Aslan Değirmenci: FETÖ ve PKK darbe dönemlerinde güçlendirildi
Darbeler üzerine çok sayıda araştırmaya ve kitaba imza atan Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, 12 Eylül ve 28 Şubat'ın FETÖ'nün önünü açtığını, terör örgütünün tarihsel oluşumu ve düşünsel temellerinin tamamıyla Glaido'ya ve CIA'ya ait olduğunu söyledi.

FETÖ'ye emperyalizm tarafından verilen görevin Türkiye'yi topyekun kontrol
altına almak olduğunu belirten Değirmenci, "Emperyalizm ve vesayetçilerin
ortaklığında FETÖ 12 Eylül'de TSK'ya sızdırıldı, 28 Şubat'ta ordu içerisinde
güçlendirildi" dedi.
FETÖ 12 Eylül'de örgütlendi
12 Eylül 1980 darbesinin Türkiye'nin siyasal ve toplumsal yapısına etkisinin
araştırılmadan FETÖ ile mücadelenin eksik kalacağının altını çizen Aslan Değirmenci,
"12 Eylül darbesinden önce hazırlanan gözaltına alınacak şahıslar listesinde
ismi bulunan ve darbe sonrasında hakkında arama kaydı çıkartılan terör elebaşısı
Gülen'e neden dokunulmadı? Bu soru bile kendi başına FETÖ'nün kodlarını çözmeye
yeter. Yakalama kararına rağmen 6 yıl elini kolu sallayarak dolaştı, örgütlenme
çalışmaları yaptı. Yıl 1986 olduğunda kendi elleriyle gitti teslim oldu, İzmir
Sıkıyönetim Komutanlığı'nca 1 gün sonra serbest bırakıldı. Darbe sürecinde de
Gülen, Sızıntı dergisinde ki yazısında "Ve işte şimdi, bin bir ümit ve sevinç
içinde, asırlık bekleyişin tuluü saydığımız, bu son dirilişi, son karakolun
varlık ve bekasına alamet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza
yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz" demişti.
Tabi Gülen'in darbeci Evren'e saygısı ve sevgisi de sorgulanamaz: "Evren, 12
Eylül sonrası seçmeli din derslerini zorunlu hale getirmekle çok yararlı bir
iş yaptı. Bu iş, öyle büyüktür ki doğrusunu Allah bilir - hiç sevabı olmasa
da bu icraatı ona yeter, Evren cennete gidebilir" diyordu Gülen... Ve tüm imkanlar
önüne seriliyordu. Hatta büyümesi için seferberlik ilan ediliyordu. TSK'ya mankurtların
yerleşmesi de adım adım başlıyordu. Bu inkar edilemeyecek bir gerçek" diye
konuştu.
28 Şubat ile hakimiyet sağladılar
28 Şubat darbesinden de FETÖ'nün güçlenerek çıktığını, vesayetçilerle birlikte
hareket ederek hakimiyet alanını derinleştirdiğini belirten Aslan Değirmenci,
"28 Şubat darbesiyle birlikte FETÖ'cüler güçlendikçe askeri okullarda hakimiyet
sağlıyor, sınavlara bulaştırdıkları hile ile sızmalarını derinleştiriyorlardı.
Belli bir süre sonra askeri liseler, askeri harp okulları ve harp akademilerinde
gerçekleştirilen sınavlarda usulsüzlükler ise rutine döndürülüyordu. TSK içerisine
o dönem yerleştirilen öğrencilerin çoğu 15 Temmuz'da FETÖ'cü komutan olarak
sahadaydı. İşgal emrini aldıkları Pensilvanya'ya kendilerini göstermek için
milletin üzerine tank sürüp, alçak uçuşlarla alçak katliamlara imza atıp, milleti
kendi silahlarıyla öldürüyorlardı" dedi.
PKK ve FETÖ emperyalizmin paralı askeri
Terör örgütü PKK'nın da FETÖ gibi darbeler döneminde güçlendiğine dikkat çeken
Değirmenci, "İki örgüt taban ve tavan da zıt gözükse de üst akılları aynı.
Bir başka ortak özellikleri de darbeler döneminde güçlenmeleri.. Temelleri aynı
süreçte oluşturuldu, emperyalizmin iki ayrı paralı askeri gücü oluşturuldu.FETÖ
ve PKK terör örgütlerinin, 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi ve sonrasında
yaptığı iş birliği, açıklamalar ve kanlı eylemlerle de açığa çıkıyor. Maskeleri
düşüyor. Ve tabi FETÖ unsurları temizlenince terörle mücadeledeki başarıya da
bakmak lazım. FETÖ'nün, PKK terör örgütüne bilgi sızdırmadığını kimse iddia
edemez" şeklinde konuştu.