEM OKUDUM HEM SİYASET YAPTIM

    Milli Türk Talebe Birliği, imam hatipte okuduğumuz yıllar, üniversite yıllarında müdürlük üslendim. Bu ocaktan geçmiş bir çok önemli isim var. Milli Selamet Partisi Beyoğlu ilçe gençlik kolu başkanlığı sonra İstanbul gençlik kolları başkanlığı teklif edildi. Onu da kabul ettim. 12 Eylül öncesi dönemde şiddet eylemlerinde teşkilatımızı hep uzak tutuk. O dönemde hem okuyor, hem İETT de çalışıyor hem de futbol oynuyordum.

  27. <p><b>KANTİN SUBAYLIĞI YAPTIM</b<</p>    Askerliğimi Hasdal'da da yaptım. Hasdal'ı bilmiyorum. Kurada çıkınca üzüldüm önce. Hasdal'ın nerede olduğunu öğrenince kepi havaya attım. 77. Piyade alayında kantin subaylığı yaptım.

    KANTİN SUBAYLIĞI YAPTIM Askerliğimi Hasdal'da da yaptım. Hasdal'ı bilmiyorum. Kurada çıkınca üzüldüm önce. Hasdal'ın nerede olduğunu öğrenince kepi havaya attım. 77. Piyade alayında kantin subaylığı yaptım.

  28. <p><b>ZEMBİLLE İNMEDİK</b></p>    Bazıları gibi gökten zembille in, meclise gir. Böyle gelmedik biz. Tırnaklarımızla kazıyarak geldik. 1989'da Beyoğlu Belediye başkanlığına aday olmak istedim. Erbakan Hocam'a gidip söyledim. O zaman görev verilir, istenmezdi. Aday olduğumuzda yüzde 1.5 oyla kaybettik. Kızlarımıza anket yaptırıyorum. Bu olaya tepki gösterdiler hakaret ettiler kızlarımıza. Onların emekleri bu günlerin tohumları oldu. Sonra Beyoğlu'nu da İstanbul'u da aldık. İstanbul dertli bir şehirdi. Çöp, hava kirliliği, susuzluk, CHP iktidarı getirdi bunları. İşe başladık, su getirdik. GÜVENCE OLDUK

    ZEMBİLLE İNMEDİK

    Bazıları gibi gökten zembille in, meclise gir. Böyle gelmedik biz. Tırnaklarımızla kazıyarak geldik. 1989'da Beyoğlu Belediye başkanlığına aday olmak istedim. Erbakan Hocam'a gidip söyledim. O zaman görev verilir, istenmezdi. Aday olduğumuzda yüzde 1.5 oyla kaybettik. Kızlarımıza anket yaptırıyorum. Bu olaya tepki gösterdiler hakaret ettiler kızlarımıza. Onların emekleri bu günlerin tohumları oldu. Sonra Beyoğlu'nu da İstanbul'u da aldık. İstanbul dertli bir şehirdi. Çöp, hava kirliliği, susuzluk, CHP iktidarı getirdi bunları. İşe başladık, su getirdik. GÜVENCE OLDUK

  29. Yaşam tarzına müdahale korkusu o gün de vardı bu gün de var. Ne yapılıyor da karışılıyor. Kim karışıyor, Kime karışıyor. Yemene, içmene, giyimine kuşamına mı karışılıyor. Biz yaşam tarzının güvencesi olduk. Kimseye müdahale olmamıştır. Bize, ailemize oldu. Başörtülü kızlarımızın eğitim öğretim hakkı ellerinden alındı. Biz bu müdahalelerin içerisinde ezile ezile geldik

    Yaşam tarzına müdahale korkusu o gün de vardı bu gün de var. Ne yapılıyor da karışılıyor. Kim karışıyor, Kime karışıyor. Yemene, içmene, giyimine kuşamına mı karışılıyor. Biz yaşam tarzının güvencesi olduk. Kimseye müdahale olmamıştır. Bize, ailemize oldu. Başörtülü kızlarımızın eğitim öğretim hakkı ellerinden alındı. Biz bu müdahalelerin içerisinde ezile ezile geldik

  30. <p><b>CEZAEVİ MEDRESE-İ YUSUFİYE</b></p>    Pınarhisar Cezaevi sürecim dolu dolu geçti. 100 kişinin üzerinde ziyaretçim vardı. Günde 10 bin mektup geliyordu. Hepsini cevapladım. Orası Medrese-i Yusufiye. Odam var, bir de havalandırmamız. Yanımda bir kişi daha yatıyordu. Voltamızı atıyorduk orada. Yan koğuşta terör suçundan yatan mahkumlar vardı. Gidip onlarla da görüştüm. İçerideyken yemen türküsü söylerdik."

