Türkeş Güney: Enflasyon farkı sıfır zam demektir

Kamu Sen Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney, memurlarnet'den Fatih Arslan'ın sorularını yanıtladı. Güney, 7.Dönem toplu sözleşme görüşmeleri sonrası açıklanan zam oranının memur ve memur emeklisini hayal kırıklığına uğradığını belirtti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 20 Eylül 2023 11:00, Son Güncelleme : 09 Ekim 2023 16:01
Türkeş Güney: Enflasyon farkı sıfır zam demektir

Türk Büro-Sen Genel Başkanı ve Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney, memurlarnet'den Fatih Arslan'ın sorularını yanıtladı.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney: "Temmuz ayında memurlara yapılan enflasyon farkı hesabına dahil edilecek zam tutarı %6 olmuştur. Ama temmuz ayında enflasyon %9,49 olarak açıklanmıştır. Ağustos ayında ise TÜFE %9,09 olarak hesaplanmıştır. Yani yılın ikinci yarısında temmuz ve ağustos aylarında gerçekleşen iki aylık enflasyon toplamda %19,4'e ulaşmış, memur maaşları daha şimdiden %13,4 oranında erimiştir."dedi

Memurların, temmuz, ağustos, eylül , ekim herhangi bir ayda enflasyon farkı alması gerektiğini savunan Türkeş Güney, enflasyon farkı memurun eline ocak ayında geçiyor, bu geçen süre içinde memura verdiğiniz enflasyon farkı erimiş oluyor. İfadelerini kullandı.

Ağustos ayı enflasyon verilerinin açıklamasıyla memur ve emeklisinin alacağı zamda iki aylık enflasyon farkı da netleşti. Memur ve emeklilerinin iki aylık enflasyon farkı yüzde 12,73 olarak hesaplandı. Enflasyon farkıyla birlikte yüzde 29,58'lik zam oranı kesinleşmişti.

Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Güney, 7.Dönem Toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili sendika olarak katılan Memur-Sen'in yeteri kadar memur ve memur emeklisinin hakkını savunamadığını ifade etti.

'Enflasyon farkının yanında bir de refah payı verilsin'

Hükümetin, 2023 yılında memurlara verdiği 8 bin 77 lira refah payını 2024 ve 2025 yılında memurun cebinden geri alan bu anlayışı kabul etmediklerini belirten Türk Büro-Sen Başkanı Güney, memurlara enflasyonun farkının yanında bir de refah payı verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

'Enflasyon farkı sıfır zam demektir'

Memurların, temmuz, ağustos, eylül , ekim herhangi bir ayda enflasyon farkı alması gerektiğini savunan Başkan yardımcısı Güney, enflasyon farkı memurun eline ocak ayında geçiyor, bu geçen süre içinde memura verdiğiniz enflasyon farkı erimiş oluyor. İfadelerini kullandı.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney: "Temmuz ayında memurlara yapılan enflasyon farkı hesabına dahil edilecek zam tutarı %6 olmuştur. Ama temmuz ayında enflasyon %9,49 olarak açıklanmıştır. Ağustos ayında ise TÜFE %9,09 olarak hesaplanmıştır. Yani yılın ikinci yarısında temmuz ve ağustos aylarında gerçekleşen iki aylık enflasyon toplamda %19,4'e ulaşmış, memur maaşları daha şimdiden %13,4 oranında erimiştir." dedi.

Türk Büro-Sen Genel Başkanı ve Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney'in açıklamaları şu şekilde:

"Ekonomide yaşanan gelişmeler ve gerçekleşen enflasyon verileri ülkemizde yaşam maliyetlerinin her geçen gün arttığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte yüksek enflasyon kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan dönemsel artışları adeta yok etmektedir.

Temmuz ayında memurlara yapılan enflasyon farkı hesabına dahil edilecek zam tutarı %6 olmuştur. Ama temmuz ayında enflasyon %9,49 olarak açıklanmıştır. Ağustos ayında ise TÜFE %9,09 olarak hesaplanmıştır. Yani yılın ikinci yarısında temmuz ve ağustos aylarında gerçekleşen iki aylık enflasyon toplamda %19,4'e ulaşmış, memur maaşları daha şimdiden %13,4 oranında erimiştir.

Kamu çalışanlarının maaşlarına zam yapılmasına daha 4 ay vardır ve enflasyonun Orta Vadeli Mali Program çerçevesinde gerçekleşmesi durumunda bile maaşlardaki erime oranı yıl sonunda en az %45-50'lere ulaşacaktır. Maaş zammı, alım gücünü artırdığı, refahı yükselttiği, gelir dağılımında adaleti iyileştirdiği sürece bir anlam ifade eder.

Altı aylık zaman diliminde gerçekleşen enflasyonun maaşları %50'ler düzeyinde erittiği bir ortamda refahtan ve alım gücünün yükselmesinden söz etmek imkansızdır. Son yıllarda kamu çalışanları ve emekliler için uygulanan zam politikası ön ödemeli enflasyondan başka bir anlam ifade etmemektedir. Kamu işvereni memur ve emeklilere önden bir miktar artış yapmakta, dönem sonunda da maaşları açıklanan enflasyona endeksleyerek mahsuplaşma yoluna gitmektedir. Bu yöntemin zam adlandırılması teknik olarak doğru değildir. Bu yöntem "açıklanan enflasyona endeksli maaş" politikasıdır.

Bu nedenle kamu görevlilerimizin ve emeklilerimizin içinde bulunduğu zorluklara bir an önce çare olunmalı, sene sonu beklenmeden maaşlarda yeni bir düzenlemeye gidilmelidir. Özellikle emeklilerimizin maaşını etkileyecek olan iki unsur üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. Bunlardan ilki, birinci dereceye gelmiş bütün kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltilmesidir ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu yöndeki açıklamaları bulunmaktadır. Ne var ki gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde tarafların üzerinde uzlaştığı metinde birinci dereceye gelmiş bazı kamu görevlilerinin ek göstergelerinin 3600'e yükseltilmesi konusunda çalışma yapılacağı ibaresi bulunmaktadır. Böyle bir yaklaşım geçtiğimiz yıl iktidar partisi temsilcilerinin ifade ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da onayladığı birinci derecedeki tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi konusunu daha dar kapsamlı bir biçimde ötelemek anlamına gelmektedir. Bu nedenle bilhassa memur emeklilerinin yaşadığı ekonomik zorluklar da gözetilerek 3600 ek gösterge konusu, TBMM'nin ilk gündem maddesi olarak ve birinci derecedeki tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.

8 bin 77 TL'lik ilave ek ödeme emeklilerin taban aylığına yansıtılmalı

Enflasyon karşısında emeklilerin ezildiğini belirten Güney, 'Şuan emeklilerimiz asgari ücretin altında bir ücret alıyor, bu durum yürekleri kanatıyor dedi.

Güney, röportajın devamında; Ekonomik gidişata karşı emeklilerimize yönelik yapılması gereken ikinci önemli düzenleme ise 14 Temmuz tarih ve 7456 sayılı Kanunla getirilen 8 bin 77 TL'lik ilave ek ödeme uygulamasının taban aylığa yansıtılarak emekli maaşlarına dahil edilmesi olmalıdır. İlave ek ödemenin emekli maaşına sayılmaması büyük bir adaletsizlik yaratmıştır. Hal böyle olunca ilave ek ödeme uygulaması, çalışırken alınan maaşla emekli maaşları arasındaki uçurumu daha da büyütmüş, emekli maaşlarının memuriyet hayatıyla bağını koparmıştır. Böyle bir durum sosyal sigorta ilkeleri ile de uyuşmamakta, memurlarımız çalışırken aldıkları maaşın %40'ı kadar emekli maaşına hak kazanabilmektedir. İfadelerine yer verdi.

Artan kira arışlarına da değinen Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan yardımcısı Türkeş Güney, 'İstanbul'a atanan memurların yüzde 50'si büyük geçim sıkıntısı çekiyor' birçok memur istifasını vermek zorunda kalıyor' açıklamasında bulundu.

Büyükşehirlerde ve sahil bölgelerinde görev yapan kamu personeline en az 8 bin TL kira yardımı yapılmalı'

Önceki dönem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Kamu personeline kira yardımı yapılması yönünde girişimlerinin olduğunu belirten Türkeş Güney, 'Büyükşehirlerde ve tatil bölgelerinde görev yapan kamu çalışanlarına en az 8 bin TL kira yardımı yapılmalıdır, birçok kamu çalışanımız, ev bulmakta zorlanıyor, lojman tahsis edilmeyen kamu personeline kira yardımı yapılması konusunda gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır, çok sayıda memur arkadaşımız, konut bulamadığından ve kira sıkıntısı çektiğinden dolayı istifasını vermek zorunda kaldı. 7.Dönem toplu sözleşmede maalesef, memurlara kira yardımı verilmesi hususu çözüme kavuşturulmadı. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, bu durumun bir an önce çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz.' İfadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber