MEB eski Bakanı Hüseyin Çelik'ten ses getirecek açıklamalar!
KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan Eski Kültür ve Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik, "AK Partini kendi içinde bile bu hiyanet sistemini işlettiğiniz zaman, diğer partilere hain demek sesini çıkartana terörist demek, sesini yükseltene anarşit demek çok daha kolay oldu" ifadesini kullandı.

Çelik, AK Parti'nin kuruluş sürecinde yaşadığı zor dönemlere de değinerek,
"Bir ülke düşünününki bir partinin genel başkanı esas kimliğini saklamak
ihtiyaçında hissediyor. Ben Kültür Bakanıyken Sefa Kaplan benimle röportaj yaptı.
Bir Türkiye tablosu çizip kültürel meseleler hakkında konuşutuk, kendimden örnek
verdim. Babamla ninem evde arapça konuşuyor, babamın esas dili Arapça, annem
kürt, benim ilk öğrendiğim dil kürtçedir. Ben 7 yaşında okula gittikten sonra
Türkçe öğrendim. Benim eşim Türk, çocuklarım Türkçe'den başka dil bilmiyor. Ben
bunu dile getirdim diye, herhalde vefat etti, Necdet Sevinç Ortadoğu gazetesinde
günlerce benim aleyhimde yayın yaparak, annem Kürttür diye söyleyen birisi. Türkiye'nin
Kültür Bakanılığı'nın başında olamaz dedi. Şaşırmaya gerek yok Kemal Kılıçdaroğlu
ya ben Konyalıyım Türkmen'im oradan geliyorum demesi bile içinde bulunduğu ulusalcı
veya başka gruplara karşı falan niye böyle bir ifade de bulunuyor ki, niye bir
ihtiyaçta bulunuyor ki? Baskı bir toplumu münafıklaştırır. Sultan Abdulhamit
dönemine karşı çıkan İslamcı aydınlar, Sultan Abdulhamit'e sen münafık bir toplum
oluşturdun diye kızıyorlar. Mehmet Akif, Said Nursi, Elmalı Hamdi Yazır gibi
birçok aydın var" açıklamasını yaptı.
Ak Parti'nın yeni kurulduğunda Grup başkan vekilleri adına yaptığı bir konuşmaya dikkat çeken Çelik şunları dile getirdi:
"Arkadaşlar biz iktidarı kazandık 363 milletvekili ile ve Lenin'in bir
sözünü söyledim. Lenin Komünist devrimi yaptığında kurmaylarıyla birlikte yaptığı
ilk toplantıda ilk cümlesi, beyler unutmayın biz şuan güçlüyüz ve bütün alçaklar
bizimle beraberdir. Ben de arkadaşlar dedim ki biz şuanda güçlüyüz, bütün alçaklar
bize yanaşacaklar. Eğer tatlı bir nesnenin olduğu yere bal arıları da gelir,
ama eşek arıları da gelir sineklerde gelir, bunları eleyecek bir mekanizma
olmazsa bunlar bizi boğar dedim. Şimdi AK Partinin bahsettiğimiz hasbi adamları
hasbi ekip, sonradan gelen alçak taife tarafından yerin dibine batırıldı. Abdullah
Gül hain, şu hain bu hain herkes hain... niye bunlar çıkıp şöyle olmasın böyle
olsun demişler. AK Partini kendi içinde bile bu hiyanet sistemini işlettiğiniz
zaman, diğer partilere hain demek sesini çıkartana terörist demek, sesini yükseltene
anarşist demek çok daha kolay oldu. Meclis Taburunun girişinde şöyle bir söz
yazıyordu: Hiç bir mazeret başarının yerini tutamaz. Mazeret üretmeye bırakalım,
biz şu fakirin ekmeğin küçülmesine müsaade etmeyelim tedbirimizi alalım, biraz
daha ortamı yumuşatalım, muhalefetle rekabet düzeyinde bir rekabet yapalım bu
daha hayırlıdır. Siz yasakladınız mı bastırdınız mı, engellediniz mi o karşınıza
büyük çığ olarak gelir."