    CEZAEVİ MEDRESE-İ YUSUFİYE

    Pınarhisar Cezaevi sürecim dolu dolu geçti. 100 kişinin üzerinde ziyaretçim vardı. Günde 10 bin mektup geliyordu. Hepsini cevapladım. Orası Medrese-i Yusufiye. Odam var, bir de havalandırmamız. Yanımda bir kişi daha yatıyordu. Voltamızı atıyorduk orada. Yan koğuşta terör suçundan yatan mahkumlar vardı. Gidip onlarla da görüştüm. İçerideyken yemen türküsü söylerdik."

  31. <p><b>ÜNLÜLER DE KONUŞTU</b></p>    "Ustanın Hikayesi" belgeselinde ünlülerin Başbakan Erdoğan'la olan anıları ve görüşleri yer aldı. Ünlüler şunları söyledi:   <p>Fatih Terim: Herkes sporun her dalını, ülkesinin propagandası, iyiliği için yapıyor. Sporu seven bir Başbakanımız olduğu için şanslıyız. Başbakanımızın sağladığı imkanlar şanstır.</p>

    ÜNLÜLER DE KONUŞTU

    "Ustanın Hikayesi" belgeselinde ünlülerin Başbakan Erdoğan'la olan anıları ve görüşleri yer aldı. Ünlüler şunları söyledi:

    Fatih Terim: Herkes sporun her dalını, ülkesinin propagandası, iyiliği için yapıyor. Sporu seven bir Başbakanımız olduğu için şanslıyız. Başbakanımızın sağladığı imkanlar şanstır.

  32. <p><b>ÜNLÜLER DE KONUŞTU</b></p>    Hidayet Türkoğlu: Başbakanımızın kendine olan güveni, lider sıfatı olması herkes tarafından gözlemlenmiş bir şey. Kendine güvenen bir insan. Sadece Amerika, Avrupa değil, herkes bu yönünü takdir ediyor.

    ÜNLÜLER DE KONUŞTU

    Hidayet Türkoğlu: Başbakanımızın kendine olan güveni, lider sıfatı olması herkes tarafından gözlemlenmiş bir şey. Kendine güvenen bir insan. Sadece Amerika, Avrupa değil, herkes bu yönünü takdir ediyor.

  33. <b>Orhan Gencebay:</b> Bir gün kız istemeye gittik Başbakanımızla. Hatta takıldık önceden kızı vermezlerse ne yaparız diye. Kaçırırız falan dedik. Sohbetten sonra kızı isteme faslı geldi. Siz isteyin dedim. Hayır sen iste dedi. Ben siz isteyin dedim. Sen benim büyüğümsün, iste dedi. Ben Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızı istedim, kızı da verdiler.

    Orhan Gencebay: Bir gün kız istemeye gittik Başbakanımızla. Hatta takıldık önceden kızı vermezlerse ne yaparız diye. Kaçırırız falan dedik. Sohbetten sonra kızı isteme faslı geldi. Siz isteyin dedim. Hayır sen iste dedi. Ben siz isteyin dedim. Sen benim büyüğümsün, iste dedi. Ben Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızı istedim, kızı da verdiler.

  34. <b>Ajda Pekkan:</b>(Emine Erdoğan ve kızları) Öğlen yemeği dönüşünde benimle olmak istedi hanımefendi ve kızları. Yalın sesinizi merak ediyoruz. Bize şarkı söyler misiniz?" dediler. O kadar keyifliydi ki o zaman. İnşallah yine karşılaşırız.

    Ajda Pekkan:(Emine Erdoğan ve kızları) Öğlen yemeği dönüşünde benimle olmak istedi hanımefendi ve kızları. Yalın sesinizi merak ediyoruz. Bize şarkı söyler misiniz?" dediler. O kadar keyifliydi ki o zaman. İnşallah yine karşılaşırız.

