'Defne'de çadırlar sökülerek depremzedeler mağdur ediliyor' iddiasına açıklama

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, 108 Sayılı Dezenformasyon Bülteni'ni yayımladı. Bazı sosyal medya hesaplarındaki, "Defne'de kaymakamlık emriyle çadırlar sökülerek depremzedeler mağdur ediliyor" iddiasının manipülasyon içerdiği bildirildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Ocak 2024 17:23, Son Güncelleme : 15 Ocak 2024 17:26
'Defne'de çadırlar sökülerek depremzedeler mağdur ediliyor' iddiasına açıklama

Bültende, İsrail'in sosyal medyadaki propaganda hesaplarından paylaşılan bir ekran görüntüsü ile ilgili, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı siyahi insanları överken bile ırkçılığını gizleyemiyor" iddiasının doğru olmadığı belirtildi.

İddiaya konu ekran görüntüsündeki sosyal medya hesabının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Esra Albayrak'a ait olmadığı ifade edilen bültende, İsrail propaganda hesaplarının bir sosyal medya kullanıcısının isim benzerliğini kullanarak manipülasyon yapmaya çalıştığına dikkati çekildi.

Bu hesaptaki paylaşımın Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı "soykırım" davasına destek amacı taşıdığı, yazılan Arapça nottaki deyimin yanıltıcı bir biçimde "ırkçılık" olarak nitelendirildiği aktarılan bültende, asılsız iddialara itibar edilmemesi istendi.

Bot hesaplar da kullanılarak birçok sosyal medya hesabından 12 Ocak 2024'te şehit olan askerlerin isimleriyle ilgili yoğun ve organize biçimde dezenformasyon faaliyeti yürütüldüğünün tespit edildiği belirtilen bültende, bu hesaplardan, "askerlerimizin isimleri" iddiasıyla birebir aynı paylaşımların yapıldığı, bunların 12 Ocak 2024'te değil, Ağustos 2023'te şehit olan askerlerin isimleri olduğu bildirildi.

Bültende, "Asılsız bilgileri paylaşarak terör örgütlerinin manipülasyonlarını yaymamaya dikkat ediniz. Resmi kaynaklar dışında yapılan açıklamalara itibar etmeyiniz." uyarısında bulunuldu.

Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Cizre Devlet Hastanesinin morguna 46 ambulans giriş yaptı, morg ve hastane sivillere kapatıldı" iddiasının doğru olmadığı vurgulanan bültende, "Cizre Devlet Hastanesinin morgunda iddia edildiği gibi bir yoğunluk söz konusu değildir. Hastane, vatandaşlarımıza sağlık hizmeti vermeye kesintisiz devam etmektedir. Terör örgütü sempatizanlarının sosyal medyadaki manipülatif paylaşımlarına itibar etmeyiniz." ifadelerine yer verildi.

- "Ceset torbası değil, kamp çadırı"

Bazı sosyal medya hesaplarındaki "6 Şubat depreminin ardından Hatay İskenderun'da tır kasasında cesetler torbalarla taşındı" iddiasının doğru olmadığı bildirilen bültende, bahse konu videodaki tırda "ceset torbalarının" değil, deprem zamanında STK'lar ve bağışçılar tarafından yurt içi ve dışından bağış yoluyla gönderilen kamp çadırlarının taşındığı belirtildi.

Görüntülerin Samandağ'ın Atatürk Caddesi'ndeki bir akaryakıt istasyonunda kaydedildiği aktarılan bültende, Samandağ'ı da etkileyen depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşların naaşlarının aile ve yakınlarına teslim edilerek defin işlemlerinin gerçekleştirildiği kaydedildi.

Bazı basın yayın organlarında yer alan, "Türk sahil güvenliği, Imia'daki Yunan balıkçıları tehdit etti" başlıklı haberlerin dezenformasyon içerdiğine dikkati çekilen bültende, Türk Sahil Güvenliği ile Yunan balıkçılar arasında yaşanan gerginlik görüntülerinin 2020 yılında dijital mecralarda dolaşıma girdiği belirtildi.

İddianın aksine, bölgede herhangi bir gerilimin söz konusu olmadığı vurgulanan bültende, Kalimnos Kıyı Balıkçılığı Derneğinin de "videonun önceki yıllara ait olduğunu ve bu yılki çipura avlama sezonunun sakin geçtiğini açıkladığı" hatırlatıldı.

- "İsrail keskin nişancıları vurdu"

Gazze'de beyaz bayrak taşıyan bir kadının vurulduğu görüntülerle ilgili İsrail propaganda hesaplarından ortaya atılan, "Kadın'ı Hamas vurdu" iddiasının doğru olmadığı kaydedilen bültende, şunlar ifade edildi:

"12 Kasım'da İsrail işgali altındaki Gazze'nin el-Rimal Mahallesi'nden kaçmaya çalışan Hala Rashid Abd al-Ati, İsrail keskin nişancıları tarafından vurulmuştur. Gazze'nin Al-Wehda Caddesi'ne bağlanan yoldan gelen kalabalık grup arasındaki Abd al-Ati'nin vurulma anını kaydeden ve yayıncı kuruluşa ulaştıran kişi, isminin verilmemesini istemiştir. Abd al-Ati'nin kızı Sarah Bassem Khres, Middle East Eye'a yaptığı açıklamada, İsrail kuvvetlerinin mahallelerini kuşattığını, yoğun nüfuslu yerleşim bölgesine tanklar ve keskin nişancılar yerleştirdiğini belirtmiştir. Ardından İsrail askerlerinin bölgeyi derhal terk etme çağırısında bulunduğunu söyleyen Khres, toplanıp çıktıklarında ise annesinin vurulduğunu ifade etmiştir. Ayrıca İsrail hesapları 15 Kasım'da, el-Nasr Caddesi'nin (Abd al-Ati'nin vurulduğu yolun paraleli) tank ve keskin nişancılarla kuşatıldığını gösteren fotoğraflar yayımlamıştır."

Bültende, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerle ilgili, "İşkence gören Türk çocuk, 'özür dilerim Arthur' diyor" iddiasının doğru olmadığı belirtildi. İddiaya konu görüntülerin, Ocak 2021'de Brezilya basınında yer aldığının tespit edildiği aktarılan bültende, "Görüntüler incelendiğinde çocuğun Türkçe değil, Portekizce konuştuğu belirlenmiştir. Haberlerde Mato Grosso do Sul eyaletinde bir babanın çocuğuna işkence uyguladığı ve tutuklanmasının talep edildiği belirtilmektedir." ifadelerine yer verildi.

- "Depremzedelerle ilgili iddialar gerçek dışı"

Bazı sosyal medya hesaplarındaki, "Defne'de kaymakamlık emriyle çadırlar sökülerek depremzedeler mağdur ediliyor" iddiasının manipülasyon içerdiği bildirilen bültende, şunlar kaydedildi:

"Yol, kaldırım, park gibi vatandaşların ortak kullanım alanlarında kurulup depo olarak kullanılan çadırlar, Defne Belediyesi ekipleri ile Defne Kaymakamlığı tarafından kiralanan araçlarla vatandaşlarımızın uygun göreceği alanlara taşınmaktadır. Bahse konu çadırların kurulduğu alanların, vatandaşların ortak kullanım alanı olduğu ve bulundukları yerden kaldırılarak sahibinin uygun gördüğü yerlere taşınacağı konusuyla ilgili en az bir hafta öncesinden çadır sahiplerine bilgi verilmiştir. Söküm sırasında içinde yaşam olduğu tespit edilen çadırlarda vatandaşın neden çadırda kaldığı öğrenilerek talepleri alınmakta, gerekli kontroller sağlanıp vatandaşın talebi karşılandıktan sonra çadır söküm işlemleri tamamlanmaktadır."

Bültende, bazı basın yayın organlarından, "Hatay Valiliğinin 6 Şubat depreminde hasar gören binalara ikametgah taşıma izni vermesiyle ilgili" manipülatif haberler servis edildiği belirtilerek, 31 Mart 2024'te gerçekleştirilecek Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde, deprem bölgesinde oy kullanacak vatandaşların mağduriyetlerini önlemek adına birkarar alındığı hatırlatıldı.

Hatay Valiliğinin karara ilişkin, "deprem nedeniyle yerleşim yeri ağır hasarlı, yıkılmış ve orta hasarlı bina pozisyonunda olan vatandaşların, 'Ulusal Adres Veri Tabanında adres kayıtlarının deprem tarihinden önce söz konusu binada bulunması halinde' metruk binaya güncel taşınma tarihiyle adres beyanlarının alınacağına" ilişkin açıklama yaptığı anımsatılan bültende, iddiaya konu haberlerde valilik açıklamasındaki "Ulusal Adres Veri Tabanında adres kayıtlarının deprem tarihinden önce söz konusu binada bulunması" şartına değinilmeyerek manipülasyon yapıldığı belirtildi.

- "Doktor değil, temizlik görevlisi"

Bültende, bazı sosyal medya hesaplarındaki, "MİT tarafından yapılan operasyonla yakalanan MOSSAD ajanlarından biri, Fatih İlçe Sağlık Müdürlüğünde doktordu" ve "Bu şahıs Filistin'den getirilen hastalara bakıyordu" iddialarının doğru olmadığı kaydedildi.

MİT ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin Mossad'ın Türkiye'deki ajanlarına yönelik operasyonları kapsamında gözaltına alınanlar arasında yabancı uyruklu doktor olmadığı vurgulanan bültende, "Doktor olduğu iddia edilen yabancı uyruklu şahıs da temizlik görevlisidir. Temizlik görevlisi şahıs bugüne dek hiçbir sağlık hizmetine dahil olmamıştır. Bu şahsın Gazze'den getirilen hastalarla ilgilendiği iddiası da tamamen gerçek dışıdır. Gazzeli hastalar, iddia edildiği gibi sağlık merkezi ve benzeri yerlerde değil, Ankara'daki büyük hastanelerde tedavi edilmektedir." ifadelerine yer verildi.

Bültende, X platformunda bot hesaplar kullanılarak kamuoyunda panik ve infial yaratmak amacıyla "Van saldırı" ve "Edremit saldırısı" etiketleriyle manipülatif çalışmalar yürütüldüğü ifade edilerek, "Gündemdekiler listesinde görünen bu iki başlıkla ilgili herhangi bir olay veya gelişme söz konusu değildir." bilgisi yaplaşıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber