Oğlunun tedavisi için geldiği Bursa'da, diğer oğlunun ölümüne tanık oldu
Bursa'da, kaldırıma çıkan midibüsün altında sürüklenen Ömer Şirin (11), kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. 10 gün önce hasta oğlu Muhammed Seyit'in (5) tedavisi için Kars'tan kente taşındıklarını belirten anne Nadile Şirin, oğlu Ömer'in öldüğü kazayla ilgili, "Çocuğumun sesi gelince koştum. Bana seslendi, 'anne, anne' dedi. Sonra sesi kesildi" dedi.
 
			Olay, önceki gün Osmangazi ilçesi Pınarbaşı Mahallesi Bayramyeri Caddesi'nde meydana geldi. Yaşları 5 ile 19 arasında değişen 6 çocukları bulunan Nadile-Fevzi Şirin çifti, bedensel ve zihinsel engelli çocukları Muhammed Seyit'in (fotoğrafta sağda) tedavisi için Kars'ın Digor ilçesinden akrabalarının yaşadığı Bursa'ya taşındı.
Şirin ailesi, 10 gün önce geldikleri Pınarbaşı Mahallesi'nde kiraladıkları 
  evde yaşamaya başladı.
KALDIRIMDA YÜRÜYEN ÖMER'E ÇARPTI 
  Geçen pazar günü, Nadile Şirin (üstte fotoğrafta), hasta oğlu Muhammed Seyit 
  ile Ömer'i evlerinin yakınındaki Pınarbaşı Parkı'na götürdü.
Şirin, çocukları oynadıktan sonra alışveriş için çarşıya gitmeye hazırlanırken 
  Ömer, annesinden önce çıktığı parkın yanındaki caddede, kaldırımda yürümeye 
  başladı.
Bir ilkokul ile ortaokulun da bulunduğu caddeye, iddiaya göre hızla giren F.M.A. 
  idaresindeki 10 AAJ 480 plakalı midibüs, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini 
  kaybetmesiyle kaldırıma çıktı, Ömer'i altına alıp metrelerce sürükledi.
Caddeden gelen gürültüye koşarak parktan çıkan Nadile Şirin, Ömer'i kanlar 
  içerisinde yerde yatarken buldu. Kazanın ardından kaçmaya çalıştığı iddia edilen 
  sürücü, çevredekiler tarafından yakalandı.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin 
  ilk müdahalesinin ardından ambulansla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 
  kaldırılan Ömer, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Ömer, Erdoğan 
  Köy Kent Mezarlığı'nda toprağa verildi.
SÜRÜCÜ SERBEST BIRAKILDI 
  Polisin gözaltına aldığı sürücü F. M. A.'nın emniyetteki ifadesinde, "Çocuğun 
  elinde ip vardı. İp arabanın tekerleğine dolandı, çocuk da ipi bırakmayınca 
  sürüklenerek başını kaldırıma çarptı" dediği öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin 
  ardından adliyeye sevk edilen sürücü savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
'YALANCI ŞAHİT TUTMUŞ' 
  Nadile Şirin ise oğlunun elinde ip olmadığını belirterek, olayı şöyle anlattı:
"Diğer çocuklarımla beraber Ömer (üstte fotoğrafta) de parktaydı. Yola 
  geçecekti, araba birden çarptı. Çocuğumun sesi gelince ben koştum. Ben giderken 
  çocuğum yere düştü. Bana seslendi, 'anne, anne' dedi.
Sonra sesi kesildi. Biz 10 gün önce geldik buraya. Okula kayıt yaptıracaktık. 
  Okula gitmeyi çok istiyordu. 'Anne beni okula gönder' diyordu. Diğer çocuğum 
  zaten hasta. Onu hava alsın diye gezmeye çıkardım, Ömer de 'anne ben de parkta 
  gezmek istiyorum' diyerek geldi.
Araba çarptı. Elinde ip falan görmedim. Öyle söylediler ama ip yoktu elinde. 
  Yalancı şahit tutmuş, o öyle söylemiş."
Oğlunun ölüm haberini işçi olarak çalıştığı inşaatta alan baba Fevzi Şirin 
  de "Parkta oynadıktan sonra çarşıya gideceklerdi. Yürürken araba gelmiş, 
  vurmuş. İp tutmuyormuş, yalan söylüyorlar" dedi.
'BİZİM CANIMIZ YANDI, BAŞKALARININ YANMASIN' 
  Ömer Şirin'in dayısı Mehmet Yıldız, "Çocuğu baya bir sürüklemiş. Vurduktan 
  sonra çocuğu fark etmemiş. Ön teker vururken, yandan sıyrılmamış, çocuk arka 
  tekere kadar gelmiş" derken amcası Yaşar Şirin ise aracın süratli olduğunu 
  öne sürerek, "Yaşlı bir teyze arabanın vurduğunu görmüş.
Çocuk arabanın altında sürüklenirken, o teyze bağırmış. Ondan sonra şoför çocuğa 
  vurduğunu fark etmiş. Süratliymiş. Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın. 
  Burası dar bir yol, biraz yavaş gelsinler. Biz de şoförüz. Bu yolda sürat olur 
  mu? İki tane okul var burada" diye konuştu.
'BU CADDEDE İLK KEZ KAZA OLUYOR' 
  Söz konusu caddede ilk kez kaza olduğunu söyleyen Pınarbaşı Mahallesi Muhtarı 
  Halil İbrahim Koçum da "Burada olan trafik kazası, olması mümkün olmayan 
  bir şey. Şurada iki tane okul var. Birisi ilkokul, birisi ortaokul. Hız kesicimiz 
  var.
Bu şartlar altında bu kazanın olmasını benim aklım bir türlü almıyor. Eğer 
  bu kaza okul çıkış saatinde olsaydı, bir tane değil de on tane ölüm olsaydı 
  ne olacaktı? Bu tamamen şoförün dikkatsizliğinden kaynaklanıyor. Yolun dar olduğu 
  belli, tek yön olarak araç geliyor. Burada ilk kez kaza oluyor" dedi.
 
		
 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										