  35. <b>Şahan Gökbakar:</b> Dolmabahçe kahvaltıları vardı, ünlülerin katıldığı Başbakanımızın da geldiği kahvaltılar. Onlardan birine davet geldi. Gün geldi gittik. Büyük bir salon, büyük bir masa var. Başbakan girdi, herkesle tokalaştı. Tam karşı karşıya durduk. Herkesle konuştu. Bana geldi, tombişim nasılsın, eriyemedin mi daha dedi. Bende öyle şaşırdım, iyiyim falan dedim. Sonra kahvaltılar dağıtıldı. Az yiyeyim dedim. O şekilde devam ederken, kahvaltılar toplanırken salam kalmıştı. Tabakta kalmasın alayım dedim. Tam ağzıma atıyordum göz göze geldik Başbakanla. Salamı bıraktım. Aç kaldım o kahvaltıda.

    Şahan Gökbakar: Dolmabahçe kahvaltıları vardı, ünlülerin katıldığı Başbakanımızın da geldiği kahvaltılar. Onlardan birine davet geldi. Gün geldi gittik. Büyük bir salon, büyük bir masa var. Başbakan girdi, herkesle tokalaştı. Tam karşı karşıya durduk. Herkesle konuştu. Bana geldi, tombişim nasılsın, eriyemedin mi daha dedi. Bende öyle şaşırdım, iyiyim falan dedim. Sonra kahvaltılar dağıtıldı. Az yiyeyim dedim. O şekilde devam ederken, kahvaltılar toplanırken salam kalmıştı. Tabakta kalmasın alayım dedim. Tam ağzıma atıyordum göz göze geldik Başbakanla. Salamı bıraktım. Aç kaldım o kahvaltıda.

  36. <b>Acun Ilıcalı:</b> Yurtdışında benim gurur duyduğum bir olay oldu. Yunanistan'da kriz olduğu günler. Yunanistan'dayım taksiye bindim. Taksici "nerelisin" dedi "Türküm" deyince, "Erdogan, Erdogan" dedi. Sonra "buradan adaylığını koysa seçilir" dedi Başbakanımızın bir Yunanlı tarafından takdir edilmesi, benim için bir gurur kaynağı oldu.

    Acun Ilıcalı: Yurtdışında benim gurur duyduğum bir olay oldu. Yunanistan'da kriz olduğu günler. Yunanistan'dayım taksiye bindim. Taksici "nerelisin" dedi "Türküm" deyince, "Erdogan, Erdogan" dedi. Sonra "buradan adaylığını koysa seçilir" dedi Başbakanımızın bir Yunanlı tarafından takdir edilmesi, benim için bir gurur kaynağı oldu.

  37. <b>Kenan Işık:</b> Seçimler var Bakırköy'de. O kalabalıkta bir ihtiyar elinde bastonuyla geldi. Bir hanım da kısa eteğiyle kalabalık arasında. İhtiyar geldi, "Sen belediye başkanı oldun. Bunlar hala kısa giyiniyor" dedi. Başbakan, "Boşver amca sen. Onlar öyle giyiniyor, sen böyle giyiniyorsun" dedi

    Kenan Işık: Seçimler var Bakırköy'de. O kalabalıkta bir ihtiyar elinde bastonuyla geldi. Bir hanım da kısa eteğiyle kalabalık arasında. İhtiyar geldi, "Sen belediye başkanı oldun. Bunlar hala kısa giyiniyor" dedi. Başbakan, "Boşver amca sen. Onlar öyle giyiniyor, sen böyle giyiniyorsun" dedi

  38. <b>Kenan İmirzalıoğlu:</b> Başbakanlığa telefon açtım taziye telefonu. Başbakanımızın teyzesi vefat etmişti. Aradan birkaç gün geçti. Başbakan telefondaydı. Bana teşekkür etti taziye için. Telefonu kapattıktan sonra durup düşündüm dizilerde, setlerde yoğun oluyoruz. İnsanlara dönemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı dönüş yaptı. Utandım. Oradan bir ders çıkardım.

    Kenan İmirzalıoğlu: Başbakanlığa telefon açtım taziye telefonu. Başbakanımızın teyzesi vefat etmişti. Aradan birkaç gün geçti. Başbakan telefondaydı. Bana teşekkür etti taziye için. Telefonu kapattıktan sonra durup düşündüm dizilerde, setlerde yoğun oluyoruz. İnsanlara dönemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı dönüş yaptı. Utandım. Oradan bir ders çıkardım.

  39. <p><b>GÜL DE KATILDI</b></p>    Programda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Erdoğan'ı anlattı. "Türkiye'nin tarihini beraber yazdık" diyen Gül şunları söyledi: "Tayyip beyle bizim arkadaşlığımız gençlik yıllarımızda başladı. 1970'lerin başıdır. 40 yılı geçen bir süre. Bu arkadaşlık mahalle arkadaşlığı değil dava arkadaşlığıdır. Onun için önemli bir arkadaşlık. Türkiye'nin tarihini beraber yaptık, yazdık. Birlikte çok cesur adımlar attık.

    GÜL DE KATILDI

    Programda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Erdoğan'ı anlattı. "Türkiye'nin tarihini beraber yazdık" diyen Gül şunları söyledi: "Tayyip beyle bizim arkadaşlığımız gençlik yıllarımızda başladı. 1970'lerin başıdır. 40 yılı geçen bir süre. Bu arkadaşlık mahalle arkadaşlığı değil dava arkadaşlığıdır. Onun için önemli bir arkadaşlık. Türkiye'nin tarihini beraber yaptık, yazdık. Birlikte çok cesur adımlar attık.

  40. Ailelerimiz de bir birleriyle dosttur. Çocuklarımız da birbirleriyle arkadaştır. Kendisi çok kararlı ve cesur kişiliğe sahiptir. Aynı zamanda çok yufka yüreklidir. Bize hizmetleri de daha çok olacaktır." EŞLERİMİZLE İLGİLİ SIKINTI YAŞANMADI <p>Erdoğan da, Gül ile ilgili unutulamaz anısı olarak AK Parti'nin kuruluşunu anlatarak, "Bu süreçte makam, mevki aramıza hiç bir sıkıntı sokamadı.</p>

    Ailelerimiz de bir birleriyle dosttur. Çocuklarımız da birbirleriyle arkadaştır. Kendisi çok kararlı ve cesur kişiliğe sahiptir. Aynı zamanda çok yufka yüreklidir. Bize hizmetleri de daha çok olacaktır." EŞLERİMİZLE İLGİLİ SIKINTI YAŞANMADI

    Erdoğan da, Gül ile ilgili unutulamaz anısı olarak AK Parti'nin kuruluşunu anlatarak, "Bu süreçte makam, mevki aramıza hiç bir sıkıntı sokamadı.

  41. Medya neler yazdı. Eşlerimiz ile ilgili sıkıntı yaşandığını yazdılar. Böyle bir şey olmadı. Kendisi de söyledi ailelerimiz, eşlerimizin hukukları çok çok farklıdır. Böyle bir sıkıntı aramızda yaşanmadı. Bunu yakalayamadıkları için de kahroluyorlar. Kardeşlik hukuku içinde milletimize hizmet yolunda bu yola devam ediyoruz" dedi.

    Medya neler yazdı. Eşlerimiz ile ilgili sıkıntı yaşandığını yazdılar. Böyle bir şey olmadı. Kendisi de söyledi ailelerimiz, eşlerimizin hukukları çok çok farklıdır. Böyle bir sıkıntı aramızda yaşanmadı. Bunu yakalayamadıkları için de kahroluyorlar. Kardeşlik hukuku içinde milletimize hizmet yolunda bu yola devam ediyoruz" dedi.

  42. <p><b>MEKTUPLAR OKUNDU</b></p>    Cezaevindeyken Başbakan Erdoğan'a gelen mektuplar programda cümle cümle okundu. Mektuplardan şu cümleler okundu:   <p>"Bu sene kullanacağım ilk oyum size nasip olsun."</p>   <p>"Benim adım Ahmet 5 yaşındayım. Seni çok seviyorum"</p>  <p> "Sizden resim beklemiştim. Eşim "koskoca başkan sana mı resim yollayacak" demişti. Sizden beklemiyordum ama geldi."</p>  <p> "En kısa zaman da sizi aramızda göreceğiz, geleceğin başbakanısın."</p>  <p> "Aldırma reis. Biz farklıyız tanışmasak da sizinle gülecek, mezara yürüyecek bir kardeşiniz var."</p>

    MEKTUPLAR OKUNDU

    Cezaevindeyken Başbakan Erdoğan'a gelen mektuplar programda cümle cümle okundu. Mektuplardan şu cümleler okundu:

    "Bu sene kullanacağım ilk oyum size nasip olsun."

    "Benim adım Ahmet 5 yaşındayım. Seni çok seviyorum"

    "Sizden resim beklemiştim. Eşim "koskoca başkan sana mı resim yollayacak" demişti. Sizden beklemiyordum ama geldi."

    "En kısa zaman da sizi aramızda göreceğiz, geleceğin başbakanısın."

    "Aldırma reis. Biz farklıyız tanışmasak da sizinle gülecek, mezara yürüyecek bir kardeşiniz var."